Batının bize dönük en önemli emperyalist politikalarından biri, kültür emperyalizmidir. Kültür emperyalizmi, Batının bizim yerli, millî, İslamî kültürel değerlerimizi itibarsızlaştırıp yok ederek, yerine kendi kokuşmuş kültürel değerlerini bize benimsetmesi, kabul ettirmesi ya da bilerek bilmeyerek dayatmasıdır. Kültür emperyalizmi, siyasî, ekonomik ve askerî emperyalizmin zeminidir, aracıdır. Kültürel değerler bağlamında zihni, ruhu, kalbi, beyni, bilinci iğdiş edilmiş, teslim alınmış, mankurtlaştırılmış bir millet, millet olmaktan çıkar; kuru, boş, mankafa bir kalabalık sürüye dönüştürülür. Ondan sonra bu ruhsuz, kuru kalabalık, kolayca siyasî emperyalizmle yönetilebilir, ekonomik emperyalizmle soyup soğana çevrilebilir, askerî emperyalizmle de kolayca işgal edilebilir hâle gelir.Bugün modern dünyada kültür demek, hayatın tamamını kaplayan bir atmosfer, solunan bir hava, yaşanan bir ortam ve duyma, düşünme, yapma biçimlerinin tamamıdır. O yüzden kültür demek kimlik, kişilik, hayat, var oluş demektir. Haçlı?Siyon azgınlığı, kendi dışındaki dünyayı; özellikle İslam dünyasını kolayca sömürebilmek ve güdebilmek için, emin bir şekilde kontrol altında tutabilmek için diğer mazlum milletlerin olduğu gibi Türk milletinin de ruhunu, vicdanını, bilincini kıskıvrak teslim alma projelerine hız vermiştir. Bu bağlamda Türk'ü Türk olmaktan çıkaracak, Müslüman kimliğinden soyutlayacak, salt bir ceset haline getirecek, bütün ferdî, dinî ve millî ülkülerinden uzaklaştırıp sadece günlük; hatta anlık yaşayan bir cesede dönüştürecek emperyalist projeler yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu bağlamda Batı, özellikle Amerika ve yerli işbirlikçileri, Türk milletini salt bedensel ihtiyaçlara dönük bir hayat kurgusu içinde çürütüp atmak için sinema, müzik, edebiyat, gündelik hayat, eğlence, tören, giyim, yeme içme, hasılı gündelik hayatı ören her türlü kültür emperyalizmini bir bombardıman halinde uygulamaktadır.Bu çerçevede yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kadın, erkek, çoluk çocuk; hemen hemen herkes, tişört giymektedir. Bu tişörtler öyle masum bir elbise hüviyetinden çok ötelerde bir işleve sahip. Bu giysiler, sırtımızda Batının kültür emperyalizminin bir propaganda aracı, bir bayrağı gibi sergilenmektedir. Mesela örneklem yoluyla yaptığım bir derlemede, Müslüman Türk kimliğine sahip vatandaşlarımızın, gençlerimizin giydiği tişörtlerde tamamı İngilizce olmak üzere şu tür yazılar gördüm: "Just live for (for kelimesinin "o" harfi kalp şeklinde)", "Live what you like", "My life is my chose", "Ru 4 Real? (altında Pinokyo resmi var)", "We can't live in here forever", "look your happy day enjoy you will have special thing today I will be waiting in your favorite restaurant", "Ain't nobody got time for that", "We love Beats", "Dreams MXXVI Follow your freedom", "Yal youth against Abes on the spot", "Treces", "Smile to summer", "Paris, Newyork, London"Bu yazılar, anlamları bakımından incelenirse hemen hemen hepsinin bireyci, bencil, salt dünyevî hazları öne çıkaran; hatta kutsallaştıran, materyalist, Batılı değerleri, nesneleri, şehirleri, sanatçıları, futbolcuları yücelten, Batılı kültür unsurlarına ve hayat tarzına özendiren, konformist, hazcı yaşama biçimini telkin eden metinler olduğu anlaşılıyor. Sokaklarımız, caddelerimiz, şehirlerimiz köylerimiz; Türkiye'nin her yeri yaz gelince Türk gençlerinin sırtında âdeta Amerikan kültür bayrakları taşınıyor. Bu bir şuursuzluktur, bu bir aşağılıktır, bu emperyalist Amerika'nın, soyguncu Avrupa'nın gönüllü propagandasını yapma zilletidir. Bu tavır, Müslüman Türk'ün kendi şahsiyetine, kendi kimliğine, dinine, kendi milliyetine bir ihanettir.Deli gömleğinden yanında çok çok ehven kalacağı, bu gâvur gömleğini sırtında bir bayrak gibi taşıyan Müslüman Türk evladının bir an önce sırtını işgalden kurtararak özgürleşme, tam istiklâl yolunda adım atmasını temenni ediyoruz. Bunun için de millî ve manevî değerler hassasiyeti taşıyan şuurlu Türk iş adamlarının muhakkak surette Müslümanlık ve Türklük değerlerini, dinî ve millî kahramanlarımızı, Türk?İslam dünya görüşünü, tarihsel değerlerimizi telkin eden, özendiren, hatırlatan hafif, yazlık T gömlekler üretmesi ve Türk gençlerinin böylelikle kendi kimlik ve kişiliğini kuşanması kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Türk'ün özgürleşme yürüyüşü kalbini, beynini ruhunu, bilincini ve sırtını kıskıvrak teslim alan her türlü emperyalist işgale isyanla başlayacaktır.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015