Kim demiş!

Hakikat o dur ki sayın Başbakanımız geriye dönmesi çok zor bir kulvarda. Milletler arası otoyolda hızla ilerlemektedir. U dönüşü imkansız... Temelin hikayesi malum: Temel yurt dışında arabası ile otoyolda giderken polis anonsunu radyodan dinlemektedir. Anonsta bir arabanın ters yönde hızla ilerlediği söylenmekte ve tüm sürücüler dikkatli olmaya davet edilmektedir. Temel kenara çeker, telefona sarılır, ve hanımına: Yahu bu memlekette herkes çıldırmış, herkes ters yönde araba sürüyor kendimi kenara attım zor kurtuldum. Polis bir araba dedi, polis de üşütmüş. Hepsi ters yönde sürüyor şaşırdım kaldım der. Başbakanımız siyasette doğru yolda olduğunu çeşitli konuşmalarında beyan etmekte, devlet idaresinin bakkal dükkanı çalıştırmaya benzemediğini muhalefete söylemektedir. Mademki devlet idaresinin bir yolu var. Otobanda araba sürmek buna örnek olabilir. Bu olay çok sayıda kurala dayalıdır. Hata kabul etmez. Sonuç ağır olabilir. Bizde devlet, idare edenlerce, bakkal dükkanı kabul edilmemiş olmasına rağmen, demek ki şuur altında bu hakikat yerleşiktir.. Devletin satılmadık hiçbir değerini bırakmayan devleti bakkal zihniyeti ile idare edenler demek ki yaptıklarının farkına hala varamamışlar. Hala devleti idare ettiklerini iddia etmektedirler?Sizin satmanız gereken bu ülkenin toprakları.kaynakları, yerine konamayacak değerleri değil, ancak yenilenebilir üretimleri olmalıdır. Sizin babalar gibi sattıklarınıza,muhatabınız olanlarında satın aldıklarına bakıldığında, sizin yabancıların babası olduğunuz hemen görülmektedir. Ne yazık ki bu millet yeni, yeni uyanmaktadır. Bakkal dükkanını tasfiye mantığı ile satıp sonuçta satacak bir şey bırakmama taktiği ile telaş edildiği bir gerçektir. Hangi birinden başlasam diye düşünmek bile istemiyorum. Bu nedenle satılan en son değerimiz olan gururumuzu bari satılmaktan kurtarın. Şeref bir topluluğun en kıymetli manevi değeridir. Tarih boyunca kurulan ve yıkılan Türk devletleri hiçbir şekilde bu değeri yitirmemiş ve de zedelememiştir. Bu nedenle her biri birer yıldız olarak tarihimizin derinliklerinde bizlere yol göstermeğe devam etmişlerdir. Devleti idarede en önemli rehber tarihten alınacak gerçek derslerdir. Zaman değişir ama insan asla değişmez. Aslında değişmiş görünse de sonuç gene aynıdır. 

Uçağımız, tankımızModern olsa.Herhangi bir yerine, Gizlice entegre devre konsa,İstendiğinde çalıştırıpUçağın, tankın tabut olsa,Hesabını veremezsin.Halkımız tedirgin yaşamak istemiyor.Savunma işbirliği kime karşı bilemiyor.Konya semalarında jetler fink atıyor.Ne hikmetse,kimse dur diyemiyor.Baştakiler Babalar gibi tüm değerleri satıyor.Ne liman kaldı ne meydan verilmedik.Bunlara neden dur diyemedik.Sağı solu ortası, aslında hep laf salatası,İş işten geçti mi o zaman eylem haftası.İşin aslı antlaşmalar, karşılıksız sözleşmeler,Taahhütler, taahhütlerZaten suçlu eski tekaütler.Onlar yaptı diye hata,Sürecek mi? bu ihata?     

Kimi paramparça, kimi bütün ama şehit.Kimi şimdilik gazi amma vahşete şahit.Birleşmiş milletler atıl, her zamanki halde.Açlık, yokluk, sefalet soy kırımın en vahşisi,Kan, ölüm, kol geziyor bu mukaddes yerde.Uyanmak ne kelime, kımıldamadı dünya.Savaş teröre karşı imiş güya.ABD 'si AB si dahası var BOP u  diyaloğu, bilmem daha nesi,Hani medeniyetler kaynaşması, hani onun sesi.Eş başkanlıklar, tutulmayan sözler,Hala yerinde duruyorsa, Bu durum neyin nesi.Irak'tan alınan ders olmadı mı? Millet sonuç bekliyor. Konuşmaya gerek yok.Gerekeni yapınız. Millet için, devlet için. Vahşete yol vermeyin en azından bir seferlik.ALLAH(C.C) için.