Bir zamanlar Kasımpaşa Sporun ikinci malzemecisinin yardımcısıydı. Erbakan aldı, partisinin Beyoğlu gençlik kolları başkanı yaptı. Sonra il gençlik kolları başkanlığına yükseltti.Sonra Beyoğlu ilçe başkanlığı, ardından İstanbul il başkanlığı verildi. Partinin MKYK'sında görevlendirildi. Erbakan tarafından Beyoğlu belediye başkan adayı yapıldı. İki kez milletvekili seçimlerinde aday gösterildi ve nihayetinde Erbakan tarafından İstanbul belediye başkan adayı gösterildi ve seçildi. Siyasi şöhretinin borçlu olduğu Erbakan ve zihniyeti, 28 Şubat sürecinde örselendi. Erdoğan'da içeri girdi, çıktı. Ve bir daha kendisini büyüten, yetiştiren, şöhrete kavuşturan lider ve partisine selam vermedi. Bütün geçmişini "gömlekle" özetledi. Çıkardım, attım, dedi ve bitti.Şimdi! Bütün hayatını gömlekle özetleyen ve endeksleyen Erdoğan, seçimlerdeki rakibi Ekmel Bey'i akıl almaz bir tarzda eleştiriyor. "Seni, İslam Birliği Başkanı yapan biziz. Bizi nasıl eleştirirsin? Haddini bil" diyor. Diyeceksiniz ki! Bu sözleri Ekmel Bey'in, AKP iktidarı, Gazze için bir şey yapmadı, sözleri üzerine sarf etti. Ekmel Bey çok doğru söylemiş. Hükümet "çok pis kınamaktan, tribün sloganları şeklinde bağırıp, çağırmaktan, resmi olarak da bayrakları yarıya indirmekten" başka ne yaptı!!! Hatta Arınç, "bundan daha fazlasını beklemeyin ve eleştirmeyin de" dedi. "İsrail ile ticaret devam ediyor. Alıyoruz, satıyoruz. Bundan dolayı kimse bizi eleştirmesin." (B. Arınç)Sapıklar ordusuİslam coğrafyasındaki adı "İslam'la" anılan vahşi, zalim ve sapıklar topluluklarıyla ilgili hemen her gün bin bir haber yapılıyor. Tabi bu haberler, neden ve kim tarafından yapılıyor ve yayınlanıyor başka bir konu. Ama şu bir gerçek ki? IŞID'ı, Nusra'sı, Kaide'si, Boko Haram'ı vs. tamamen haçlı askeridir, haçlı ordularıdır. Görevleri, ortaya koydukları bin bir sapıklıklarla Müslümanları bile İslam'dan soğutmak, en azından Hıristiyanlığa karşı tepkisiz kılmak, Hıristiyan devletleri (başta ABD olmak üzere) kurtarıcı olarak göstermektir. İşte bu basit oyuna kandığınız an, hem imanınız, hem de devletiniz elden gider? Maske -2- Kürecik'e, füze savunma sistemi kurulmadan önce "düğme" kimin elinde olacak sorusunun cevabını çok tartışmıştık. Erdoğan, kimseye bırakmamıştı; "Tabii ki bizde olacak" Sonuç; Türkler, Kürecik'e yaklaşamıyor? Şimdi İsrail, Gazze'de Müslüman kıyıma yapıyor. Erdoğan hükümeti her görüş tarafından eleştiriliyor. Bunlardan biri de baba ocağı. Saadet Partisi, "Ey Erdoğan! Kürecik'i kapat, İsrail kör olsun" dedi. Duymadı. Eskiden baş tacı yaptığı Milli Gazete, "Kürecik, Siyonist'e kalkan mı?" diye, manşet attı. Milli Gazetenin iddiası bir Amerikan dergisinden kaynaklanıyordu; "ABD Savunma Dergisi olarak bilinen Defense News'in İsrail'in, Demir Kubbe hava savunma sistemini test ettiğini, bu testler sonucunda sistemin, Türkiye'de bulunan Kürecik Radar Üssü ile entegre halde çalıştığını yazdı?"Erdoğan buna da cevap vermedi. Asıp, kesip, hakaret vari cümleler kurmadı. Oysa Saaddet Partisi ve Milli Gazete, Erdoğan ve iktidarını, İsrail, Siyonist hizmetkârlığıyla suçluyordu. Peki, Erdoğan kimi duydu? Aynı iddiaları dile getiren Kemal Kılıçtaroğlu'nu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na; "Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki, "Kürecik'teki radar İsrail'e bilgi veriyor. Hay gafil, cahil? Kürecik'teki radar, bizim talebimiz üzerine getirilmiş füze ve radarlardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşı şereflidir, haysiyetlidir. Siz de haysiyetli ve şerefli olun. Bir insan Kürecik'teki radarın ne işe yaradığını bilmez mi ya? Bir insan kendi ülkesine bu kadar Fransız olur mu? Cehalet paçalarından akıyor." Füze radar sisteminin kimin emriyle, nasıl getirildiğini, komutasının kimde olduğunu o günlerde çok tartıştık ve en son Erdoğan, komutanın kimde olduğunu itiraf etti. Saadet Partisi ve Milli Gazetenin neler yazdığını da belirttim. (bu arada Saziletliler şeref ve haysiyetlerine dikkat etsin. Erdoğan öyle diyor) Peki, gerçekler böyleyken Erdoğan'ın, Kılıçtaroğlu'na daha doğrusu CHP'ye bu kini neden, niçin? Erdoğan ne yapmak istiyor? En basitinden? CHP'yi karalayarak, kötüleyerek oy aldın, istediğin makama oturdun? Ya sonra?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025