Ekonomi biliminin amacı nedir? Bu soruya çok farklı cevaplar verilebilir. Ama hangi cevap verilirse verilsin, ekonomi biliminin amacı, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırarak, İnsanları daha rahat bir şekilde yaşatmak olmalıdır.Bütün ekonomik modeller, insanların refahını yükseltmek için ortaya çıktıklarını iddia etmektedirler. Uygulanmış veya hâlihazırda uygulanan Batılı ekonomistlerin ortaya koyduğu bu ekonomik modeller, hayata geçirildiklerinde hep aynı sonuç elde edilmiş ve zengin daha zengin, fakir ise hep daha fakir hale getirilmiştir. Yani insanlar için ortaya konulduğu iddia edilen ekonomik modeller, mutlu bir azınlık oluşturmuş ama gerçekte insanı ihmal etmiştir. Bundan dolayı bugüne kadar uygulana gelen ekonomik modeller, gelir dağılımındaki çarpıklığı düzeltememişlerdir.Adam Smith ile başlayıp Keynes'e kadar devam ettiği düşünülen Klasik ekonomi yaklaşımı, devletin ekonomiye hiçbir biçimde karışmaması halinde ekonomik dengelerin piyasadaki rekabet ve kişilerin en yüksek tatmin peşinde koşması nedeniyle kendiliğinden oluşacağını savunmuştur. Oysa bu ekonomik yaklaşım, ekonomi dengelerinin parayı bloke edenler lehine gelişmesinin zeminini hazırlamıştır. Klasik ekonomi anlayışından sonra uygulanmaya başlanılan ve John Maynard Keynes tarafından geliştirilen Keynesyen ekonomi yaklaşımı da isteneni verememiştir.Batı kaynaklı bütün ekonomik modellere göre ekonomi, "sınırlı olan kaynaklarla sınırsız olan ihtiyaçları karşılama bilimidir." Teşhis böyle konulunca sınırlı olan kaynakların herkesi tatmin etmesi mümkün olmadığına göre, "bazı insanların kazanması için bazı insanlar mutlaka kaybetmelidirler" anlayışı kabul edilmiş ve gelir dağılımındaki dengesizlik hiçbir zaman düzeltilememiştir. Türkiye gibi kendi kültürüne ve anlayışına uygun ekonomik model ortaya koyamamış olan ülkeler, Batının onlara gümüş tepsi içerisinde sunmuş olduğu ekonomik modellere mahkûm olmak zorunda kalmışlardır. Bundan dolayı aynı modellerin Batı'da oluşturduğu sıkıntıların benzerleri, Türkiye gibi ülkelerde de ortaya çıkmış ve Batının sunduğu ekonomik modellere alternatif olacak yerli ekonomik modeller maalesef ortaya konulamamıştı.Konulamamıştı diyorum çünkü BTP genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Batı ekonomilerinin ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu ekonomik problemlere çözüm olacak olan yeni bir ekonomi model ortaya koymasıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti çok büyük bir şans yakalamış oldu.Prof. Dr. Haydar Baş'ın "milli ekonomi modeli" adıyla ortaya koyduğu kapsamlı yeni ekonomik model, Batının bugüne kadar ortaya koyduğu Klasik ekonomi ve Keynesyen ekonomi anlayışlarına alternatif olacak özelliklere sahip. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu milli ekonomik modeli, işe ilk olarak ekonomi bilimini tanımını değiştirmekle başlıyor. Klasik ekonomi tanımının tersine Milli ekonomi modeli ekonomi bilimini, "sınırsız olan kaynaklarla sınırlı olan ihtiyaçların karşılanması" olarak tanımlıyor. Bu tanım, Batının kendi kültür ve inanışından kaynaklanan anlayışını tepetaklak ederek yepyeni bir bakış açısını ortaya koymaktadır ve bu yaklaşımı Prof. Dr haydar Baş'tan başka hiç kimse bu şekilde ortaya koymamıştır.İnsanın barınma ihtiyacını düşünün lütfen. İnsanın satın alma durumuna göre pek çok seçenekle bu temel ihtiyaç karşılanabilmektedir. Bu ihtiyacı karşılayan, bazen kiralık bir ev veya sahip olduğunuz bir apartman dairesi olabildiği gibi bazen de bir çadır bile olabilmektedir. Yani barınma ihtiyacınızı size uygun olan pek çok seçenekten biriyle karşılayabilmektesiniz. Bu da göstermektedir ki, ihtiyaçlar sınırlı fakat onları karşılayabileceğimiz kaynaklar ise çok fazladır. Bu temel tanımdan dolayı milli ekonomi modeline göre bir insanın kazanabilmesi için başka bir insanın kaybetmesi gerekli değildir. Bundan dolayı milli ekonomi modelinde toplumun her ferdi kazanacaktır. İşçi kazanacak, çiftçi kazanacak, memur kazanacak, ev hanımı kazanacak, genç kazanacak ve emekli kazanacaktır. Milli ekonomik modelde kaybeden yalnızca küresel para spekülatörleri ve yolsuzlukla beslenen parazit mesabesindeki hırsızlar olacaktır.Bundan dolayıdır ki, bugüne kadar insanın sömürülmesine zemin hazırlayan ekonomi anlayışlarının tersine Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu milli ekonomi modeli, "insanı yaşat ki, devlet yaşasın" anlayışıyla, insanı ihmal etmeyecek ve sosyal devlet projeleriyle toplumun hiçbir ferdini dışarıda bırakmayacak şekilde insanı ihya edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024