Yeni Akit gazetesinin yazarlarından Mustafa Özcan beyefendi Ehl-i Sünneti ve Şiasıyla tüm İslam âleminin çok zor dönemlerden geçtiği bu günlerde ve yine İslam coğrafyasının ve İslam'ın kutsallarının haçlı+siyon zihniyetinin tamamen hedefi haline geldiği bu günlerde haçlı ve siyon zihniyetine hizmet türünden ve onları sevindirecek tarzda 01/10/2012 tarihinde Yeni Akit gazetesinde kaleme almış olduğu "Bağışla bizi Resulullah, bağışla bizi Suriye" başlıklı, gerçeklerle bağdaşmayan köşe yazısı akl-ı selim, insaflı ve Müslümanların vahdetini şiar edinen Ehli Sünnetten olan kardeşlerimiz ile Ehl-i Beyt mektebine mensup olan Şiaları derinden üzmüş ve bir o kadar da düşündürmüştür. Zira bu gün Ehl-i Sünneti ve Şiası ile İslam dünyasının çok daha önemli sorunları ve meseleleri vardır. İslam dünyası vahdete bu gün, dünden çok daha muhtaç olduğu bu günlerde bu tür yazıların yazılması Müslümanların birlik dokusuna zarar verir düşüncesi ile malum yazara cevap nitelikli bu yazıyı kaleme almak zorunda kaldık.
Malum yazar, Şia mektebinin önde gelenleri tarafından Selman Rüşdi'nin başına bırakılan ödülün arttırılmasını da anlaşılan hazmedememiş ve demiştir: "20 yıl sonra Selman Rüşdi'nin ödülünü artırmaları gibi."
Bu sözü ile aslında içini dışa yansıtmış ve Hz. Peygamber Efendimize hakaret edenlere karşı tutum ve tavır içerisinde olanların karşısında yer alarak tarafını belirlemiş olmuyor mu acaba?
Bu noktadan sonra malum yazar artık içinde sakladıklarını yavaş yavaş dışa yansıtarak kendisi gibi düşünmeyen ve inanmayan Müslümanları ağır bir şekilde eleştirerek şunları söylüyor: "Esasında kimi Şiiler İslam dünyasına karşı yapılan saldırıda ABD ile ortak… Peki! 2003 ile 2007 arasında Irak'ta silahlı Şii mangalar ne yaptılar? Ölüm mangaları ne yaptı? Aynen Suriye'deki gibi onlarca cami yıktılar. Onlarca imam öldürdüler.”
Malum yazarın bu satırları gerçeklerle asla bağdaşmıyor. Irak’ta bulunan Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin önde gelen din büyükleri ile Şia'nın mercileri camileri, mabedleri yıkıp, yerle bir edenler ne Ehl-i Sünnettendir ve ne de Şia'dandır, bunlar dış mihraklı ajanlar ile tekfirci zihniyetin işidir diyerek defalarca ortak açıklamalar yaptılar ve Müslümanların vahdetini koruyarak Irak’ta mezhep savaşına fırsat vermediler.
2006-2007 yılında Şia dünyası tarafından çok önemsenen ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin de bir bakıma önem verdiği Askeriye Türbesi Samarra’da bombalandığı zaman Şia ve Ehl-i Sünnetin önde gelen din büyükleri ortak açıklamalar yaparak "mezhep savaşı çıkarmak isteyenlerin işidir, oyuna gelmeyiniz" diye defalarca açıklamalar yaptılar Irak uleması tarafından defalarca bu açıklamalar yapılmasına rağmen malum yazar bu gün bu satırları yazarak ne yapmak ve kimlere hizmet etmek istiyor acaba?
Bugün Suriye de cami yıkanların Şia olduğunu söyleyerek Şiayı hedef göstererek nereye varmak istiyor acaba? Daha iki yıl öncesine kadar Suriye de belirgin ve çok önemli bir sıkıntı olmamasına rağmen bir anda bazı ajanslar ve haber kanalları tarafından Suriye askeri kendi halkına kurşun sıkan asker olarak konuşulmaya, anlatılmaya başlandı. Hiçbir ülke kendi halkına, halkının mabetlerine bomba atmaz, kurşun sıkmaz. Alında Suriye halkına, camilere kurşun sıkanların çoğunluğu dışarıdan toplama olan gruplar değil midir acaba?
Malum yazar "İran da cami yıkan rejimle ortak" diyerek İran'ın Suriye'den yana tavır takınmasına tepki gösteriyor. İran konusunda cevap vermek bana düşmez, ancak İran üzerinden Şiaya iftira atıldığından şunu belirtmeden de geçemeyeceğim: Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da emperyalizm tarafından Müslümanlar öldürülürken, Müslüman kadınların namusları kirletilirken, camiler yıkılıp yerle bir edilirken, tarihi miraslar yağmalanırken; bunları yapanlara destek olan veya bunları yapanların yanında yer alan Arabistan, Katar, Kuveyt neden malum yazar ve bu zihniyete sahip olanlar tarafından kınanmamıştır. Sizce bu manidar değil midir?
Malum yazar, Şia mektebinin önde gelenleri tarafından Selman Rüşdi'nin başına bırakılan ödülün arttırılmasını da anlaşılan hazmedememiş ve demiştir: "20 yıl sonra Selman Rüşdi'nin ödülünü artırmaları gibi."
Bu sözü ile aslında içini dışa yansıtmış ve Hz. Peygamber Efendimize hakaret edenlere karşı tutum ve tavır içerisinde olanların karşısında yer alarak tarafını belirlemiş olmuyor mu acaba?
Bu noktadan sonra malum yazar artık içinde sakladıklarını yavaş yavaş dışa yansıtarak kendisi gibi düşünmeyen ve inanmayan Müslümanları ağır bir şekilde eleştirerek şunları söylüyor: "Esasında kimi Şiiler İslam dünyasına karşı yapılan saldırıda ABD ile ortak… Peki! 2003 ile 2007 arasında Irak'ta silahlı Şii mangalar ne yaptılar? Ölüm mangaları ne yaptı? Aynen Suriye'deki gibi onlarca cami yıktılar. Onlarca imam öldürdüler.”
Malum yazarın bu satırları gerçeklerle asla bağdaşmıyor. Irak’ta bulunan Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin önde gelen din büyükleri ile Şia'nın mercileri camileri, mabedleri yıkıp, yerle bir edenler ne Ehl-i Sünnettendir ve ne de Şia'dandır, bunlar dış mihraklı ajanlar ile tekfirci zihniyetin işidir diyerek defalarca ortak açıklamalar yaptılar ve Müslümanların vahdetini koruyarak Irak’ta mezhep savaşına fırsat vermediler.
2006-2007 yılında Şia dünyası tarafından çok önemsenen ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin de bir bakıma önem verdiği Askeriye Türbesi Samarra’da bombalandığı zaman Şia ve Ehl-i Sünnetin önde gelen din büyükleri ortak açıklamalar yaparak "mezhep savaşı çıkarmak isteyenlerin işidir, oyuna gelmeyiniz" diye defalarca açıklamalar yaptılar Irak uleması tarafından defalarca bu açıklamalar yapılmasına rağmen malum yazar bu gün bu satırları yazarak ne yapmak ve kimlere hizmet etmek istiyor acaba?
Bugün Suriye de cami yıkanların Şia olduğunu söyleyerek Şiayı hedef göstererek nereye varmak istiyor acaba? Daha iki yıl öncesine kadar Suriye de belirgin ve çok önemli bir sıkıntı olmamasına rağmen bir anda bazı ajanslar ve haber kanalları tarafından Suriye askeri kendi halkına kurşun sıkan asker olarak konuşulmaya, anlatılmaya başlandı. Hiçbir ülke kendi halkına, halkının mabetlerine bomba atmaz, kurşun sıkmaz. Alında Suriye halkına, camilere kurşun sıkanların çoğunluğu dışarıdan toplama olan gruplar değil midir acaba?
Malum yazar "İran da cami yıkan rejimle ortak" diyerek İran'ın Suriye'den yana tavır takınmasına tepki gösteriyor. İran konusunda cevap vermek bana düşmez, ancak İran üzerinden Şiaya iftira atıldığından şunu belirtmeden de geçemeyeceğim: Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da emperyalizm tarafından Müslümanlar öldürülürken, Müslüman kadınların namusları kirletilirken, camiler yıkılıp yerle bir edilirken, tarihi miraslar yağmalanırken; bunları yapanlara destek olan veya bunları yapanların yanında yer alan Arabistan, Katar, Kuveyt neden malum yazar ve bu zihniyete sahip olanlar tarafından kınanmamıştır. Sizce bu manidar değil midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012