Milli ve dini bayramlar, kandiller, kurtuluş günleri?vs. gibi kültürel değerler ve ihtifaller, milli kimliği şekillendiren, milli şuuru oluşturan, milli birliği ve sosyal dokuyu kuvvetlendiren ortak değerlerdir, diyor Prof. Dr. Haydar Baş hocamız. Ve çocukluk yıllarındaki mahalli kurtuluş günlerinde yaşanan ortak zevki ve milli duyguları sık sık yad ediyor, Türk milletini millet yapan bunlar, diyor.
Türk milleti ve İslam âleminin ortak değerlerinden biri olan Mevlid kandilinden Hayrettin Karaman yine acayip gocunuyor. Hatta bayram değil, Mevlid değil; geçen Cuma, Karaman, "Mevlid ve kandili" başlıklı bir makale çiziktiriyor.
Üçayları gelince şeytanlar meydanı boşaltır, Ramazan ayında da zincirlenir; Hz. Peygamber böyle açıklıyor (Buhari, Savm, 5).
Bu üçaylarında meydan epey boş kalmış olacak ki, Karaman dolduruyor.
Karaman oynuyor. Kendi fikriyatını güya geçmiş ulemaya söyleterek, "Hz. Peygamber'in doğum gecesi için merasim yapmak ve bu arada mezkur kasideleri okumanın cevazı tartışılmış; bazıları bid'at, kimisi mekruh, hatta haram demişlerdir" diyor.
"İslam'a - onda olmayan- bir ibadet ve merasim katmak Hz. Peygamber'in şiddetle menettiği bid'attır" hükmünü uyduruyor.
"Bu münakaşada bahis mevzuu olan şey, Hz. Peygamber'in doğum gecesi yapılan merasim, zikir ve okumadır" diye de dilinin altındaki baklayı çıkartıyor (H. Karaman, Mevlid ve kandili, Yeni Şafak, 5 Mayıs 2017).
2016'nın Mevlid kandilini 11 Aralık'ta idrak ettik, altı ay geçti; 2017'nin Mevlid kandiline 30 Kasım'da erişeceğiz, daha altı ayı var? Bayram değil, Mevlid kandili değil; Hayrettin'in derdi ne, Karaman niye oynuyor?!
Karaman, Hz. Peygamber'in doğduğu mübarek bir gecede neden Kur'an tilavetinden, tövbe ve zikir yapılmasından, Hz. Peygambere salat ü selam edilmesinden, ilahi ve Mevlid-i Şerif okunmasından rahatsız?
Altı ay sonraki Mevlid kandili için şimdiden neden gocunuyor; bid'attır, haramdır diye fetvalar uydurup yaygara yapıyor?!
15-16 sene FETÖ ile kolkola Dinlerarası Diyalog'ta baş çeken ve Abant konsillerinin demirbaş allamesi olarak hizmet vermiş bir Karaman bu.
Vatikan'ın FETÖ ile tezgahladığı diyalog planı çerçevesinde, Kelime-i Tevhid'den "Muhammed Resulullah" çıkartıldığında, hayret ki, ikrar-ı sükûtîyle destek veren bir Hayrettin bu.
Dahası var. Ma'lum diyalog konuşmalarında ve ortak imalat eserinde, "Peygamberimiz 'Yahudi mutlaka Müslüman olsun' demiyor, 'Hristiyan mutlaka Müslüman olsun' demiyor. Diyor ki, 'Yahudiler ve Hristiyanlar tek Allah'a inansınlar, ahirete inansınlar ve kendi kitaplarında da bulunan iyiliklere göre yaşasınlar (yani bizim amel-i salih dediğimiz şeyler). Dolayısıyla 'Bu takdirde onlar da cennete giderler' demiş oluyor" diye, Papalığın batıllarını FETÖ takımıyla 15-16 yıl Müslümanlara yutturmaya çalışan uyduran bir Karaman var
(H. Karaman, Ö.F. Harman, F. Tuncer, Polemik Değil Diyalog, s. 37, Ufuk Kitap).
Bu hizmetin devamı ve izdüşümüdür Mevlid kandiline bid'attır, haramdır diye çıkışmak!
Mevlid kandilini tartışmaya açmak, Hz. Peygamber'i safdışı bırakmak isteyenlerin kripto planlarının bir parçasıdır.
FETÖ temizliğini sürdüren iktidar, onları sadece Bylock'larda aramakla yetinmesin; 15 Temmuzlara kadar onlarla diyalog edip onlarla yatıp-kalkanlara, onları rüyalarında görenlere de baksın?
Karaman, 15 Temmuz hain darbesiyle sonlanan FETÖ'nün yürüttüğü Dinlerarası Diyalog hizmetini çaktırmadan, saman altından yürütüyor. Konjonktür, Hz. Peygamber'e karşı diyalog yapmaya müsait değil; bu yüzden O'nun doğum gecesi olan Mevlid kandiline kendinden menkul uydurma fetvalarıyla vuruyor.
Güya Mevlid kandilini çürüğe çıkartarak; bu arada İsra Suresi 1, Duhan Suresi 3 ve Kadir Suresi 1-5 ayetleriyle mübarek oluşları sabit olan ve Üçaylarımızı aydınlatan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir kandillerine de şark kurnazlığıyla gölge düşürmeye çabalıyor.
Şeytan bile Karaman'ın ahvaline hayret ediyor.
Karaman, yanlış değirmene su taşıyor, yanlış kuyuya taş atıyor.
Zira yel değirmenlerine Don Kişot edasıyla savaş açar gibi bir-iki asırdan beri mübarek kandillere ve sahabe-evliya türbelerine savaş açanlar, radikal Selefiler ve İngiliz imalat Vehhabilerdir ki, bu anlayıştan türetilen el-Kaide, IŞİD ve sair, İslam dünyasının anasını ağlatıyorlar.
Mevlid kandiline dair gerçeklere gelince; diğer kandiller gibi o da, mü'minlerin ruhunu imanla coşturan, samimi gönülleri Hz. Muhammed'in (s.a.a) tevhidiyle Hakk'a koşturan bir büyük bayram, bir büyük şükran, bir büyük afv ve vefa gecesidir? Karaman'ın uydurduğu gibi değil.
Karaman'ın Mevlid ve kandile gölge düşürme oyununu, yarın Büyük İmam Celaluddin Suyuti'nin eseriyle bozalım.
Türk milleti ve İslam âleminin ortak değerlerinden biri olan Mevlid kandilinden Hayrettin Karaman yine acayip gocunuyor. Hatta bayram değil, Mevlid değil; geçen Cuma, Karaman, "Mevlid ve kandili" başlıklı bir makale çiziktiriyor.
Üçayları gelince şeytanlar meydanı boşaltır, Ramazan ayında da zincirlenir; Hz. Peygamber böyle açıklıyor (Buhari, Savm, 5).
Bu üçaylarında meydan epey boş kalmış olacak ki, Karaman dolduruyor.
Karaman oynuyor. Kendi fikriyatını güya geçmiş ulemaya söyleterek, "Hz. Peygamber'in doğum gecesi için merasim yapmak ve bu arada mezkur kasideleri okumanın cevazı tartışılmış; bazıları bid'at, kimisi mekruh, hatta haram demişlerdir" diyor.
"İslam'a - onda olmayan- bir ibadet ve merasim katmak Hz. Peygamber'in şiddetle menettiği bid'attır" hükmünü uyduruyor.
"Bu münakaşada bahis mevzuu olan şey, Hz. Peygamber'in doğum gecesi yapılan merasim, zikir ve okumadır" diye de dilinin altındaki baklayı çıkartıyor (H. Karaman, Mevlid ve kandili, Yeni Şafak, 5 Mayıs 2017).
2016'nın Mevlid kandilini 11 Aralık'ta idrak ettik, altı ay geçti; 2017'nin Mevlid kandiline 30 Kasım'da erişeceğiz, daha altı ayı var? Bayram değil, Mevlid kandili değil; Hayrettin'in derdi ne, Karaman niye oynuyor?!
Karaman, Hz. Peygamber'in doğduğu mübarek bir gecede neden Kur'an tilavetinden, tövbe ve zikir yapılmasından, Hz. Peygambere salat ü selam edilmesinden, ilahi ve Mevlid-i Şerif okunmasından rahatsız?
Altı ay sonraki Mevlid kandili için şimdiden neden gocunuyor; bid'attır, haramdır diye fetvalar uydurup yaygara yapıyor?!
15-16 sene FETÖ ile kolkola Dinlerarası Diyalog'ta baş çeken ve Abant konsillerinin demirbaş allamesi olarak hizmet vermiş bir Karaman bu.
Vatikan'ın FETÖ ile tezgahladığı diyalog planı çerçevesinde, Kelime-i Tevhid'den "Muhammed Resulullah" çıkartıldığında, hayret ki, ikrar-ı sükûtîyle destek veren bir Hayrettin bu.
Dahası var. Ma'lum diyalog konuşmalarında ve ortak imalat eserinde, "Peygamberimiz 'Yahudi mutlaka Müslüman olsun' demiyor, 'Hristiyan mutlaka Müslüman olsun' demiyor. Diyor ki, 'Yahudiler ve Hristiyanlar tek Allah'a inansınlar, ahirete inansınlar ve kendi kitaplarında da bulunan iyiliklere göre yaşasınlar (yani bizim amel-i salih dediğimiz şeyler). Dolayısıyla 'Bu takdirde onlar da cennete giderler' demiş oluyor" diye, Papalığın batıllarını FETÖ takımıyla 15-16 yıl Müslümanlara yutturmaya çalışan uyduran bir Karaman var
(H. Karaman, Ö.F. Harman, F. Tuncer, Polemik Değil Diyalog, s. 37, Ufuk Kitap).
Bu hizmetin devamı ve izdüşümüdür Mevlid kandiline bid'attır, haramdır diye çıkışmak!
Mevlid kandilini tartışmaya açmak, Hz. Peygamber'i safdışı bırakmak isteyenlerin kripto planlarının bir parçasıdır.
FETÖ temizliğini sürdüren iktidar, onları sadece Bylock'larda aramakla yetinmesin; 15 Temmuzlara kadar onlarla diyalog edip onlarla yatıp-kalkanlara, onları rüyalarında görenlere de baksın?
Karaman, 15 Temmuz hain darbesiyle sonlanan FETÖ'nün yürüttüğü Dinlerarası Diyalog hizmetini çaktırmadan, saman altından yürütüyor. Konjonktür, Hz. Peygamber'e karşı diyalog yapmaya müsait değil; bu yüzden O'nun doğum gecesi olan Mevlid kandiline kendinden menkul uydurma fetvalarıyla vuruyor.
Güya Mevlid kandilini çürüğe çıkartarak; bu arada İsra Suresi 1, Duhan Suresi 3 ve Kadir Suresi 1-5 ayetleriyle mübarek oluşları sabit olan ve Üçaylarımızı aydınlatan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir kandillerine de şark kurnazlığıyla gölge düşürmeye çabalıyor.
Şeytan bile Karaman'ın ahvaline hayret ediyor.
Karaman, yanlış değirmene su taşıyor, yanlış kuyuya taş atıyor.
Zira yel değirmenlerine Don Kişot edasıyla savaş açar gibi bir-iki asırdan beri mübarek kandillere ve sahabe-evliya türbelerine savaş açanlar, radikal Selefiler ve İngiliz imalat Vehhabilerdir ki, bu anlayıştan türetilen el-Kaide, IŞİD ve sair, İslam dünyasının anasını ağlatıyorlar.
Mevlid kandiline dair gerçeklere gelince; diğer kandiller gibi o da, mü'minlerin ruhunu imanla coşturan, samimi gönülleri Hz. Muhammed'in (s.a.a) tevhidiyle Hakk'a koşturan bir büyük bayram, bir büyük şükran, bir büyük afv ve vefa gecesidir? Karaman'ın uydurduğu gibi değil.
Karaman'ın Mevlid ve kandile gölge düşürme oyununu, yarın Büyük İmam Celaluddin Suyuti'nin eseriyle bozalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019