Ortadoğu’da gözü kör bir piyon aranıyor

İsrail Gazze’de devlet terörü işlerken, her gün onlarca masum sivili katlederken, Birleşmiş Milletler (BM) bu gündemle alakalı hiç toplanmıyor.
Konu Suriye gibi bir İslam ülkesi olunca BM toplantı üstüne toplantı yapıyor.
Tabi BM toplantılarının bugünlerdeki ana hedefi belli… Suriye hakkında Libya benzeri bir yaptırım kararı çıkartıp ardından da Suriye işgalini NATO kapsamına alabilmek…
Fakat bu kararı çıkartmak o kadar kolay değil, Rusya ve Çin Libya sürecinden ders aldığı için bu yaptırım kararını sürekli veto ediyor.
Suriye’yi kolay lokma haline getirmek isteyen ABD ve yandaşları Rusya ve Çin’i ikna etmek için her türlü yöntemi kullanıyor. En çok kullandıkları yöntem ise Suriye yönetiminin insanlık suçu işlediği konusunda imaj oluşturmak…
Hatırlarsanız bir önceki BM toplantısında Suriye ordusunun sivillere saldırdığı, 250 kişiyi katlettiği haberleri ayyuka çıkmıştı.
Suriyeli yetkililer olayla ilgili gerekli araştırmaları yapıp, gerçekleri gösteren belgeleri ortaya koyunca bu haberlerin hepsinin uydurma olduğu ispatlandı.
Havan topuyla öldürüldüğü iddia edilen cesetlerde en ufak bir parçalanma yoktu. Bazı cesetlerin çok önceden ölen kişilere ait olduğu hatta bunların isyancılar tarafından öldürülen kişiler olduğu ortaya çıkmıştı.
Bu olaydan çok kısa bir zaman sonra gerçekleri gösteren yeni görüntüler de ortaya çıktı. Bu sefer film çekimi gibi çekimler yapılıyor, insanlar kendilerine verilen rolleri uyguluyor ve bir senaryo dahilinde sanki katliam varmış gibi bir tablo sergileniyordu.
Bu tür yalan haberlerle, senaryolarla BM’de karar çıkartamayacağını anlayanlar, bu sefer son BM toplantısı sırasında gerçek bir katliama imza attılar. Çoğu çocuk ve kadın olan 50 kişi öldürüldü. Suç yine Suriye ordusuna atıldı ama bu da pek inandırıcı olmadı.
Suriye enformasyon Bakanı Adnan Mahmut, yine belgeleriyle beraber bu katliamı yapanların isyancılar olduğunu açıkladı.
Peki, Rusya ve Çin bu tür basit provokasyonlarla ikna edilebilir mi?
BM’de açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Suriye’ye yapılacak bir dış müdahalenin bölgeyi kaosa sürükleyeceği uyarısında bulundu ve Suriye yönetiminin teröristlerle mücadele ettiğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.
Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi Rusya dış müdahaleye izin vermeyeceğini ifade ediyor ve de isyancı olarak ifade edilenlerin halk değil, terörist olduğunu da vurguluyor.
Bu gerçeği gören ABD ve yandaşları bir taraftan BM’ye yüklenmeye devam ediyorlar ama farklı senaryoları da devreye koymaya çalışıyorlar.
ABD, Suriye’ye müdahale eden bir ülkenin başının Rusya ile derde gireceğini biliyor. Ve “bu, ben olmamalıyım” diyor.
ABD, kendi adına Suriye’ye müdahale edecek, Rusya’ya karşı da bütün riskleri üzerine alacak, Rusya’nın hedefi olacak bir piyon arıyor.
Ve görünen o ki, iki ülke bu noktada piyon olmaya istekli gözüküyor: Birincisi, BM’de sürekli askeri müdahale seçeneğini gündem eden Katar, ikincisi ise Suriye’yi katliam yapmakla suçlayan, Suriyeli isyancıları baş tacı eden Türkiye…
Rusya’ya karşı Batının piyonluğunu yapan Gürcistan’ın başına neler geldiğini yakın bir geçmişte gördük. Ve neredeyse Gürcistan komple Rusya topraklarına katılıyordu. Batılı dostları Gürcistan’a hiçbir destekte bulunamadı.
Bu seferki piyonun karşısında sadece Rusya da olmayacak.
Aklımızı başımıza alalım ve ABD’nin bile atlamaya cesaret edemediği bu ateşe balıklama dalmayalım.