70 milyonluk Türk halkının elinde 40 milyon kredi kartı var. Artık insanımız en temel ihtiyaçlarını, maalesef ekmeğini bile kredi kartı ile alıyor.Daha da ötesi insanımız ödeyemediği kredi kartı borcunu yine kartından para çekerek, ya da tüketici kredisi kullanarak döndürmeye çalışıyor.Dikkat ederseniz kapatmaya çalışıyor demiyorum, döndürmeye çalışıyor. Çünkü borcu kapatması mevcut ekonomik şartlarda asla mümkün değil.İnsanımızın geliri giderini karşılamıyor ve biraz zaman kazanabilmek için hemen elinin altında olan ve kullanması kolay olan kredi kartına sarılıyor.Hükümetin açıkladığı pembe tablolara ve şaşalı kredi kartı reklamlarına inanarak kartını kullanıyor, kullanıyor, ihtiyaçlarını alıyor ama iş o kartın faturasını ödemeye gelince büyük bir şokla karşılaşıyor. Başlangıçta belki kartın faturasını ödeyebiliyor, ama gelir sürekli azalmaya, gider ise sürekli artmaya devam ediyor.Çünkü hükümet komik enflasyon rakamları açıklayarak milleti kandırıyor, maaşlara zamlar bu enflasyon oranlarına göre yapılıyor, ama gerçek enflasyon bundan en az 3-4 kat fazla.Maaşlar eriyor, alım gücü düşüyor. Pazardan aynı ihtiyaçlar alınıyor, ama fatura sürekli yükseliyor, cepteki para sürekli azalıyor.Durum bu olduğu için kredi kartı kullanan, her şey rutin giderken bir yerde tıkanıyor. Artık son ödeme tarihinde borcun tamamı değil de bir kısmı ödenmeye başlıyor, geri kalan meblağ faiziyle birlikte borca ilave oluyor.Bu böyle devam ediyor. Artık kart sahibi kartın sadece asgari tutarını ödeyebiliyor. Geri kalan meblağ sürekli borca faiziyle birlikte ilave oluyor.Bu durumda olan vatandaşın artık karşılığında hiçbir ürün ya da hizmet almadığı halde yeni bir rutin gider kalemi var: Kredi kartı faizi.Ayda 300 YTL, 500 YTL veya daha fazla. Sürekli borcuna ekleniyor.Bu vatandaşın aylık geliri belki 1000 YTL, belki daha az. Artık yeni bir kira ödemesi gibi kaçınılmaz bir gideri var.İşte 40 milyon kredi kartı sahibinin çoğunun, hemen hemen her Türk ailesinin yaşadığı kredi kartı faciası. Facia diyorum, çünkü bu işin sonunda tam bir toplumsal felaket var.Hükümetin uyguladığı yanlış politikaların sonucu oluşan bir facia.Dar gelirliden vergi üstüne vergi alınır, aldığı ekmekten bile vergi kesilir, gerçek enflasyon yüzde 30'ların üzerinde olmasına rağmen maaşlarına yüzde 5-10'lar seviyesinde zamlar yapılır, bu arada da kredi kartlarının peynir ekmek gibi dağıtılmasının önü açılırsa başka nasıl bir manzara oluşur?Toplum sosyal bir patlamaya doğru gidiyor.Bakın Bağımsız Eğitimciler sendikasının yaptığı araştırmaya göre, kredi kartı kullanıcılarının yüzde 42.81'i psikolojik sıkıntı içinde; yüzde 20.64'ü kart yüzünden ruhsal çöküntü yaşıyor. Kart kullanıcılarının sadece yüzde 12.16'sı dönem borcunun tamamını ödeyebiliyor, yüzde 60.41 gibi büyük çoğunluğu ise borcun sadece asgari tutarını ödeyebiliyor. Kart sahiplerinin yüzde 73.62'si kartını iptal etmek istiyor, ama kolunu kaptırdığı için katlanan borçlar sebebiyle iptal edemiyor.Kart kullanıcılarının yüzde 33.01'i kartını ağırlıklı gıda harcamalarında, yüzde 25.87'si ise borç ödemede kullanıyor.Ne kadar vahim bir manzara değil mi?Görünen o ki, Türk halkının, Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projelerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Yoksa sonuç tam bir felaket olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025