Bunun için yüksek yüksek okullar bitirmiş olmaya, akademik alanda yüselmiş olmaya gerek yok.
Rahmetli Ali Gedik Bey, sürekli anlatırdı; yolcunun biri, sokağın başında beklemekte olan bir adama selam verdikten sonra sorar "Buradan Bağdat'a kaç günde gidebilirim?"
Az önce ne güzel selam alan adam sanki birden bire lal kesilmiş, ses-seda çıkmaz.
Yolcu sorusunu bir daha, iki daha tekrarlar ve cevap alamayınca biraz da sinirlenerek hızlı adımlarla oradan uzaklaşır.
Yolcu bir hayli uzaklaştıktan sonra adam arkadan bağırır; "Hemşehrim sen bu yürüyüşle buradan Bağdat'a bir haftaya gidersin."
İyice sinirlenen yolcu bu sefer hızlı adımlarla adamın yanına döner ve az önce neden cevap vermediğini ve neden ardından bağırdığını sorar.
Adam gayet sakin cevap verir; "İlk sorduğunda senin nasıl yürüdüğünü görmemiştim, benden ayrılıp yürümeye başlayınca ardından seyrettim ve dedim ki bu yürüyüşle bu adam bir haftada Bağdat'a varabilir."
Şimdi, on altı yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidar partisinin on altı yıllık karnesi ortada, hangi yolu hangi hızla yürüdüğü, hangi sahada ne tür adımlar attığı da besbelli.
Artık hiç kimse diyemez ki; neyi nasıl yapacağını nerden bilecektik?
İster bugünden başlayıp yönetimi devraldığı 2002'ye doğru gidin, ister o günden başlayıp bugüne gelin ve yıl yıl yapılanları masaya yatırın ve kararınızı verin.
Olanlara bakarak olacakları tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek.
İktidarının hemen ilk aylarında Irak işgalinin başlamış olması, işgalci Amerikan ordusundan altmış bin coninin Anadolu topraklarında konuşlanması için seferber olması ve o meşhur '1 Mart tezkeresinde' "hayır" oyu kullanan vekillerin daha sonraki seçimlerde bir daha aday yapılmamış olmaları size bir fikir verebilir.
22 İslam ülkesinin rejimlerinin ve de sınırlarının değiştirilmesi projesi olan BOP'un eş-başkanlığını üstlenmiş olması ve bu proje gereği İslam coğrafyasının hallaç pamuğu gibi dört bir yana savrulmuş olması, nice katliamlar, nice talanlar yaşanmış olması 24 Haziran'da kullanacağınız oy hakkında size bir fikir verebilir.
Bölgede İsrail'in güvenliğini sağlamak için her şeyi göze alan Amerika'nın, stratejik ortak, doğal müttefik ilan edilmiş olması, Libya'nın sırtlanlara yem edilmesinde, Suriye'nin bin bir felaket yaşamasında BOP adlı proje sahipleri ile aynı safta yer almış olması ufkunuzu açabilir.
3 Kasım 2002'de bir buçuk yıl erkene alınan seçimlerin hemen ardından Irak işgalinin başlamış olması ve şimdi yine bir buçuk yıl erkene alınan 2018 Haziran seçimlerinden sonra da İran'a yönelik planlar yapılıyor olması, oy verirken bin defa düşünmenizi gerektirebilir.
Ekonomiye, tarıma, hayvancılığa, istihdama, üretime ve diğer alanlara da aynı gözle bakıp, nelerin yapıldığını ve nelerin yapılmayarak ülkenin bir pazar haline getirildiğini dikkate alarak 24 Haziran'da oy kullanabilirsiniz.
Rahmetli Ali Gedik Bey, sürekli anlatırdı; yolcunun biri, sokağın başında beklemekte olan bir adama selam verdikten sonra sorar "Buradan Bağdat'a kaç günde gidebilirim?"
Az önce ne güzel selam alan adam sanki birden bire lal kesilmiş, ses-seda çıkmaz.
Yolcu sorusunu bir daha, iki daha tekrarlar ve cevap alamayınca biraz da sinirlenerek hızlı adımlarla oradan uzaklaşır.
Yolcu bir hayli uzaklaştıktan sonra adam arkadan bağırır; "Hemşehrim sen bu yürüyüşle buradan Bağdat'a bir haftaya gidersin."
İyice sinirlenen yolcu bu sefer hızlı adımlarla adamın yanına döner ve az önce neden cevap vermediğini ve neden ardından bağırdığını sorar.
Adam gayet sakin cevap verir; "İlk sorduğunda senin nasıl yürüdüğünü görmemiştim, benden ayrılıp yürümeye başlayınca ardından seyrettim ve dedim ki bu yürüyüşle bu adam bir haftada Bağdat'a varabilir."
Şimdi, on altı yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidar partisinin on altı yıllık karnesi ortada, hangi yolu hangi hızla yürüdüğü, hangi sahada ne tür adımlar attığı da besbelli.
Artık hiç kimse diyemez ki; neyi nasıl yapacağını nerden bilecektik?
İster bugünden başlayıp yönetimi devraldığı 2002'ye doğru gidin, ister o günden başlayıp bugüne gelin ve yıl yıl yapılanları masaya yatırın ve kararınızı verin.
Olanlara bakarak olacakları tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek.
İktidarının hemen ilk aylarında Irak işgalinin başlamış olması, işgalci Amerikan ordusundan altmış bin coninin Anadolu topraklarında konuşlanması için seferber olması ve o meşhur '1 Mart tezkeresinde' "hayır" oyu kullanan vekillerin daha sonraki seçimlerde bir daha aday yapılmamış olmaları size bir fikir verebilir.
22 İslam ülkesinin rejimlerinin ve de sınırlarının değiştirilmesi projesi olan BOP'un eş-başkanlığını üstlenmiş olması ve bu proje gereği İslam coğrafyasının hallaç pamuğu gibi dört bir yana savrulmuş olması, nice katliamlar, nice talanlar yaşanmış olması 24 Haziran'da kullanacağınız oy hakkında size bir fikir verebilir.
Bölgede İsrail'in güvenliğini sağlamak için her şeyi göze alan Amerika'nın, stratejik ortak, doğal müttefik ilan edilmiş olması, Libya'nın sırtlanlara yem edilmesinde, Suriye'nin bin bir felaket yaşamasında BOP adlı proje sahipleri ile aynı safta yer almış olması ufkunuzu açabilir.
3 Kasım 2002'de bir buçuk yıl erkene alınan seçimlerin hemen ardından Irak işgalinin başlamış olması ve şimdi yine bir buçuk yıl erkene alınan 2018 Haziran seçimlerinden sonra da İran'a yönelik planlar yapılıyor olması, oy verirken bin defa düşünmenizi gerektirebilir.
Ekonomiye, tarıma, hayvancılığa, istihdama, üretime ve diğer alanlara da aynı gözle bakıp, nelerin yapıldığını ve nelerin yapılmayarak ülkenin bir pazar haline getirildiğini dikkate alarak 24 Haziran'da oy kullanabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025