Bursa'nın ismine, güzelliğine, tarihi dokusuna, Anadolu esintisine "tık tık" tebessümle açılan kapı gibi şirin ilçe Orhangazi...
İsmi, heybeti, coşkusu, özü, çiçeği ile adım adım sokaklarda yürürken seyehatin sıhhatini nefes nefes hissetim. Marmara TV ve Yeni Mesaj gazetesi temsilcisi kardeşim İrfan Aydın'ın refakati, rikkati (incelik ve kalp yumuşaklığı) ile her şahsın kendi iç güzellikleriyle yakından tanışma fırsatını buldum. Yazılarımda "Bu millet büyük millettir" tezinin özlü düşüncesinin canlı, yüksek ruhlu, hatır bilir, kadirşinas yürekli... Anadolu insanının, "insanlık abidesine" şahitlik ettim.
Bin güzel insanla, birlikte olmak nice Lokman Hekim ilaçlarından daha şifalıdır. Ya öyle bir mahallede ve toplulukta olursanız neler hissedersiniz...
Kısa aralıklarla tanıştığım fırıncı, aktar, bilgisayarcı ve çini sanatı ile uğraşan Mehmet beyden mi bahsedeyim...
Çinilere yazı ve şekilleri işliyor. Sanatın gizemli sırları çinilere aksederken sanatçı ile konuşup, hasbihal etmenin farklılığını gönüllere çizilen nezaketi seyrediyorsunuz...
Lokantacı, matbaacı, gazete sahibi, asker, sivil, dernek başkanı, memur, genç yaşlı... birbirinden farklı kişilerden aynı gönüllü, aynı vefayı, aynı misafirperverliği, saygıyı ve içtenliği görmenin "beklediğimiz, özlediğimiz" insanlık tacının içinizi renk renk aydınlatan ışıklarını görüyorsunuz...
Bilgisi, ahlakı kültürü, geleneği... ile dört yaşında başlayarak evladımıza bu mükümmel tabloyu gösterebilirsek, "millet evladı" bilincini, madde ve mana ölçüsü ile eğitip yetiştirebilirsek, Orhangazi'de bir an yaşadıklarımı bir ömür kainata yaşatabiliriz. Bu cevher, bu güç, bu ilahi nimet insanımızda var.
Orhangazi'de tanıştığımız "Güncel" gazetesi sahibi Erhan bey, haber müdürü Adnan beyin çabası "Anadolu basınının" fotoğrafını yakından ve canlı olarak gösteriyor.
Bu küçük köşede, Türk insanının edebi gücünü, hayal kudretini, dağları elemeye talip irade sağlamlığını, koca çınarları içinde saklayan çekirdek gibi mütevazi ama var oluşun büyük temsil kabiliyetini, azmini seyrettim.
Millet olarak tarih, edebiyat, medeniyet, yüksek ahlak olgunluğu ile yürekleri sevgi dolu insanımıza her yerde sahip çıkabilmeliyiz.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." Bu yüksek bakış ve milli sorumlulukla insanımızı sevmenin, kaynaşmanın, saygının, adaletin... temel taşlarını sağlam tutmalıyız...
Bursa'ya giderken durduğum, dinlendiğim, sevdiğim Orhangazi ilçesi sakinlerine maddi ve manevi nice hayırlar temenni ederim.
Bir tatlı rüzgar esti o sokaklardan
İçim serinledi, gönlüm geniş oldu
Bir hasret dalı düştü çınarlardan
Tomurcukları sevgi, huzur ve kuvvet dolu...
Tekrar görüşünceye kadar, hoşça kalın...
İsmi, heybeti, coşkusu, özü, çiçeği ile adım adım sokaklarda yürürken seyehatin sıhhatini nefes nefes hissetim. Marmara TV ve Yeni Mesaj gazetesi temsilcisi kardeşim İrfan Aydın'ın refakati, rikkati (incelik ve kalp yumuşaklığı) ile her şahsın kendi iç güzellikleriyle yakından tanışma fırsatını buldum. Yazılarımda "Bu millet büyük millettir" tezinin özlü düşüncesinin canlı, yüksek ruhlu, hatır bilir, kadirşinas yürekli... Anadolu insanının, "insanlık abidesine" şahitlik ettim.
Bin güzel insanla, birlikte olmak nice Lokman Hekim ilaçlarından daha şifalıdır. Ya öyle bir mahallede ve toplulukta olursanız neler hissedersiniz...
Kısa aralıklarla tanıştığım fırıncı, aktar, bilgisayarcı ve çini sanatı ile uğraşan Mehmet beyden mi bahsedeyim...
Çinilere yazı ve şekilleri işliyor. Sanatın gizemli sırları çinilere aksederken sanatçı ile konuşup, hasbihal etmenin farklılığını gönüllere çizilen nezaketi seyrediyorsunuz...
Lokantacı, matbaacı, gazete sahibi, asker, sivil, dernek başkanı, memur, genç yaşlı... birbirinden farklı kişilerden aynı gönüllü, aynı vefayı, aynı misafirperverliği, saygıyı ve içtenliği görmenin "beklediğimiz, özlediğimiz" insanlık tacının içinizi renk renk aydınlatan ışıklarını görüyorsunuz...
Bilgisi, ahlakı kültürü, geleneği... ile dört yaşında başlayarak evladımıza bu mükümmel tabloyu gösterebilirsek, "millet evladı" bilincini, madde ve mana ölçüsü ile eğitip yetiştirebilirsek, Orhangazi'de bir an yaşadıklarımı bir ömür kainata yaşatabiliriz. Bu cevher, bu güç, bu ilahi nimet insanımızda var.
Orhangazi'de tanıştığımız "Güncel" gazetesi sahibi Erhan bey, haber müdürü Adnan beyin çabası "Anadolu basınının" fotoğrafını yakından ve canlı olarak gösteriyor.
Bu küçük köşede, Türk insanının edebi gücünü, hayal kudretini, dağları elemeye talip irade sağlamlığını, koca çınarları içinde saklayan çekirdek gibi mütevazi ama var oluşun büyük temsil kabiliyetini, azmini seyrettim.
Millet olarak tarih, edebiyat, medeniyet, yüksek ahlak olgunluğu ile yürekleri sevgi dolu insanımıza her yerde sahip çıkabilmeliyiz.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." Bu yüksek bakış ve milli sorumlulukla insanımızı sevmenin, kaynaşmanın, saygının, adaletin... temel taşlarını sağlam tutmalıyız...
Bursa'ya giderken durduğum, dinlendiğim, sevdiğim Orhangazi ilçesi sakinlerine maddi ve manevi nice hayırlar temenni ederim.
Bir tatlı rüzgar esti o sokaklardan
İçim serinledi, gönlüm geniş oldu
Bir hasret dalı düştü çınarlardan
Tomurcukları sevgi, huzur ve kuvvet dolu...
Tekrar görüşünceye kadar, hoşça kalın...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021