Meşru müdafaa

"Eğer düşmanlarınızı öldüremezseniz siz ölürsünüz. Nefsimi elinde tutan Allah'a yemîn ederim ki; bin kılıç darbesi benim için yatağımda ölmekten daha hafiftir." -Hz. Ali (k.v.)-Kavgada; yaralının yapabileceği en meşrû müdâfaa, öldürmektir! Çünkü öldürmezse kendisi ölecektir! Savaşta; en meşrû müdâfaa, taarrûzdur! Çünkü taarrûz etmezse, saldırmazsa, yenmezse yenilecektir! Ticârette; en meşrû müdafaa, rakîbi yok etmektir! Çünkü yok etmezse yok olacaktır!Nedir bu meşrû müdafaa? Sözlük anlamıyla, yasal savunma demektir. Yani hayatta kalabilmek için öldürmenin, yenilmemek için karşı orduyu yok etmenin, iflâs etmemek için rakîplerin yok edilmesinin yasallığıdır!..Bu yaşamak için yok etme hakkı, dünyanın her yerinde ve her sisteminde var! Meselâ; ABD, meşrû müdâfaa hakkı diyerek Vietnam'a, Afganistan'a, Irak'a gider! "Amerika nere, bu ülkeler nere? Oralarda sizin ne meşrû müdafaa hakkınız olabilir be dürzüler?" Diyebilen, çıkmaz!Çin, aynı hakla Türkistan'a soykırım uygular! İtiraz etmekten vazgeçtim, en milliyetçi geçinen partinin Genel Başkanı, Çinli diplomatları ödüllendirir, onlardan ödül alır!Diğer Hristiyan Avrupa ülkelerinde de benzer-ortak davranışları görürüz!Bu meşrû müdâfaa hakkı; yahûdileri topluca yok eden Almanlar için var, geçerli! Cezayir'de soykırım yapan Fransız için var, geçerli! Amerika'da Kızılderililer-Yerliler soykırımla yok edilirken var ve geçerli!Onlarca yıldır gözümüzün önünde ve gözümüze baka baka Filistin'de soykırım yapan, olmadık vahşete imza atan korsan devlet İsrail için var ve geçerli!Bu meşrû hak; sadece yüzlerce yıl İslâm'ı tek başına savunan, Haçlı Seferleri'ni tek başına göğüsleyerek püskürten Türk Milleti'ne tanınmaz!Kendilerinden olmayanları yok etmenin adına, zorla baş eğdirip dünyayı Hristiyanlaştırma adına yaptıkları her saldırı ve insanlık suçuna, meşrû müdâfaa diyen Okyanus Ötesi ve Avrupa ülkelerinin birleşerek yaptıkları İslâm'ı yok etme saldırılarının, Haçlı Seferleri'nin meşrû olmadığını, hatta zûlüm ve insanlık suçu olduğunu anlatmanın, bir yolu olmalı!İçeride Demokratlık-İleri Demokratlık, dışarıda diplomatlık adıyla Baba Bush tarafından Haçlı Seferi olduğu ilan edilen, "Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi" dahilinde "Arap Baharı"nın başlangıcı olan saldırılara destek vermenin, yetmez gibi "BOP Eş Başkanlığı" görevini üstlenmenin; gayr-ı milliliğini, gayr-ı İslâmiliğini anlatmanın bir yolu olmalı!Bu Haçlı saldırılarını yok etmek, meşrûdan da meşrû bir haktır!Bu Haçlı Müttefikleri, bir daha "Geldikleri gibi giderler!" inancıyla geldikleri yere kadar kovmak farzdır!İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, dünya nazarında suçlu bulunan Avrupalılar; yeniden meşrû müdâfaa haklarını kullanmak için hem ordularını, hem de ekonomik güçlerini birleştirdiler! Aralarındaki sınırları, göstermelik bir hâle sokup para birliğine girdiler. Adlarını Avrupa Birliği ettiler.Aynı coğrafyayı paylaşıyorlar, dinleri ortak. Kendi anayasalarını lağvederek ortak bir anayasa kabul ettiler. Bu birliğe Avrupalı olmalarına rağmen iki devlet uymadı, ABD ve İngiltere!..Avrupalı olmalarına rağmen bu iki ülkenin, kendi aralarında özel bir ortaklıkları var; her iki ülke de Avrupa'dan Okyanusla ayrılıyor. İkisi de Hıristiyan, ikisinin de dili İngilizce, ikisinin de dünya hakimiyeti hayâlleri var! Nereye giderlerse birlikte gider, paralarını ve yasalarını uydurmadıkları halde Avrupa Birliği ülkelerinin lejyonerlerini de kendileriyle birlikte sürüklerler!Okyanus Ötesi ülkeleri ABD ve İngiltere'nin, AB ülkelerini de yanlarına alarak, üçüncü bin yılda hedefleri belli; Asya'yı hristiyanlaştırma!Bizi de altmış yıldır; "Aldık, alıyoruz, alacağız!" oyalamalarıyla kapılarında esas duruşta bekletiyorlar!"BOP"nin, Fas'tan Afganistan'a kadar 22 Müslüman ülkenin sınırlarını değiştirme planı olduğunu, hiç saklamadan söylüyorlar! Bu 22 ülkenin arasında; Birinci Dünya Savaşı'nda; bankalarına el koyulmuş, tersânelerine girilmiş, ordusu lağvedilmiş, pay-ı taht'ı işgâl edilmiş olmasına rağmen bitirilemeyen, çöken imparatorluk molozlarından volkanca patlayarak çıkan Türkiye Cumhûriyeti de var!Gariptir, acayipten de acayiptir ki şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş Başkanları'ndandır! Bütçemiz, dolarla bağlanıyor! Ordumuz, NATO'ya bağlı olduğumuz için kendi başına davranamıyor! Cumhurbaşkanı, Meclis açılışında; "Biz düzeltmezsek birileri gelir düzeltir" diyor! Bir kısım millî veya ulusalcı siyâsiler, NATO'yu; diğer bir kısmı BM'i çağırmayı demokratlık sayıyor; kendi insanlarını NATO veya BM ile korkutuyorlar!Türk Milleti! Meşrû müdâfaa, bugün değilse ne zaman Allah aşkına? "OLAMAZ TÜRK'E BAŞ TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, dua...