"Milli para" ve "milli ekonomi" iktidardaki siyasilerin dillerinde pelesenk olmuş durumda.
Aslında bu kelimeler kolayca ağza alınmaması gereken kelimelerdir.
Çünkü herşeyin hızla yıpratıIıp, kolayca tüketildiği ülkemizde içi boş ifadelerle bu kavramların kullanılması milli ekonomi ve milli para gibi kavramların da aynı akıbete uğramasına neden olacaktır.
Hemen hemen herşeyin istismar malzemesi yapıldığı Türkiye siyaset arenasında demek sıra bu kavramlara kadar gelmiştir.
Ekonominin milli olması elbette bir zarurettir. Ama lafla peynir gemisi yürütülerek milli olamayacak kadar önemli ve zor bir konudur ekonomi.
Aslında bugün milli ekonomiden ve milli paradan bahseden 14 yıldır iktidarda olan siyasilere sormak lazım; madem bu kadar önemsiyordunuz bu konuyu neden şimdiye kadar bunu hiç dillendirmediniz?
Yoksa artık borç dağları aştığı, ekonomi çöküşün eşiğinde olduğu ve yıllardır bir dediklerini ikiletmediğiniz efendilerinizin nezdinde kredinizin tükendiği için mi birden bire 'milli ekonomi' diye sayıklamaya başladınız?
Pazartesi günü akşamı Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programına katılan konuşmacılardan İbrahim Berk'in ifade ettiği gibi bunların yaptıkları Firavun'un iman etmesine benziyor.
Yani yaptıklarının ne kendilerine faydası var ne de onların peşinden gidenlere...
Ekonomide millilik iddiasında bulunan, milli parayı konuşan bir ülkenin önce diğer bütün alanlarda milli olması şarttır.
Çünkü;
Siyasette milli olunmadan ekonomide milli olunamaz.
Eğitimde milli olunmadan, güvenlikte milli olunmadan, bilimde, sanatta ve düşüncede milli olunmadan ekonomide milli olunamaz.
Dolayısıyla hidayete erer gibi sonradan millilik iddiası boş sözlerden ibarettir.
Yıllarca kapitalist ekonomiyi Türkiye'de en radikal şekilde uygulayan bir anlayış bir anda millici kesiliyorsa bilin ki artık Kapitalizm kemikten yiyecek demektir.
Kitabın tam ortasından söylersek; Türkiye'ye her alanda milli karakter kazandıracak yegane isim Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Çünkü Sayın Baş, en zor olan alanda yani ekonomide nasıl milli olunuru dünya çapında uygulanan Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Milli Devlet adlı eserleriyle ortaya koymuştur.
İnkar dilemez bir gerçektir ki, 'milli parayı' ve 'milli ekonomiyi' Türkiye ve dünya gündemine sokan ve bu işi en iyi bilen isim Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Hatta milli ekonomi adımları atan, bu adımlarla kapitalizmin ve de yabancı paraların ülkelerindeki sömürüsüne hızla son veren Rusya gibi ülkeler, bu işi en iyi bilene, yani Sayın Baş'a danışarak atacakları adımlara karar vermektedir.
Aklın yolu bir, eğer gerçekten ekonomide milli adımlar atılmak isteniyorsa yapılması gereken, yüksünmeden, erinmeden bu işi en iyi bilen Prof. Dr. Haydar Baş'tan fikir almaktır.
Bunu yapmayıp dün kapitalizmin şakşakçısı, bugün ise Milli Ekonomi Modeli'nin kötü birer kopyacısı olan ekonomistlerden akıl alarak ulaşılacak liman asla milli ekonomi limanı olmayacaktır.
Aslında bu kelimeler kolayca ağza alınmaması gereken kelimelerdir.
Çünkü herşeyin hızla yıpratıIıp, kolayca tüketildiği ülkemizde içi boş ifadelerle bu kavramların kullanılması milli ekonomi ve milli para gibi kavramların da aynı akıbete uğramasına neden olacaktır.
Hemen hemen herşeyin istismar malzemesi yapıldığı Türkiye siyaset arenasında demek sıra bu kavramlara kadar gelmiştir.
Ekonominin milli olması elbette bir zarurettir. Ama lafla peynir gemisi yürütülerek milli olamayacak kadar önemli ve zor bir konudur ekonomi.
Aslında bugün milli ekonomiden ve milli paradan bahseden 14 yıldır iktidarda olan siyasilere sormak lazım; madem bu kadar önemsiyordunuz bu konuyu neden şimdiye kadar bunu hiç dillendirmediniz?
Yoksa artık borç dağları aştığı, ekonomi çöküşün eşiğinde olduğu ve yıllardır bir dediklerini ikiletmediğiniz efendilerinizin nezdinde kredinizin tükendiği için mi birden bire 'milli ekonomi' diye sayıklamaya başladınız?
Pazartesi günü akşamı Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programına katılan konuşmacılardan İbrahim Berk'in ifade ettiği gibi bunların yaptıkları Firavun'un iman etmesine benziyor.
Yani yaptıklarının ne kendilerine faydası var ne de onların peşinden gidenlere...
Ekonomide millilik iddiasında bulunan, milli parayı konuşan bir ülkenin önce diğer bütün alanlarda milli olması şarttır.
Çünkü;
Siyasette milli olunmadan ekonomide milli olunamaz.
Eğitimde milli olunmadan, güvenlikte milli olunmadan, bilimde, sanatta ve düşüncede milli olunmadan ekonomide milli olunamaz.
Dolayısıyla hidayete erer gibi sonradan millilik iddiası boş sözlerden ibarettir.
Yıllarca kapitalist ekonomiyi Türkiye'de en radikal şekilde uygulayan bir anlayış bir anda millici kesiliyorsa bilin ki artık Kapitalizm kemikten yiyecek demektir.
Kitabın tam ortasından söylersek; Türkiye'ye her alanda milli karakter kazandıracak yegane isim Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Çünkü Sayın Baş, en zor olan alanda yani ekonomide nasıl milli olunuru dünya çapında uygulanan Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Milli Devlet adlı eserleriyle ortaya koymuştur.
İnkar dilemez bir gerçektir ki, 'milli parayı' ve 'milli ekonomiyi' Türkiye ve dünya gündemine sokan ve bu işi en iyi bilen isim Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Hatta milli ekonomi adımları atan, bu adımlarla kapitalizmin ve de yabancı paraların ülkelerindeki sömürüsüne hızla son veren Rusya gibi ülkeler, bu işi en iyi bilene, yani Sayın Baş'a danışarak atacakları adımlara karar vermektedir.
Aklın yolu bir, eğer gerçekten ekonomide milli adımlar atılmak isteniyorsa yapılması gereken, yüksünmeden, erinmeden bu işi en iyi bilen Prof. Dr. Haydar Baş'tan fikir almaktır.
Bunu yapmayıp dün kapitalizmin şakşakçısı, bugün ise Milli Ekonomi Modeli'nin kötü birer kopyacısı olan ekonomistlerden akıl alarak ulaşılacak liman asla milli ekonomi limanı olmayacaktır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024