Tam orta yerinde, etrafa nur saçan, kitaplık çapta anlamlar ihtiva eden güzelim Hilal ve beş köşeli yıldızı barındırmayan allarınıza?Hiç arıyı görmemiş, arı onu görmemiş, hiçbir ağaçtan, hiç bir çiçekten zerre kadar koku taşımayan sahte görünümlüballarınıza?Bazı hurma kütüklerini, yontulmamış kereste kıvamındaki sureta insanları adam gibi gösteren çullarınıza?Üzerinden kaç bahar geçtiği halde bir türlü meyveye durmayan, tomurcukları misafir etmeyen, çiçeklere merhaba demeyen, imdat diye uzanan bir el uzanınca da kırılıp yere düşen dallarınıza?Yalandan, yanlıştan uzaklaşamayan, gıybetten, dedikodudan kopamayan, "?ya hayır konuşun ya da susun" prensibine uymayan, uyamayan, zikir ile ıslanamayan dillerinize?Yetime yoksula uzanamayan, bir kırık gönlü şenlendirmek için merhaba makamında bir eli tutamayan, mazlumun ıstırabını dindirmek için, zalimin de zulmüne engel olmak için harekete geçemeyen ellerinize?Rengi solgun, kokusu kayıp, plastikten güllerinize?Hep yerinde sayan, dünya yansa bir bağ otu yanmayan, feryadların arşa yükseldiği zaman ve zeminlerde dahi kılı kıpırdamayan çok acayip hallerinize?Azgına ulaşan ama acize ulaşamayan, bozguna, bozmaya ulaşan ama barışa ulaşamayan, ezene ulaşan ama ezilene ulaşamayan kollarınıza?Hep namertlere köprü olan, hep zalimlere el ayak olan, at olan araba olan, hep şerlilerin atına nal olan, sesine hoparlör olan mallarınıza?Sürekli haçlı süvari birliklerinin atlarının ayaklarını koruyan nallarınıza?Batıla güç veren, batılın sesinin yükselmesine araç olan, şerrin her çeşidine motorluk vazifesi yapan nereden ve nasıl toplandığı belli olmayan pullarınıza?Hep başkalarının yazdıkları senaryolarda görev alan, bir türlü kendisi olamayan, kendisi kalamayan, elin oyuncusu, ellerin oyuncağı olduğu için de hep başkalarının işine yarayan rollerinize?Hep İslam coğrafyasının istinat duvarlarını yıkan, hep tevhidin bentlerini yıkansellerinize?Gerçek yüzünüzü saklayan, hakiki kimliğinizi örterek Müslümanların kolay aldatılmasına aracı olan şallarınıza?Bir türlü Anadolu'nun yanık havalarını çalamayan, saf Anadolu çocuğunun hassas duygularına tercüman olamayan ama sürekli batılın ve Batı'nın hoyrat havalarını çalan tellerinize?Her nasılsa, her nedense, haçlı dünyasının, küresel tefecilerin programladıkları istikamete giden, onların istedikleri adreslere çıkan ve hep beraber yürüdüğünüz yollarınıza?Ne deyim?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025