Türkiye tam 1947 yılından bu yana dış ticaret açığı veriyor.
1923-1947 yılları arasında ise Dış ticaret fazlası veren bir ülkeydik. 1923-1938 yılları arasındaki Atatürk'ün başlattığı Kalkınma hamlesinin etkilerinin 1947 yılına kadar Türkiye'yi sırtladığını görüyoruz.
Savaştan yeni çıkmış bir Türkiye 24 yıl dış ticaret fazlası verebiliyorken, neden 1947'den sonra hep dış açık vermişiz?
Bence bunun temel nedeni Türkiye'nin imkânlarına, potansiyeline ve de kaynaklarına olan bakış açısının yanlışlığıdır.
Atatürk'lü Türkiye'de teknoloji çok üst düzeyde değildi, insan faktörü yeterince yetişmiş değildi, ancak 'bu ülkenin kaynakları kalkınmaya yetecektir' bakış açısına sahip Atatürk iş başındaydı.
Atatürk'ten sonra bu bakış açısına sahip bir lider iş başına gelmediği için Türkiye kendi potansiyellerini kullanmak yerine borç almak, yabancıların aklıyla iş görmek girdabına düştü ve buradan bir daha da çıkamadı.
Atatürk'ten sonra başlayan bu yanlışlar silsilesinin günümüzde de aynen devam ettiğini görüyoruz.
Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmak için en yokluk günlerimizde bizi dünyada parmakla gösterilen sayılı ihracatçı ülkelerden birisi haline getiren Atatürk'ün bakış açısına, yani milli bakış açısına ihtiyacımız var.
Bugün Türkiye'nin imkânlarına, Türkiye'nin kaynaklarına, Türkiye'nin insanına Atatürk gibi bakan tekbir kişi var o da Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
71 yıldır ulaşamadığımız dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefi, ancak Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünya çapında kabul görmüş olan Milli Ekonomi Modeli uygulandığı zaman tekrar başarılabilir.
Dış ticaret açığı, yurt dışına sattığımız ürünlerden çok daha fazlasını yurt dışından satın almışız demektir. Türkiye ekonomisi her yıl, ithalat ile ihracat arasındaki fark kadar zarar etmektedir. Türkiye dış ticareti 1947 yılından bu yana zarar yazmaktadır.
Mevcut siyasi aktörlere baktığımızda iş başında olsun muhalefette olsun hiçbir politikacının Türkiye'yi kâra geçirmek gibi bir projesi, programı yoktur.
Bu bağlamda Türkiye kâra geçmek istiyorsa Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka çare, Milli Ekonomi Modeli'nden başka bir yol yoktur.
Prof. Dr. Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli'nde kaynaklar sınırsızdır tespitini yapmaktadır.
Bu tespit de milli para, milli paralarla ticaret, vatandaşlık maaşı, ev hanımı meslek maaşı gibi patenti Prof. Dr. Haydar Baş'a ait bir tespittir. Yani bugün Prof. Dr. Baş'a göre Türkiye'nin kaynakları sınırsızdır.
İşte Türkiye'yi borçlardan, cari açıktan ve dış ticaret açığından kurtaracak olan bakış açısı budur.
Türkiye'nin kaynakları sınırlıdır diyenlerin büyük borç bataklarına mahkûm ettiği Türkiye'yi -millet isterse- kaynaklar sınırsızdır diyen tek lider olan Prof. Dr. Haydar Baş kurtaracaktır.
1923-1947 yılları arasında ise Dış ticaret fazlası veren bir ülkeydik. 1923-1938 yılları arasındaki Atatürk'ün başlattığı Kalkınma hamlesinin etkilerinin 1947 yılına kadar Türkiye'yi sırtladığını görüyoruz.
Savaştan yeni çıkmış bir Türkiye 24 yıl dış ticaret fazlası verebiliyorken, neden 1947'den sonra hep dış açık vermişiz?
Bence bunun temel nedeni Türkiye'nin imkânlarına, potansiyeline ve de kaynaklarına olan bakış açısının yanlışlığıdır.
Atatürk'lü Türkiye'de teknoloji çok üst düzeyde değildi, insan faktörü yeterince yetişmiş değildi, ancak 'bu ülkenin kaynakları kalkınmaya yetecektir' bakış açısına sahip Atatürk iş başındaydı.
Atatürk'ten sonra bu bakış açısına sahip bir lider iş başına gelmediği için Türkiye kendi potansiyellerini kullanmak yerine borç almak, yabancıların aklıyla iş görmek girdabına düştü ve buradan bir daha da çıkamadı.
Atatürk'ten sonra başlayan bu yanlışlar silsilesinin günümüzde de aynen devam ettiğini görüyoruz.
Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmak için en yokluk günlerimizde bizi dünyada parmakla gösterilen sayılı ihracatçı ülkelerden birisi haline getiren Atatürk'ün bakış açısına, yani milli bakış açısına ihtiyacımız var.
Bugün Türkiye'nin imkânlarına, Türkiye'nin kaynaklarına, Türkiye'nin insanına Atatürk gibi bakan tekbir kişi var o da Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
71 yıldır ulaşamadığımız dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefi, ancak Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünya çapında kabul görmüş olan Milli Ekonomi Modeli uygulandığı zaman tekrar başarılabilir.
Dış ticaret açığı, yurt dışına sattığımız ürünlerden çok daha fazlasını yurt dışından satın almışız demektir. Türkiye ekonomisi her yıl, ithalat ile ihracat arasındaki fark kadar zarar etmektedir. Türkiye dış ticareti 1947 yılından bu yana zarar yazmaktadır.
Mevcut siyasi aktörlere baktığımızda iş başında olsun muhalefette olsun hiçbir politikacının Türkiye'yi kâra geçirmek gibi bir projesi, programı yoktur.
Bu bağlamda Türkiye kâra geçmek istiyorsa Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka çare, Milli Ekonomi Modeli'nden başka bir yol yoktur.
Prof. Dr. Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli'nde kaynaklar sınırsızdır tespitini yapmaktadır.
Bu tespit de milli para, milli paralarla ticaret, vatandaşlık maaşı, ev hanımı meslek maaşı gibi patenti Prof. Dr. Haydar Baş'a ait bir tespittir. Yani bugün Prof. Dr. Baş'a göre Türkiye'nin kaynakları sınırsızdır.
İşte Türkiye'yi borçlardan, cari açıktan ve dış ticaret açığından kurtaracak olan bakış açısı budur.
Türkiye'nin kaynakları sınırlıdır diyenlerin büyük borç bataklarına mahkûm ettiği Türkiye'yi -millet isterse- kaynaklar sınırsızdır diyen tek lider olan Prof. Dr. Haydar Baş kurtaracaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024