Fazilet mücadelesinin bahadırları nelerle karşılaşmışlardı?
İla-yı Kelimetullah uğruna çekilen çileler, binbir işkenceler, sözlü, yazılı sataşmalar, hakaretler, alaylar...
İmanların coşmasına, selam yurdunun esintisine, gayretin artmasına sebep olurdu bunlar.
"Bilal-i Habeşi'yi; bir gün, bir gece, susuz bıraktıktan sonra demir gömlek giydirip Ramda'nın şiddetli sıcağı altında tutar, vücudunun yağını eritirlerdi."
Bilal ise, "Allah bir", "Allah bir" derdi.
"Âmir b. Fükeyhe bir urgana bağlanmış, çoçuklar onları çekip götürüyorlar."
***
"Habbab b. Eret der ki:
"Resulullah (sav), Kâbe'nin gölgesinde, Bürdesini, kaftanını, yastık edinerek ona dayanmış olduğu bir sırada idi ki, yanına vardık.
Ya Resulullah!.. Bizi, dinimizden döndürmelerinden korktuğumuz şu kavme karşı bizim için, yüce Allah'tan yardım dilemez misin?
Rasulullah'ın (sav), hemen yüzünün rengi değişti. Yüzü al al olduğu halde doğrulup oturdu.
"Vallahi sizden öncekiler, içindeki Mü'minlerden bir kimse yakalanır, kendisi için yerde bir çukur kazılır, o kimse o çukura dizlerine kadar gömülür, sonra bir testere getirilir, başının üzerine konulup biçilerek ikiye bölünürdü de, bu işkence onu dininden döndüremezdi."
***
Yasir b. Âmir'in zevcesi ve Ammar ile Abdullah'ın annesi olan Sümeyye hatun:
Müslümanlığını açıklamaktan çekinmeyen yedi İslam Mücahidinden biriydi.
Sümeyye hatun, çok yaşlı ve zayıf olmasına rağmen -Dininden döndürülmek için- yapılan en ağır işkencelere katlanır, müşriklerin, yaptırmak istediklerini yapmazdı. İslam'ın şerefi için ölmeyi göze alır, müşriklerin söyletmek istediklerini söylemezdi.
Kocası Yasir, işkenceler altında can verdikten sonra, Sümeyye hatun, Ebu Cehil'e teslim edilmişti.
Ebu Cehil, akşamleyin harbesini yanına alıp Müslümanlara işkence yapılan yere uğrar, onlara, Sümeyye hatuna söver sayar: "Sen ancak yüzünün güzelliğinden dolayı, Muhammed'e aşık olup Müslüman oldun" derdi.
Sümeyye hatunun bir bacağını, bir deveye, öteki bacağını da, başka bir deveye bağladılar. "Sen ancak, erkekler için Müslüman oldun" diye hakaret ettiler.
Sümeyye hatun da, Ebu Cehil'e bir o kadar ağır karşılık verdi.
Ebu Cehil de kızıp, harbesini, Sümeyye hatunun göğsüne sapladı ve Onu şehit etti.
İslam'da ilk şehit kadın da, Sümeyye hatun oldu.
Allah ondan razı olsun (İslam Tarihi M. Asım Köksal)
***
Ukbe b. Mayt da, Peygamberimize (sav) düşmanlıkta ve işkence yapmakta müşriklerin en aşırılarındandı.
Peygamberimiz ona; "Ey Eban'ın babası!..
Sen gördüğümüz şeyleri, daha kısmayacak, azaltmayacak mısın? diye sorduğu zaman Ukbe "Hayır sen, üzerinde durduğun şeyi (Peygamberliği) bırakıncaya kadar, kısmayacağım" dedi.
Peygamberimiz "Vallahi, sen, ya bu davranışlarından vaz geçersin, ya da, başına ansızın bir bela gelip çatar" buyurdu.
Ukbe bir gün, bir zembile doldurduğu insan pisliğini, Peygamberimizin kapısının önüne dökmek isterken, Tuleyb b. Umeyr, hemen, zenbili elinden alarak, Ukbenin başına döktü ve kulaklarından da çekti.
Ukbe, Tuleb'e yapıştı. Onu, çeke çeke, Annesi'nin yanına götürdü.
"Oğlunun, Muhammed yüzünden, bana, şu yaptığını, görmüyor musun?" dedi.
Annesi, "Sen, ondan daha layık bir davranış mı beklerdin".
O, dayısının oğlu olur.
Mallarımız ve canlarımız, Muhammed'in uğruna, feda olsun" dedi. (İslam Tarihi M. Asım Köksal)
***
Müşriklerin alaylı tavırları dikkat çekicidir. Onlar Müslümanı hafife almak için her türlü çirkin söze, iftiraya, dedikoduya sarılırlar.
İmanların bedeli, düşmanların hakaretleri karşısında fikren, aklen, ahlaken, iman ve gayretle sarsılmadan ayakta durmaktır.
İmanda sabrın, düyadaki meyvesi, hidayetin ilahi sır ve lezzetini tatmak, Ahirette ise Cennet'e ve Cemalullah'a kavuşmaktır.
Hainler, mutlaka kendi hilelerinin tuzaklarında cezalarını bulurlar.
Müslüman'ın izzetine hakaret eden ya eşinden, ya dostundan maddi veya manevi cezayı bulur.
Hani bir naatta, "Ebu Cehil ölmedi Ya Muhammed! Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor" deniyordu.
Dünya var oldukça Muhammed'in (sav) sünnetine yapışan Mü'minlerin hidayet ışıkları gönüllerde parlaya parlaya kabir sahiline yanaşır.
Ya ceza günü...
Aman Allah'ım! Ne güzel ne ulvi adalet...
Mü'min için daha bir acı işkence de şudur:
Aynı topraklarda, aynı dinden olduğunu söyleyerek düşmanlığını; hasetle, nefretle, gammazlıkla, para tuzaklarıyla nefsi emmarenin çirkefliğiyle gösterip saldıranlar yok mu, işte esas hainler bunlardır.
Kötülüğün, pirim yaptığı sokaklarda gönlü Hakk'a bağlı olanlar sadece sabırlı olsunlar...
İla-yı Kelimetullah uğruna çekilen çileler, binbir işkenceler, sözlü, yazılı sataşmalar, hakaretler, alaylar...
İmanların coşmasına, selam yurdunun esintisine, gayretin artmasına sebep olurdu bunlar.
"Bilal-i Habeşi'yi; bir gün, bir gece, susuz bıraktıktan sonra demir gömlek giydirip Ramda'nın şiddetli sıcağı altında tutar, vücudunun yağını eritirlerdi."
Bilal ise, "Allah bir", "Allah bir" derdi.
"Âmir b. Fükeyhe bir urgana bağlanmış, çoçuklar onları çekip götürüyorlar."
***
"Habbab b. Eret der ki:
"Resulullah (sav), Kâbe'nin gölgesinde, Bürdesini, kaftanını, yastık edinerek ona dayanmış olduğu bir sırada idi ki, yanına vardık.
Ya Resulullah!.. Bizi, dinimizden döndürmelerinden korktuğumuz şu kavme karşı bizim için, yüce Allah'tan yardım dilemez misin?
Rasulullah'ın (sav), hemen yüzünün rengi değişti. Yüzü al al olduğu halde doğrulup oturdu.
"Vallahi sizden öncekiler, içindeki Mü'minlerden bir kimse yakalanır, kendisi için yerde bir çukur kazılır, o kimse o çukura dizlerine kadar gömülür, sonra bir testere getirilir, başının üzerine konulup biçilerek ikiye bölünürdü de, bu işkence onu dininden döndüremezdi."
***
Yasir b. Âmir'in zevcesi ve Ammar ile Abdullah'ın annesi olan Sümeyye hatun:
Müslümanlığını açıklamaktan çekinmeyen yedi İslam Mücahidinden biriydi.
Sümeyye hatun, çok yaşlı ve zayıf olmasına rağmen -Dininden döndürülmek için- yapılan en ağır işkencelere katlanır, müşriklerin, yaptırmak istediklerini yapmazdı. İslam'ın şerefi için ölmeyi göze alır, müşriklerin söyletmek istediklerini söylemezdi.
Kocası Yasir, işkenceler altında can verdikten sonra, Sümeyye hatun, Ebu Cehil'e teslim edilmişti.
Ebu Cehil, akşamleyin harbesini yanına alıp Müslümanlara işkence yapılan yere uğrar, onlara, Sümeyye hatuna söver sayar: "Sen ancak yüzünün güzelliğinden dolayı, Muhammed'e aşık olup Müslüman oldun" derdi.
Sümeyye hatunun bir bacağını, bir deveye, öteki bacağını da, başka bir deveye bağladılar. "Sen ancak, erkekler için Müslüman oldun" diye hakaret ettiler.
Sümeyye hatun da, Ebu Cehil'e bir o kadar ağır karşılık verdi.
Ebu Cehil de kızıp, harbesini, Sümeyye hatunun göğsüne sapladı ve Onu şehit etti.
İslam'da ilk şehit kadın da, Sümeyye hatun oldu.
Allah ondan razı olsun (İslam Tarihi M. Asım Köksal)
***
Ukbe b. Mayt da, Peygamberimize (sav) düşmanlıkta ve işkence yapmakta müşriklerin en aşırılarındandı.
Peygamberimiz ona; "Ey Eban'ın babası!..
Sen gördüğümüz şeyleri, daha kısmayacak, azaltmayacak mısın? diye sorduğu zaman Ukbe "Hayır sen, üzerinde durduğun şeyi (Peygamberliği) bırakıncaya kadar, kısmayacağım" dedi.
Peygamberimiz "Vallahi, sen, ya bu davranışlarından vaz geçersin, ya da, başına ansızın bir bela gelip çatar" buyurdu.
Ukbe bir gün, bir zembile doldurduğu insan pisliğini, Peygamberimizin kapısının önüne dökmek isterken, Tuleyb b. Umeyr, hemen, zenbili elinden alarak, Ukbenin başına döktü ve kulaklarından da çekti.
Ukbe, Tuleb'e yapıştı. Onu, çeke çeke, Annesi'nin yanına götürdü.
"Oğlunun, Muhammed yüzünden, bana, şu yaptığını, görmüyor musun?" dedi.
Annesi, "Sen, ondan daha layık bir davranış mı beklerdin".
O, dayısının oğlu olur.
Mallarımız ve canlarımız, Muhammed'in uğruna, feda olsun" dedi. (İslam Tarihi M. Asım Köksal)
***
Müşriklerin alaylı tavırları dikkat çekicidir. Onlar Müslümanı hafife almak için her türlü çirkin söze, iftiraya, dedikoduya sarılırlar.
İmanların bedeli, düşmanların hakaretleri karşısında fikren, aklen, ahlaken, iman ve gayretle sarsılmadan ayakta durmaktır.
İmanda sabrın, düyadaki meyvesi, hidayetin ilahi sır ve lezzetini tatmak, Ahirette ise Cennet'e ve Cemalullah'a kavuşmaktır.
Hainler, mutlaka kendi hilelerinin tuzaklarında cezalarını bulurlar.
Müslüman'ın izzetine hakaret eden ya eşinden, ya dostundan maddi veya manevi cezayı bulur.
Hani bir naatta, "Ebu Cehil ölmedi Ya Muhammed! Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor" deniyordu.
Dünya var oldukça Muhammed'in (sav) sünnetine yapışan Mü'minlerin hidayet ışıkları gönüllerde parlaya parlaya kabir sahiline yanaşır.
Ya ceza günü...
Aman Allah'ım! Ne güzel ne ulvi adalet...
Mü'min için daha bir acı işkence de şudur:
Aynı topraklarda, aynı dinden olduğunu söyleyerek düşmanlığını; hasetle, nefretle, gammazlıkla, para tuzaklarıyla nefsi emmarenin çirkefliğiyle gösterip saldıranlar yok mu, işte esas hainler bunlardır.
Kötülüğün, pirim yaptığı sokaklarda gönlü Hakk'a bağlı olanlar sadece sabırlı olsunlar...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021