Halkın sınıfları ve yöneticiler
Ey Mâlik! Yardımcılara karşı ihtiyatlı olmak gerekir, içlerinden biri elini hıyanete uzatır ve denetçiler tarafından bu haber doğrulanırsa bu tanık olarak sana yeter
11.04.2025 16:02:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Ali (a.s): "Ey Mâlik! Yardımcılara karşı ihtiyatlı olmak gerekir, içlerinden biri elini hıyanete uzatır ve denetçiler tarafından bu haber doğrulanırsa bu tanık olarak sana yeter.
Artık ona haddi aşma cezası verebilir, yaptığına karşı onu suçlu tutar, müstahak olduğu cezayı verebilirsin. Kötü niyetlilerden bir örnek olmak üzere, elinden yetkilerini alır, kendisini itibarsızlık mevkiine düşürür, alnına hıyanet lekesini vurur boynuna töhmet zincirini geçirebilirsin."
Yönetici ile Halkın Kaynaşması
"Her ne sebeple olursa olsun, valiler uzun süre reaya ve berayadan ayrı kalmamalıdır.
Zira bu ayrı kalış, bir yandan zulüm kapılarını aralayarak fırsatçıları harekete geçirir, diğer taraftan da halkın ülke meselelerine karşı ilgisini azaltır.
Şunu da bilmek gerekir ki, perdenin arkasındaki halk, perdenin öbür yanında neler olup bittiğini göremez. Bakışlarında olayların büyüğü küçülür, küçüğü büyür, iyiliği kötü, kötülüğü iyi görür.
Doğruyu yanlıştan ayıramaz, hak ile batıl birbirine karışır. Neticede valiler de bir beşerdir. Halkın, kendisinden sakladığı işleri nereden bilecek? Gerçeğin apaçık belirtileri yok ki, bununla doğrular yanlıştan ayrılabilsin."
Ey Mâlik! Sen iki insan tipinden birisin
1. İyilik yapmaya vakfetmiş bir insan olarak ortaya çıkarsın ki, uzun süre halktan uzak kalırsan, halkın acil ihtiyaçlarını karşılayamaz, cömertçe dağıtım yapamazsın.
2. Hor görülen ve cimrilik yapan bir adam olarak algılanırsın ki, bu ihtimale göre fakirler, yapacağın iyilikten ümidini kesip üzülürler ve bir daha senden bir şey istemeye cesaret edemezler.
Allah şöyle buyurmaktadır: 'Bunlar öyle insanlardır ki, cimrilik ederler ve insanlara da cimriliği emrederler. Allah'ın kendileri verdiğini gizlerler.' (Nisa, 37)
Oysa halkın senden istediği şeylerin çoğu, mantığa ve vicdana dayanan mutlak adalet gibi sana fazla yük ve zahmeti ağır olmayan şeylerdir."
Halk Sınıfları
"Ey Mâlik! Bilmesin ki, hükmettiğin halk, askerler, kâtipler, kadılar, valiler, tüccar, sanat erbabı, vergi memurları ve fakirler olmak üzere sekiz sınıftan oluşmaktadır.
Bu sekiz gruptan her biri bir çarkın dişlileri gibidir. Birinin iyiliği diğerinin iyiliğine bağlıdır. Hiç biri diğeri olmadan edemez.
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah bunlardan her birine ait hadleri ve azları ilahi kitaplarda ve Hz. Peygamberin sünnetinde göstermiş ve korunan bir ahit olarak bizlere vermiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eseri) H: AknAydn
(Hz. Ali'nin kendisine "Seyfullah" lakabını verdiği Mâlik b. Eşter'i, Mısır Valisi olarak atadığı zaman yönetimle ilgili görüşlerini ortaya koyduğu bir ahdname yazarak kendisine vermişti. Bu ahdname, Mehmed Celaleddin tarafından "Şerhi Ahd Name-i Ali" adıyla İstanbul'da 1886-1887 tarihinde basılmıştır.)
Artık ona haddi aşma cezası verebilir, yaptığına karşı onu suçlu tutar, müstahak olduğu cezayı verebilirsin. Kötü niyetlilerden bir örnek olmak üzere, elinden yetkilerini alır, kendisini itibarsızlık mevkiine düşürür, alnına hıyanet lekesini vurur boynuna töhmet zincirini geçirebilirsin."
Yönetici ile Halkın Kaynaşması
"Her ne sebeple olursa olsun, valiler uzun süre reaya ve berayadan ayrı kalmamalıdır.
Zira bu ayrı kalış, bir yandan zulüm kapılarını aralayarak fırsatçıları harekete geçirir, diğer taraftan da halkın ülke meselelerine karşı ilgisini azaltır.
Şunu da bilmek gerekir ki, perdenin arkasındaki halk, perdenin öbür yanında neler olup bittiğini göremez. Bakışlarında olayların büyüğü küçülür, küçüğü büyür, iyiliği kötü, kötülüğü iyi görür.
Doğruyu yanlıştan ayıramaz, hak ile batıl birbirine karışır. Neticede valiler de bir beşerdir. Halkın, kendisinden sakladığı işleri nereden bilecek? Gerçeğin apaçık belirtileri yok ki, bununla doğrular yanlıştan ayrılabilsin."
Ey Mâlik! Sen iki insan tipinden birisin
1. İyilik yapmaya vakfetmiş bir insan olarak ortaya çıkarsın ki, uzun süre halktan uzak kalırsan, halkın acil ihtiyaçlarını karşılayamaz, cömertçe dağıtım yapamazsın.
2. Hor görülen ve cimrilik yapan bir adam olarak algılanırsın ki, bu ihtimale göre fakirler, yapacağın iyilikten ümidini kesip üzülürler ve bir daha senden bir şey istemeye cesaret edemezler.
Allah şöyle buyurmaktadır: 'Bunlar öyle insanlardır ki, cimrilik ederler ve insanlara da cimriliği emrederler. Allah'ın kendileri verdiğini gizlerler.' (Nisa, 37)
Oysa halkın senden istediği şeylerin çoğu, mantığa ve vicdana dayanan mutlak adalet gibi sana fazla yük ve zahmeti ağır olmayan şeylerdir."
Halk Sınıfları
"Ey Mâlik! Bilmesin ki, hükmettiğin halk, askerler, kâtipler, kadılar, valiler, tüccar, sanat erbabı, vergi memurları ve fakirler olmak üzere sekiz sınıftan oluşmaktadır.
Bu sekiz gruptan her biri bir çarkın dişlileri gibidir. Birinin iyiliği diğerinin iyiliğine bağlıdır. Hiç biri diğeri olmadan edemez.
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah bunlardan her birine ait hadleri ve azları ilahi kitaplarda ve Hz. Peygamberin sünnetinde göstermiş ve korunan bir ahit olarak bizlere vermiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eseri) H: AknAydn
(Hz. Ali'nin kendisine "Seyfullah" lakabını verdiği Mâlik b. Eşter'i, Mısır Valisi olarak atadığı zaman yönetimle ilgili görüşlerini ortaya koyduğu bir ahdname yazarak kendisine vermişti. Bu ahdname, Mehmed Celaleddin tarafından "Şerhi Ahd Name-i Ali" adıyla İstanbul'da 1886-1887 tarihinde basılmıştır.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.