Tempo dergisinin yayınladığı MİT'in gizli Kerkük raporunda, Kerkük'ü ve bölgeyi bekleyen tehlikelere işaret ediliyor.Genelkurmay, Dışişleri Başkanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na gönderilen "gizli" raporda, Kerkük'ün Mesud Barzani başkanlığındaki Kürt Bölgesel Yönetimi'ne katılması için her türlü şartın olgunlaştığı uyarısı yapılıyor.Milli İstihbarat Teşkilatı, peşmerge yönetimi tarafından hazırlanan Irak Kürt Bölgesi Petrol Yasa Taslağı üzerinde önemle duruyor ve 'Devlet İçinde Devlet' mantığı ile kaleme alındığına inandığı bu taslağın yasalaşması halinde hasıl olacak tehlikeleri şu şekilde sıralıyor:"Geçmişten bu yana Irak yönetimleri tarafından Kerkük başta olmak üzere ihtilaflı topraklarda yapılan araştırmalarda petrol bulunduğu anlaşılan; ancak üretime henüz başlanmamış sahaları doğrudan kontrollerine alacakları; - Kerkük'teki tüm petrol altyapısı ile Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'nın kontrolünü ele geçirebilecekleri; - Referandum yapılmadan önce, Kerkük dâhil olmak üzere tüm ihtilaflı topraklara ve gelecekteki sahalara ilişkin petrol anlaşmaları yapabilecekleri; - Irak hükümeti ile mevcut petrol sahalarından elde edilen gelirin paylaşılmasındaki anlaşmazlıkları bahane ederek Kerkük dahil ihtilaflı topraklardaki tüm sahalara el koyabilecekleri; - Petrol operasyonlarında Irak hükümetini tamamen devre dışı bırakmak suretiyle müstakil bir devlet gibi hareket edecekleri değerlendirilmektedir.''MİT raporunda şu uyarıyla son nokta koyuluyor: "Bu çerçevede, belirsizlik sürecinde Kürt Bölgesel Yönetimi'nin üçüncü ülkelerle Bağdat'ı dışarıda bırakan doğrudan ilişki tesisine ve anlaşmalar yapmasına yol açabilecek gelişmelerin hassasiyetle izlenerek, Türkiye bakımından alınabilecek tedbirlere ağırlık verilmesinde fayda görülmektedir.''MİT'in bu uyarıları önemli olmakla birlikte, eyleme geçme noktasında tetikleyicilik vasfını çoktan kaybetmiş görünüyor. Çünkü bu uyarıların ABD Irak'ı işgale başladıktan hemen sonra yapılması ve Türkiye'deki mevcut iktidarın da olay daha başlamadan tedbirlerini alması gerekiyordu. Bugün gelinen noktada yapılan bu uyarı ve açıklamalar, Irak'taki durumun geldiği noktayı özetleyen istihbarî analiz olmanın ötesine maalesef geçememektedir. Fakat bütün bunlara rağmen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kerkük ve Kuzey Irak'la ilgili A, B, C planlarının olduğuna ve buralarda iş işten geçmeden evvel bu planları hayata geçireceğine inanmak istiyoruz. Özellikle 2007 Aralık ayında yapılması düşünülen referandumun kesinlikle engellenmesi gerekmektedir. Çünkü bugün adı referandum olan, Birinci Dünya Savaşı sürecinde "plebisit" yani halk oylaması olarak kullanılan tezgahın, Türkiye'den toprak koparmak için kullanılan yöntemlerden birisi olduğunu unutmamalıyız. O dönemki ABD Başkanı Woodrow Wilson'un ABD Kongresi'nin 8 Ocak 1918 tarihindeki oturumunda açıkladığı ve sonradan Wilson Prensipleri olarak anılmaya başlanan 14 maddelik metnin özellikle 5. ve 12. maddeleri o dönemde Osmanlı'nın bölünme sürecinde önemli bir referans kaynağı olduğu gibi, bugün de başta Irak olmak üzere bölgemizde yaşadığımız etnik ve mezhepsel bölünme girişimlerinin bir numaralı dayanak noktasıdır. Bu konuda, Kerkük'te hak iddia edip, Kuzey Irak'ta devlet kurma hayalini taşıyanların açıklamalarına bakmak yeterli olacaktır. Neçirvan Barzani, "diğer ulusların olduğu gibi, devlet kurmak bizim de hakkımız" derken, 1918'deki ABD başkanı ile bugünkü ABD başkanı arasında bilinçli bir bağ kuruyor ve gereken yerlere gerekli mesajları veriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012