Samimi Müslümanlar Muaviye öldükten ve Yezit onun
yerine geçtikten sonra sünnet yolundan, iman yolundan çok ciddi sapmaların
olduğunu müşahede edince bu işin ancak Hz. Hüseyin Müslümanların başına geçerse
düzeleceğine inandıkları için mektuplar yazıp imzalayarak İmam Hüseyin’i
Kufe’ye davet ettiler.
Onlar mektuplarında İmam (a.s)’a şöyle yazdılar: “Biz
senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemişiz, senin yolunda can vermeye
hazırız, senin için onların Cuma ve cemaat namazlarına katılmıyoruz.”
İmam Hüseyin (a.s), Küfe halkının isteklerine olumlu
cevap vererek, Ramazan ayının yarısında, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi.
Muslim’i Kufeye gönderdiğinde ona şöyle buyurdu: “Kufe
halkının yanına git, eğer yazdıkları doğru olursa, sana kavuşmamız için bize
haber gönder.”
Müslim, Kufe’ye vardı. Onun Kufe’ye gelme haberi,
şehirde yayılınca on iki bin kişi, diğer bir görüşe göre ise on sekiz bin kişi
onun vasıtasıyla İmam Hüseyin (a.s)’a biat ettiler. Müslim, durumu Hz.
Hüseyin’e bildirerek İmam’ın Kufe’ye gelmesini istedi. Ancak çeşitli sebeplerle
Hz. Hüseyin’e biat edenlerin bir kısmı şehit edildi birçoğu da korkularından
dolayı döndüler. Her şeye rağmen Hz. Hüseyin çıktığı yoldan geri dönmedi.
Ömer bin Sa’d, Aşura gününe üç gün kala, İmam Hüseyin (a.s)’ın kafilesinin suya
ulaşmaması için beş yüz süvariyi Fırat nehrini korumaları için görevlendirdi.
(Bakar mısınız manzaraya; bir dünyaya yetecek Fırat nehrinden bir damla suyu
bile çok gören mantık…)
Muharrem ayının dokuzuncu günü Hz. Hüseyin (a.s) ve ashabı, düşman tarafından
ablukaya alındılar…
Nihayet “Aşura” günü Ömer bin Sa’d, otuz bin savaşçıyla saldırıyı başlattı.
Otuz iki süvari ve kırk piyadeden oluşan Hz. Hüseyin (a.s)’ın ordusu, onların
saldırıları karşısında korkusuzca direnip, yiğitçe savaştılar; hem şehit
verdiler ve hem de onlardan öldürdüler.
Hz. Hüseyin (a.s)’ın ashabının hepsi şehit olunca, sıra İmam (a.s)’ın kendi
ailesine geldiler savaş meydanına çıktılar, yiğitçe savaştıktan sonra onlar da
şahadet şerbetini içtiler.
“Aşura” günü nihayet İmam Hüseyin (a.s) da o zalimlerin eliyle feci bir şekilde
şehit edildi.
Çocuklarından Ali Ekber ve Abdullah babalarının yanında şahadete erişmiş ve
savaştan kurtulan İmam Zeynel Abidin (a.s) da Müslümanların dördüncü İmam’ı
olmuştur.
Bizler sadece birkaç sahnesini dikkatlerinize sunmakla Kerbela faciasında
yaşananlardan bir nebze vicdanlarınıza bilgiler sunduk.
Kerbela insanlığın sınavı olduğunu, dünya menfaati uğruna hırsa bürünen
kimselerin, ne kadar korkunç bir çehreye bürünebileceklerini siz değerli
dostların idraklerine sunmak istedik.
Umudumuz o dur ki hem gerekli dersler çıkarılsın, hem de O yüce şüheda Ehl-i
Beyt kervanından şefaat talebinde bulunmaya bir nebze yüzümüz olsun.
Selam olsun Kerbela şehitlerine, selam olsun İmam Hüseyin’e!
yerine geçtikten sonra sünnet yolundan, iman yolundan çok ciddi sapmaların
olduğunu müşahede edince bu işin ancak Hz. Hüseyin Müslümanların başına geçerse
düzeleceğine inandıkları için mektuplar yazıp imzalayarak İmam Hüseyin’i
Kufe’ye davet ettiler.
Onlar mektuplarında İmam (a.s)’a şöyle yazdılar: “Biz
senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemişiz, senin yolunda can vermeye
hazırız, senin için onların Cuma ve cemaat namazlarına katılmıyoruz.”
İmam Hüseyin (a.s), Küfe halkının isteklerine olumlu
cevap vererek, Ramazan ayının yarısında, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi.
Muslim’i Kufeye gönderdiğinde ona şöyle buyurdu: “Kufe
halkının yanına git, eğer yazdıkları doğru olursa, sana kavuşmamız için bize
haber gönder.”
Müslim, Kufe’ye vardı. Onun Kufe’ye gelme haberi,
şehirde yayılınca on iki bin kişi, diğer bir görüşe göre ise on sekiz bin kişi
onun vasıtasıyla İmam Hüseyin (a.s)’a biat ettiler. Müslim, durumu Hz.
Hüseyin’e bildirerek İmam’ın Kufe’ye gelmesini istedi. Ancak çeşitli sebeplerle
Hz. Hüseyin’e biat edenlerin bir kısmı şehit edildi birçoğu da korkularından
dolayı döndüler. Her şeye rağmen Hz. Hüseyin çıktığı yoldan geri dönmedi.
Ömer bin Sa’d, Aşura gününe üç gün kala, İmam Hüseyin (a.s)’ın kafilesinin suya
ulaşmaması için beş yüz süvariyi Fırat nehrini korumaları için görevlendirdi.
(Bakar mısınız manzaraya; bir dünyaya yetecek Fırat nehrinden bir damla suyu
bile çok gören mantık…)
Muharrem ayının dokuzuncu günü Hz. Hüseyin (a.s) ve ashabı, düşman tarafından
ablukaya alındılar…
Nihayet “Aşura” günü Ömer bin Sa’d, otuz bin savaşçıyla saldırıyı başlattı.
Otuz iki süvari ve kırk piyadeden oluşan Hz. Hüseyin (a.s)’ın ordusu, onların
saldırıları karşısında korkusuzca direnip, yiğitçe savaştılar; hem şehit
verdiler ve hem de onlardan öldürdüler.
Hz. Hüseyin (a.s)’ın ashabının hepsi şehit olunca, sıra İmam (a.s)’ın kendi
ailesine geldiler savaş meydanına çıktılar, yiğitçe savaştıktan sonra onlar da
şahadet şerbetini içtiler.
“Aşura” günü nihayet İmam Hüseyin (a.s) da o zalimlerin eliyle feci bir şekilde
şehit edildi.
Çocuklarından Ali Ekber ve Abdullah babalarının yanında şahadete erişmiş ve
savaştan kurtulan İmam Zeynel Abidin (a.s) da Müslümanların dördüncü İmam’ı
olmuştur.
Bizler sadece birkaç sahnesini dikkatlerinize sunmakla Kerbela faciasında
yaşananlardan bir nebze vicdanlarınıza bilgiler sunduk.
Kerbela insanlığın sınavı olduğunu, dünya menfaati uğruna hırsa bürünen
kimselerin, ne kadar korkunç bir çehreye bürünebileceklerini siz değerli
dostların idraklerine sunmak istedik.
Umudumuz o dur ki hem gerekli dersler çıkarılsın, hem de O yüce şüheda Ehl-i
Beyt kervanından şefaat talebinde bulunmaya bir nebze yüzümüz olsun.
Selam olsun Kerbela şehitlerine, selam olsun İmam Hüseyin’e!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025