Nur ile zulmetin savaşı

Her insan pazara ve alış veriş merkezine gittiği zaman alacağı bir kilo peyniri veya iki kilo sebze-meyveyi özenerek ve seçerek alır. Sağlığını önemsediği için doktora gitmek istediğinde gitmeden önce ön araştırma yaparak gider.
İnsanın dünya ve ahiretini mutlak olarak müspet ve menfi alanda etkileyecek dört zümre vardır. İnsan alış veriş yaptığı zaman özenerek seçtiği gibi bu dört zümre hakkında da özentili olmalı ve bunlara dikkat ederek seçimini yapmalıdır. Bu dört zümre geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi siyaset adamı, ilim adamı, tacir ve abitdir.
Bu dört zümrenin iyi ve müspet tarafta olanları bir çırağ gibi yanarlar ve etraflarına ışık saçarlar. Ama kötü ve menfi tarafta olan makamperest siyasetçiler, nefsini ıslah etmeyen ilim adamları, mal-mülk düşkünü tüccarlar, konuşmasını bilen ve kendisini din diyanet ehli-abit gösteren münafıklar ise nefislerini kendilerine ilah edindiklerinden dolayı şeytana avukatlık yaparak çirkinliklerin doğmasına sebep olurlar.
Bu dört zümrenin tehlike ve zararları çok derin ve büyük olduğundan dolayı Hz. Peygamber Efendimiz kendisinden sonraki zamanlar için ümmetini bu dört zümreye karşı defalarca uyarmıştır. Hz. Peygamber efendimizin bu uyarılarından ve mezkûr dört zümrenin İslam ümmetine vurabilecekleri darbelerden dolayı şuurlu, bilinçli ve basiretli her iman ehli bu zümrelere karşı meşru kavramlar dâhilinde ve hukuk dışına çıkmadan mücadele etmelidir.
Hz. Peygamber efendimizin kendisinden sonraki zamanlar için ümmeti adına endişe ve korkuya kapıldığı şeylerin ilki ve en tehlikelisi "nifak"tır. Allah Resul-ü açık ve net olarak Müslümanlara "ben sizler için münafıklardan korkuyorum" buyurmuştur. Bunun için Müslümanlar çok iyi bilmelidirler ki, ister Hz. Peygamber efendimizden sonra Ehl-i Beyt imamlarının huzur zamanlarında ve ister bugün ve ister zuhura kadar münafık hattı daima vardı ve var olacaktır. Münafık hattında olan bu zavallı bukalemunların da Müslümanlar arasında, Müslümanlar safında olduklarını da Müslümanlar asla unutmamalıdırlar. Münafık hattında olan bu iblis askerlerinin Müslümanlara, İslam ümmetine, İslam memleketlerine verebilecekleri aşırı ve derin zararlardan dolayı Allah Resul-ü ümmetini böylelerine karşı uyarmış ve kaynakların bizlere naklettiği şekilde şöyle buyurmuştur: "Kendimden sonra sizler (ümmetim) için en fazla korktuğum şey konuşmasını bilen münafıktır." (Biharü'l-Envar, c. 33, s. 549)
Allah Resulü İslam ve Müslümanlar için en tehlikeli olan bu İblis askerlerine dikkat çektiklerinden dolayı her Müslüman'ın,  basiret sahibi aydın yazarların, ilim adamlarının, şuurlu-ihlaslı gençliğin bu zümreyi çok iyi teşhis edip bunlarla hukuk kavramlarına riayet ederek mücadele etmeleri ve Müslümanları böylelerine karşı uyarmaları ve korumaları gerekir. Hz. Peygamber Efendimiz bir başka hadisi şerifte şöyle buyurmuşlardır: "Ümmetim için korktuğum en şiddetli şey münafığın Kur'an'ı vesile edinerek cidal etmesidir." Münafığın yaptığı işlerden bir tanesi Ayet ve hadisleri inkâr etmeden okuması, ancak okumuş olduğu Ayet ve hadislerin anlamlarını değiştirerek yanlış açıklamalar yapmasıdır. Müslümanların ilim alanlarına sızan münafıklara da dikkat etmeleri çok önem taşımaktadır.
Hz. Peygamber Efendimizin ümmeti adına korktuğu bir diğer zümre ise idareciler-yöneticiler ve devlet erkânlarıdır. Resul-ü Kibriya efendimiz konu hakkında şöyle buyurmuşlardır: "Ümmetim için delalete düşen öncülerden (yöneticilerden) korkuyorum." (Tarihü'l İslam, Zehebi, c. 1, s. 403)
Delalete düşen bir öncü, yönetici İslam ve Müslümanlar için en büyük tehditlerden bir tanesidir. Allah Resulü Müslümanlar delalete düşen yöneticilere karşı tavır bıraksınlar, onlara karşı mücadele etsinler diye bu uyarıda bulunmuşlardır. Ancak şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, böylelerine karşı verilecek mücadele meşru kavramlar çerçevesinde, hukuk ilkelerine riayet ederek yapılmalıdır. Aksine toplumda asayiş bozulur.
Bir Müslüman'ın; ben bu işlere karışmam, ben inancımı yaşamama bakarım başkaları da nasıl bir siyaset içerisinde olurlarsa olsunlar, beni bağlamaz tarzında düşüncesi Hz. Peygamber Efendimize karşı aykırılık oluşturur. Bu tür bir düşünce tarzı da İslam ve Müslümanlar için bir tehdittir.
Bu gün İslam ve Müslümanların delalete düşen yöneticilerden dolayı gördükleri zulümleri bilmeyen yoktur. Irak, Afganistan, Bosna, Filistin, Karabağ, Mısır, Libya, Yemen, Suriye, Bahreyn ve diğer İslam memleketlerinde dökülen kanların, yapılan zulümlerin kaynağında kendisini batının eli ile şeytana ipotek eden zahirde Müslüman görünümlü yöneticileri görmek mümkündür. Müslüman İran'a karşı bebek katili siyonizm ile işbirliği yapan sözde Müslüman liderler bu zümrelerdendir.
Selam ve dua ile…