Mesele, Zapsu'nun "bu adamı kullanın" dedi mi, demedi mi meselesi değil

Tek başına iktidarda 4 yılını doldurmaya yaklaşan AKP'nin gündemine bakın Allah aşkına...Hergün üç-beş şehit veriyoruz. Etrafımızdaki ateş çemberi daralıyor. Günedoğumuz başta olmak üzere büyükşehirlerimize kadar ateş sıçramış vaziyette. Ekonomideki çöküşü tarif etmeye artık "fecaat" kavramı bile yetmiyor. Hükümetin gündemi şu; Zapsu, Erdoğan için Amerikalılara "bu adamı kullanın" dedi mi, demedi mi?AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ve Başbakan R. T. Erdoğan'ın özel danışmanı Cüneyd Zapsu, geçen hafta Washington'a uçuyorlar. American Enterprise Institute adlı think tank kuruluşunda "derin Amerikalılar"la buluşuyorlar.Problem belli; AKP hükümetinin Amerika nezdinde "son kullanma tarihi"ni uzatmak...Zapsu, alıyor eline sazı; Erdoğan hakkında başlıyor söze:Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın... "Sömürmek" kötü bir kelime, ama kullanmak..."This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to... I'd say "exploit" is a bad word, but kullanmak or use..."Zapsu, burada Türkçe olarak "kullanmak" sözcüğünü telaffuz ediyor ve 'İngilizce nasıl denir' anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor:Bu adamdan yararlanın... Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine onu kullanın... Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur..."Take advantage of this man... I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use... Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer..."Şimdi tekrar bakın bakalım; Zapsu, Erdoğan için Amerikalılara "kullanın" dedi mi, demedi mi? Daha ne diyecekti Allah aşkına!Zapsu, relax bir tip... AKP hükümeti ve Erdoğan'a dair söyledikleri o kadar doğal, o kadar normal ki, hiç yüzü kızarmıyor.Amerika ise, zaten bunu hep yapıyor. Zapsu'nun misyonu ve profesyonel işi de bu; işi, orada yaptığı iş ve konuştuğudur. Fındık tüccarlığı da var; ama o ayrı bir saha. Sözlerinden anlaşıldığı üzere Zapsu'nun telaşı, "son kullanma tarihini biraz daha uzatmak..."Zapsu, konuşurken terlemedi, sıkılmadı, kızarmadı, tüyleri diken diken olmadı. Her zamanki gibi çok doğal bir hal sergiledi.Sözleri, Türkiye'ye aksedince gümbürtü koptu. Çünkü AKP'nin ve Erdoğan'ın foyası, Zapsu'nun relax tarzı sebebiyle ortaya çıkmış oldu.İşi düzeltmek için de Zapsu, AKP MYK üyelerine gönderdiği bilgi notunda, "Başbakan'ı kullanın" gibi bir ifade kullanmadığını belirtirken, "Başbakan'ı değil, kredisini kullanın" dediğini bildirdi.Özrü de kabahatinden büyük...Olayın AKP veya Erdoğan boyutu beni çok da ilgilendirmezdi, ilgilendirmiyordu.Şayet Erdoğan Türkiye'de Başbakan, AKP de hükümet ise; bu iş AKP ve Erdoğan'a ilişkin bir iş değildir. Zapsu'nun cümleleri, AKP'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığını nerelere doğru sürüklediğinin ilanıdır... Hem de sağır sultanların bile duyacağı kadar yüksek bir sesle.Türkiye, Amerika'nın 53. eyaleti veya bir başak ecnebi devletin uydusu değildir; devletin etkili ve yetkililerinden bir vatan evladı, AKP'ye, Erdoğan'a veya Zapsu'ya bunu hiç akıllarından çıkarmayacak şekilde öğretmelidir.Şayet Erdoğan, Başbakan olmasa idi, Zapsu istediği devlete istediği şekilde "kullanmak" üzere Erdoğan'ı da, AKP'yi de pazarlayabilir... O, kendi bileceği iş.Nitekim Amerika'nın kullandığı, "kullanmak" üzere koynunda beslediği birçok hoca efendiler, hacı efendiler, bürokratlar, siyasetçiler vardır... Türkiye, bu Amerikancı noktaya nasıl geldi, zannediyorsunuz!?Eğer TBMM, Türk Milletinin ise ki, öyle; eğer Türkiye, bağımsız bir devlet ise ki, öyle; eğer Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı ise ki, öyle; ne Zapsu, ne de bir başka danışmanı, Başbakan koltuğunda oturan birini "bu adamı kullanın" diye ecnebiye pazarlamaya kalkışamaz.Kalkışırsa; o zaman, ya sözkonusu Başbakan koltuğu sahibine devreder, ya da temsil ettiği makamın icabı ve koltuğunun hakkını vermedeki samimiyetinin ifadesi olarak "sen, nasıl bu adamı kullanın diyerek beni, bir Başbakan'ı ecnebiye pazarlayabilirsin" şeklinde haşlayıp derhal işine son vermeli, partiden ihrac etmelidir. Başka hiçbir manevra, AKP'deki bu yanlışı temizleyemez.Bazıları, şayet Türkiye'yi, ABD'nin 53. eyaleti veya muz cumhuriyeti olarak düşünüyor ise, çok yanlış düşünüyor.Türkiye'nin istiklal ve istikbali için, etkili-yetkili birileri veya iş başa düşerse milletin bizzat kendisi, Ankara'dakileri bu yanlıştan kurtarmalıdır. Zira bu "vahim bağımsızlık yanlışları"nı düzeltmek için, seçim sandığını beklemek bazen çok geç olabilir... Benden hatırlatması.