Ömrünün son bir ayında beraberdik.
2019'un son haftası ile 2020'nin ilk üç haftasını beraber geçirdik.
Birinci derecede hizmet edenler elbette kızları ve oğulları idi ve elbette sevgili eşi idi ama biz de kardeşler olarak iyileşip kalkacak diye umutlanarak gözlerinin içine bakıp durduk.
Üstümüze doğan her gün ile beraber umutlandık, 'bugün biraz daha iyisin' diyerek moral vermeye çalıştık ama biten her gün ile beraber de azar azar eridiğini müşahede edip üzüldük.
O hasta idi ben sağlıklı idim, o yiyip-içemiyordu ben yiyip içiyordum, geceler ona bir hafta gibi, bazen bir ay gibi geliyordu bana normal kış gecesi gibi…
Acılarından ve sancılarından fırsat buldukça çocukluk yıllarımıza gittik, benim yaptığım yaramazlıkları hatırlattım, zaman zaman onu üzdüğüm davranışlarımı, anne yarısı olan ablamın sözünü tutmadığım, dediğini yapmadığım kesitleri beraber yâd ettik ama bir türlü cesaret edip de "abla hakkını helal et" diyemedim.
Mahşere kaldı.
Aralarında iki yaş, üç yaş olan kardeşlerin, yani yaşları birbirine yakın olan kardeşlerin sürekli yaptıkları gibi benden üç yaş büyük olan bu ablamla tartışır kavga ederdik ve benim bütün haylazlığıma rağmen o hep ablalık ve annelik yapardı bana, fakat cesaretimi toplayıp da "abla hakkını helal et" diyemedim.
Mahşere kaldı.
İlkokuldan sonra hafızlığa başladığım için özellikle rahmetli annemin talimatıyla bütün aile fertleri bana özel muamele yapardı, herkes için dersimin yapılması her şeyden öncelikli idi ve annem ile büyük ablam tarlaya-çayıra, yani köy işlerine gittikleri zaman çoğu zaman Necmiye ablam köyde kalır, hem karnımı doyurur hem de dersime çalışıp-çalışmadığıma göz-kulak olurdu.
Hafızlığım bitene kadar bana hem ablalık hem de annelik yapan bu ablama son günlerinde "abla hakkını helal et" diyemedim.
Mahşere kaldı.
Erzurum'un ağır kışına, Özdere köyünün keskin ayazına rağmen gerek uzaklardan gerekse yakınlardan cenazesine iştirak eden mahşeri kalabalıkla beraber namazını kılıp babamın, annemin ve on bir yaşından beri yedi senedir toprakta yatan Ali Haydar'ımın yanına koyduk, ebedi aleme yolcu ettik.
Görüşmek mahşere kaldı.
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025