Bir bu eksik zaten.Suçu teşvik ve suçluyu taltif bizde olduğu kadar başka bir yerde var mı?Suçlunun önü alabildiğince açılıyor.Hareket alanı genişletiliyor.Hareket serbestisi çoğaltılıyor.Suç seçenekleri her gün artırılıyor.Televizyon ekranları sayesinde sağlanan bu imkanlara bir de ekran sayesinde yol gösteriliyor.Hani türkülerde saz ile yol göstermek var, teşbih olmasın da ekran bu işi yapıyor.İnsanı en iyi tanıyan, onu yaratandır.Çünkü o icat etti bu insan denen makineyi.Nasıl çalışacağını, hangi bölgelerinin veya parçalarının nasıl testten geçirileceğini en iyi o biliyor.Hangi organdan nasıl bir ses çıkarsa ne yapılacağını en iyi o söyler."Allah günahın aşikaresini/pervasızca işlenenini -hiç- sevmez. Diğerini sever mi?Bunun anlamı o değil.Yani hasbelbeşer/insan olmanın kaçınılmaz sonucu suç işlersen, onu gizli işle.Alenileştirip, hem özendirme, hem de "utanma duygusunu" çiğneme.Bir saçmalık da şu: "Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım."Sakla, sakla, mutlaka sakla.Allah kulu gibi değil.Allah affeder, ama kul asla.En sevdiğimiz arkadaşımız bile, zora kalınca sayıp dökmüyor mu yaptığımızı.Sıkışınca; iyi de o şunu şunu yapmıştı, bana ceza veriyorsun da onu niye affediyorsun demez mi?Der.Hem bu dünyada dese bir şey değil, asıl öte alemde derse yandık oğlum işte.Onun için o saçma sözü kullanmayın.İlle de bir günah işleyeceksek Allah bilsin, kul bilmesin.Ama adam olana: Yarın mahşer günü Allah bana; ey kulum bunca nimet verdim sana ama sen utanmadan şu günahları işedin" derse ben ne yapacağım duygusunu taşımak yakışır. İslam bir suçu/günahı zararlarını anlatarak göz önüne serer, özendirecek şekilde değil.Ama önce o suça/günaha taşıyacak yol ve vasıtaları yasaklar, engeller, kapatır.Sedd-i zerayî" denir buna.Suç işlemeye meyyal insanı, o suçu işlemeye teşvik edecek ne varsa hepsini haram kılar.Ama önce helal-haram nedir onu öğretir insana.Sonra, öyle bir insan tipi yetiştirir ki, o insan helali bile "acaba içinde haram olabilir mi?" hassasiyeti ile algılar.Şimdi çağdaş insan(!) haramda helal aramanın hesabı ve kurnazlığı içinde.Ah çağdaşlık.Beşer idraki tam bir acziyet içindedir.Mesela, adam öldürmenin zararlarını anlatabilmesi için mutlaka bir dama öldürmesi gerekir.Niye öldürdün bu adamı? Diye sorduğun zaman cevap şu; Ne kadar kötü olduğunu anlatmak için.Diğer suçlar da böyle anlatılmaya çalışıldığı için her gün suçlu sayımız ve işlenen suç miktarımız katmerleşerek artıyor.Hep dedim, yine diyorum.Suç işlemek bir hastalıktır ve tek tedavisi vardır, uygun ceza.Ne az, ne çok.Dedik ya hastalık gibi.Uygun ilaç, ne az ne fazla.Nasıl hastaya acıyıp ona gerekli ilaçtan azını vermek yanlışsa, aynen o misal, suçluyu acıyıp ona az ceza vermek hastalığı, yani suçu ziyadeleştirir.Tersini düşünelim.Bir an önce iyileşsin diye üç seferde bir tane yerine, bir seferde üç tane de hastayı komaya sokar.Suçluya fazla ceza onu intikam almaya sevkeder.İşte bizde olmayan bu.Az suça çok ceza, çok suça az ceza.Sonra?Sonrası kolay.Suç mu işlendi, sebebi ehlince malum(!)Efendim adam zart örgütünün adamı olduğu için bu suçu işledi.İyi de sen aynı suçu işleyen zırt örgütünün adamına ne ceza verdin ki bu adam bu suçu zart örgütüne bağlı olarak işleyebilmiş."En yakınınız olsa bile cezada ona merhamet etmeyin" ilahi ölçüsü çağdışı bir anlayış olursa olacak budur. Yada; "Kızım Fatıma bile hırsızlık yapsa ona da aynı cezayı veririm" buyuran Hz. Muhammed'i (as) bir türlü kabul edemedin ki, anlayabilesin.İşlenen suçlardan medet umanların olduğu bu ülkede bari suç işleyenlere,işledikleri suçun oranına ve yoğunluğuna göre madalya da verelim ki, medet umanlar ikide bir "medet ey suçlu" diye bağırmaya mecbur kalmasın.***Basından:Almanya'da Müslümanlara hoşgörü azalıyor (medya)Azalacak tabii, çünkü şu ana kadar tüm yapılanlar, Müslümanların Hıristiyanlara hoşgörüsünü sağlamaya yönelikti. Aksi olacak değildi ya.*Saddam'ın katliam sorgulaması sürüyor. (medya)Hey gidi adalet. İktidar olduğu süre içinde öldürdüğü insanın toplamından fazlasını bir günde öldürenler Saddam'ı katliamdan sorguluyor. *Japonya'ya gidenin parmak izi alınacak. (medya)Hep derim; parmakmış her ne var alemde, kol bir sütundan ibarettir ancak.*11 Eylül'de Pentagon'a saldıran uçağın görüntüleri yayımlandı. (medya)Bir küçük ayrıntı, görüntüde o kocaman uçak yok. Ya yalan çok büyük yada uçak çok küçük(!).*Isparta Belediyesi lojmanları kurşunlandı. (medya)İşe bakın. Eskiden binaları su geçirmesin diye kurşunlardık, ya şimdi!?*El atına binen tez iner. (medya)Ata bindiren kim? Bunlar yaya, süvari.*Avrupa'da en ucuz tatil Türkiye'de (medya)Sadece tatil mi? Tatil tesisleri bile. *İngiltere'de Müslümanların topluma daha kolay "uyum sağlayabilmesi" için, okullarda "İngiliz değerlerinin kökenlerinin" anlatılması planlanıyor. (medya)Bizde birileri "milli değerleri savunmaya "çetecilik" derken.*Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ABD iktidarsız ve kağıttan bir kaplan (mdeya)Ahhhh! Bunun bir de bizimkiler farkında olsa.*
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018