Koronavirüs dolayısı ile her ülke insanını rahatlatacak, ekonomik istikrarı sağlayacak paketlerini ardı ardına açıkladılar.
Bu kapsamda ABD, 330 milyon nüfusu için 2 trilyon dolarlık teşvik paketi açıkladı. Aylık 75 bin (495 bin TL) dolardan düşük geliri olanlara kişi başına şimdilik bir defaya mahsus 1200 dolar ödemeyi resmileştirdi. Bu gelir dilimindeki ailelerin çocuklarına da 500 dolar verilecek.
Almanya 614 milyar Euro
İngiltere 374 milyar Euro
Fransa 300 milyar Euro
İspanya 200 milyar Euro
Türkiye ise 14,2 milyar Euro'luk ekonomik paket ile ne sanayicisini ne de esnafını ve dar gelirli olan halkını memnun edebildi, nitekim etmesi de mümkün değildi.
Açlık sınırının 2.257 TL olduğu bir ülkede "en düşük emekli maaşını 1500 TL yaptık, 650 bin emeklimizin durumunu düzelttik" demek hakikaten utanılacak bir durumdur.
Devlet idare edenlerin saatlerce yapmış olduğu bakanlar kurulu toplantılarından sonra, bizim derdimize de çözüm açıklanır diye televizyon karşısında bekleyen işçi, çiftçi, köylü, sanayici, esnaf bilumum Türk milleti topyekun hayal kırıklığın uğrattılar.
Bu pakette ne tüketiciyi rahatlatacak, ne ekonomiyi canlandıracak ne de dar gelirli ailelere derman olacak maalesef hiçbir şey yok.
Şu durumda zaten vatandaşların bankalara 610 milyar TL kredi ve kredi kart borcu var.
Sanayicilerinde yine bankalara 500 milyar TL den fazla işletme kredisi borcu var.
Ne yazık ki geçmiş yılarda milletin sırtından kazançları ile vergi rekortmeni olan bankalarda faizsiz borç ötelemesi yapmıyor.
Vatandaş işletmelerinin kapandığı bu dönemde geçmiş borçlarını mı ödeyecek yoksa ayakta kalmaya mı çalışacak?
Aslında bu durum bizi şaşırtmayan malumun ilanından başka bir şey değildi. Özelleştirme adı altında varını yoğunu 5 paraya satan,
İmar affından toplanan milyarları uluslararası faiz tefecilerine veren,
Bedelli askerlikten toplanan paraları dövize endeksli, kâr garantili, yol, köprü, hastane hava alanı müteahhitlerine veren,
Devleti içerden dışarıdan aldığı faizli para ile, sonu görünmeyen bir yola sürükleyen ve her gün borcunu bir milyar TL artar duruma getiren,
Merkez Bankasının olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere ayırdığı ve "kefen parası" olarak da tanımlanan ihtiyat akçesini bile tüketen iktidardan başka ne beklenebilirdi.
Son sözüm de Türk milletine… Yıllarca doğru söyleyen ve çözüm ortaya koyan, yazdığı Milli Ekonomi Modeli ile başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok ülkeyi ayağa kaldıran Prof Dr. Haydar Baş'a değil de, emperyalist devletlerin parlatıp cilalayarak karşına çıkardığı, çözümü olmayan liderlerin ve partilerin peşinden koştun, sonuç ortada.
Son sözü Mustafa kemal Atatürk söylesin: "Milletin istiklalini, yine milleti azmi ve kararı kurtaracaktır."
- Vergi, ceza, zam / 17.09.2024
- Üniversite mezunu işçiler / 29.07.2024
- Kurbandan maksat / 14.06.2024
- Herkes, şehrül-emin olabilir mi? / 16.01.2024
- Ömür sermayesi bitmeden / 11.01.2024
- Şafakta Savaşanlar -2- / 08.12.2023
- Şafakta Savaşanlar -1- / 07.12.2023
- Şimdi ekim zamanı / 25.10.2023
- Onlar hakikate inanmazlar / 19.07.2023