Geçtiğimiz hafta Bahçeşehir Üniversitesi'nden iki adet elektronik posta aldım. İlk postada, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel'in Papa 16. Benedict ile Vatikan'da bir araya geldiği, "Türkiye'nin son dönemde dünya barışına sağladığı katkılar ve Bahçeşehir Üniversitesi'nin Medeniyet Araştırmaları alanında gerçekleştirdiği çalışmalar" hakkında Papa'ya bilgi verdiği belirtiliyordu.
Enver Yücel, Papa'yla görüşmesinde, "Bahçeşehir Üniversitesi olarak barışa, medeniyetlerin ittifakına destek ve katkı sağlamak adına pek çok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda, farklı coğrafya ve dillerden ezgilerin buluştuğu Medeniyetler Korosu'nu hayata geçirdik. Bu koro ile tüm dünyayı dolaşıp insanlığa barış mesajı vermek istiyoruz" demiş. Yücel, ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan ve Türkiye Katolik Reisler Kurulu'nun resmi tarihçisi ve kültür ataşesi Rinaldo Marmara tarafından kaleme alınan Gizli Belgeler Işığı Altında Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru adlı kitabı da Papa'ya sunmuş. Enver Yücel, bununla da kalmamış, İstanbul Galata'da yer alan ve Bahçeşehir Üniversitesi'ne ait olan St. Pierre Han'ın aslına uygun olarak restore edileceği bilgisini de Papa'ya arz etmiş!
Gelelim ikinci elektronik postaya… İlk paragraf aynen şöyle: "Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan 'Vatikan Gizli Arşiv Belgeleri Işığında: Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru' adlı kitabın lansmanı Vatikan'da gerçekleştirildi. Vatikan'a ait Cancelleria Sarayı'nda, 17. yüzyılın büyük bestekârı Itri de, 300'üncü ölüm yıldönümünde bir dinletiyle anıldı."
Itrî konusu başlı başına bir yazı konusu… Onu yazma sözü verelim ve elektronik postanın devamında Enver Yücel'in şu cümlesinin altını çizelim: "İstanbul'da Vatikan-Türkiye Merkezi açacağız…"
Ve final...
Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello de, "İlişkilerimiz her zaman daha da iyiye gidiyor. Erdoğan liderliğindeki hükümet sayesinde, Anayasa Komisyonu çok güzel bir adım atarak, azınlıkların liderleriyle buluştu. Bu bizi çok memnun etti. Dilerim bu görüşmeler daha da ileriye taşınır" diye konuşmuş.
İşte değerli okuyucu, gör bak, bir üniversitemiz dünya barışına ne katkılar(!) yapıyor. Papalığın resmi olarak ilan ettiği çağdaş misyonerlik faaliyeti olan "Dinler arası Diyalog"un cilalanmış versiyonu "Medeniyetlerin İttifakı"na yaptıkları kutsal hizmeti (!) onaylatmak için, projenin merkezi Vatikan'a gidip, işin sahibine rapor veriyor. Tıpkı, bu yolu açan öncülerin yıllar önce aynı yere gidip, Papa'nın elini öpüp, "kutsal misyon"un yani Müslüman coğrafyanın Hıristiyanlaştırılmasının tahakkuku için herşeyi yapacaklarını ilan ettikleri gibi…
Sadece kavramlar değişiyor; misyon aynı, hedef aynı… Ve tabii ki "hizmet" kervanına yeni yeni isimler, yeni yeni kurumlar ekleniyor.
Neymiş! "İstanbul'da Vatikan-Türkiye Merkezi" açılacakmış. Buna, Vatikan Türkiye'de merkez açıyor ve İstanbul'u da üs olarak seçiyor denir. Ama siz onlara sorun, diyecekler ki: "Dünya barışını sağlamak için kültür merkezi açıyoruz."
Dünyada yaşananlara bak, dünyayı kan gölü haline getirenlere bak, perde arkasına gizlenen kirli ellere bir bak; bir de, "Dünya barışını sağlamak için medeniyetler ittifakı" fantazisine bak!
Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello de, "Hükümetten memnunuz" demiş. Eh, doğru söze ne denir… Kirli ellerin dünyayı şekillendirme operasyonunda "Müslümanların harcanması" misyonunda aktif rol alan hükümetimiz (Suriye, Libya örnekleri daha taptaze) tabii ki Vatikan'ı memnun edecek.
İşte böyle değerli okuyucu, gözün arkada kalmasın! Sayısı her geçen gün artan bilim yuvalarımız "kutsal hizmet" uğruna canhıraş çalışıyor, didiniyor. Oluşacak yeni dünya dümeninde, -pardon "düzen" diyecektim- en önemli argüman olan "medeniyetlerin ittifakı" için her türlü tavizi veriyor, fedakarlığı yapıyor.
Medeniyetler Korosu şarkı söylüyor, Vatikan İstanbul'a merkez açıyor, "kutsal hizmet" hedefe doğru adım adım ilerliyor… Bu arada, Müslümanlar evinden oluyor, namusu heder ediliyor, canına kıyılıyor… Eh o kadar zayiat olacak. Kolay mı, medeniyetler ittifak edecek.
Enver Yücel, Papa'yla görüşmesinde, "Bahçeşehir Üniversitesi olarak barışa, medeniyetlerin ittifakına destek ve katkı sağlamak adına pek çok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda, farklı coğrafya ve dillerden ezgilerin buluştuğu Medeniyetler Korosu'nu hayata geçirdik. Bu koro ile tüm dünyayı dolaşıp insanlığa barış mesajı vermek istiyoruz" demiş. Yücel, ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan ve Türkiye Katolik Reisler Kurulu'nun resmi tarihçisi ve kültür ataşesi Rinaldo Marmara tarafından kaleme alınan Gizli Belgeler Işığı Altında Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru adlı kitabı da Papa'ya sunmuş. Enver Yücel, bununla da kalmamış, İstanbul Galata'da yer alan ve Bahçeşehir Üniversitesi'ne ait olan St. Pierre Han'ın aslına uygun olarak restore edileceği bilgisini de Papa'ya arz etmiş!
Gelelim ikinci elektronik postaya… İlk paragraf aynen şöyle: "Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan 'Vatikan Gizli Arşiv Belgeleri Işığında: Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru' adlı kitabın lansmanı Vatikan'da gerçekleştirildi. Vatikan'a ait Cancelleria Sarayı'nda, 17. yüzyılın büyük bestekârı Itri de, 300'üncü ölüm yıldönümünde bir dinletiyle anıldı."
Itrî konusu başlı başına bir yazı konusu… Onu yazma sözü verelim ve elektronik postanın devamında Enver Yücel'in şu cümlesinin altını çizelim: "İstanbul'da Vatikan-Türkiye Merkezi açacağız…"
Ve final...
Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello de, "İlişkilerimiz her zaman daha da iyiye gidiyor. Erdoğan liderliğindeki hükümet sayesinde, Anayasa Komisyonu çok güzel bir adım atarak, azınlıkların liderleriyle buluştu. Bu bizi çok memnun etti. Dilerim bu görüşmeler daha da ileriye taşınır" diye konuşmuş.
İşte değerli okuyucu, gör bak, bir üniversitemiz dünya barışına ne katkılar(!) yapıyor. Papalığın resmi olarak ilan ettiği çağdaş misyonerlik faaliyeti olan "Dinler arası Diyalog"un cilalanmış versiyonu "Medeniyetlerin İttifakı"na yaptıkları kutsal hizmeti (!) onaylatmak için, projenin merkezi Vatikan'a gidip, işin sahibine rapor veriyor. Tıpkı, bu yolu açan öncülerin yıllar önce aynı yere gidip, Papa'nın elini öpüp, "kutsal misyon"un yani Müslüman coğrafyanın Hıristiyanlaştırılmasının tahakkuku için herşeyi yapacaklarını ilan ettikleri gibi…
Sadece kavramlar değişiyor; misyon aynı, hedef aynı… Ve tabii ki "hizmet" kervanına yeni yeni isimler, yeni yeni kurumlar ekleniyor.
Neymiş! "İstanbul'da Vatikan-Türkiye Merkezi" açılacakmış. Buna, Vatikan Türkiye'de merkez açıyor ve İstanbul'u da üs olarak seçiyor denir. Ama siz onlara sorun, diyecekler ki: "Dünya barışını sağlamak için kültür merkezi açıyoruz."
Dünyada yaşananlara bak, dünyayı kan gölü haline getirenlere bak, perde arkasına gizlenen kirli ellere bir bak; bir de, "Dünya barışını sağlamak için medeniyetler ittifakı" fantazisine bak!
Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello de, "Hükümetten memnunuz" demiş. Eh, doğru söze ne denir… Kirli ellerin dünyayı şekillendirme operasyonunda "Müslümanların harcanması" misyonunda aktif rol alan hükümetimiz (Suriye, Libya örnekleri daha taptaze) tabii ki Vatikan'ı memnun edecek.
İşte böyle değerli okuyucu, gözün arkada kalmasın! Sayısı her geçen gün artan bilim yuvalarımız "kutsal hizmet" uğruna canhıraş çalışıyor, didiniyor. Oluşacak yeni dünya dümeninde, -pardon "düzen" diyecektim- en önemli argüman olan "medeniyetlerin ittifakı" için her türlü tavizi veriyor, fedakarlığı yapıyor.
Medeniyetler Korosu şarkı söylüyor, Vatikan İstanbul'a merkez açıyor, "kutsal hizmet" hedefe doğru adım adım ilerliyor… Bu arada, Müslümanlar evinden oluyor, namusu heder ediliyor, canına kıyılıyor… Eh o kadar zayiat olacak. Kolay mı, medeniyetler ittifak edecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018