Türk siyasi hayatında çözüm odaklı siyasetin dönüm noktası olan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 19. kuruluş yıldönümünü 25 Eylül'de idrak ettik. Bu vesileyle kısa bir ufuk turu atalım. Bağımsız Türkiye Partisi kurulmadan önce ülkemizin genelini temsil edecek bölgelerde Kuvâ-yi Milliye toplantıları düzenlendi. Toplantılarda vatandaşlar ile ülkenin içinde bulunduğu durum değerlendirildi. Sözde Ermeni soykırım iddialarına karşı tel'in mahiyetinde Trabzon'da, İstanbul'da ve Ankara'da bayrak mitingleri düzenlendi. Türkiye'de hiçbir mitingde bugüne kadar bu kadar yoğun ay yıldızlı Türk bayrağı görülmemişti. Havadan çekilen görüntülerde miting alanı adeta al renge boyanmış görülüyordu.
O dönem siyasi parti genel başkanlarına gidildi. Tek tek konuşuldu. Ülkemizin içine düştüğü badire belgelerle ortaya koyuldu; çözüm yolları gösterildi. Bu durum karşısında çözümden sorumlu olanlar gereken hareketi ortaya koyamadılar. Sadece dinlemekle yetindiler. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın çözüm projeleri dosyalarda vardı ama bakmakla yetindiler.
Artık iş başa düşmüştü. Vatandaşımızın da isteği doğrultusunda BTP 19 sene önce kuruldu. 35 gün içinde teşkilatlanma tamamlandı, yani genel seçimlere girecek yeterlilik tamamlandı. Bu bir rekordur. Bu Haydar Baş Hocamıza olan sevginin ve var olan bir kadronun varlığını gösteriyordu.
BTP'nin çizgisi çok netti. Adeta milletin tanımını yapıyordu. Fundamentalist değil, dindar; şövenist değil, Türk milliyetçisi; mandacı değil, bağımsızlık taraftarı bir vizyon ortaya konuldu. Zaten Prof. Dr. Haydar Baş Bey her fırsatta milliyetçilik ve dindarlık herhangi bir partiye ait değildir. Millete aittir ve her parti bu değerlere hizmet etmelidir, derdi. Milliyetçiliğin ve dinin istismarına karşı çıkardı. Neticede bütün milleti kucaklayacak hem dindar, her milliyetçi, hem Atatürkçü bir vizyon ile yola çıkıldı. Bu niçin önemli, bugüne kadar bir insan, ya dindar olacak ya milliyetçi ya da Atatürkçü olacaktı. Çünkü böyle lanse edilmişti, her biri bir kamptı ve bir kampa mensup olabilirdiniz. Siyasi yapılanmalar böylece şekillenmiş ve zenginlik olması gereken temel dinamiklerimiz kavga sebebine dönüşmüştü.
BTP, ülkemizin yıllanmış sorunlarına çözüm getirecek projelere sahiptir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ait olan Sosyal Devlet ve Milli Devlet projesini, Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına almıştır. Girilen ilk seçimlerde anketlerde oldukça yüksek rakamlar söz konusu olmasına rağmen BTP'ye karşı çok ciddi algı yönetimi yapılmıştır. Neticede vatandaşımız farklı noktalara savrulmuştur. BTP kadroları bütün bunlara rağmen yine mücadelesine devam etmiştir.
Aradan geçen 19 yıl içerisinde Sosyal Devlet Milli devlet projelerinden Milli Ekonomi Modeli'nden siyasiler sürekli aşırmalar yapmaktadır. Fakat şu gözden kaçırılıyor. Sistem kendi içinde bütünlük arz eder. Netice alabilmek için başta bağımsızlık ve devlet-millet kardeşliği gerekir. Sözde değil, özde yerli ve milli olmayı gerektirir. Para politikasında, maden politikasında, iç politikada, dış politikada yerli ve milli olabilmek proje ile mümkündür, o da Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e aittir. Bugüne kadar BTP'ye görev verilmediği için ülkemiz irtifa kaybetmektedir.
Ülkemiz maalesef Haydar Baş Hocamıza sahip çıkmayarak onu elinden kaçırmıştır. Şimdi genel başkan Hüseyin Baş Bey'dir. Bari millet hatasını anlayarak, şimdiki kadrolara sahip çıkmalıdır. İşte o zaman BTP iktidarında bugün evine bir parça ekmek götürme kavgası veren insanımız, dünyadayken cennet hayatı yaşayacaktır.
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025
- Dünya ateş çemberinde: Türkiye’nin stratejisi ne olmalı? / 10.03.2025
- Wilson’dan İmralı’ya: Türkiye’yi bölme planı mı devrede? / 04.03.2025
- Oruç, ilahi bir emir ve bilimsel bir şifadır / 03.03.2025