'Kaç tweet vebalden kurtarır?' seslendirme dosyası:
İsrail vuruyor, katlediyor; çocuklara, kadınlara, masumlara kıymaya devam ediyor. Kutsalımızı kirletiyor.
İlk kez mi yapıyor? Tabii ki hayır. On yıllardır yakıyor, yıkıyor, katlediyor.
Peki neden, sanki ilk kez karşılaşıyor gibiyiz?
İslam dünyası başta liderleri olmak üzere, eline çekirdek almış çitlerken yıllardır bu filmi izlemiyor mu? Kusura bakmayın arkadaşlar, yapılanlarla söylenenler yerine oturmuyor. Şaşkınlıkla karşıladığım şaşkınlık ifadeleri ve samimiyetsizliğiniz çok sırıtıyor.
Müslümanın harem-i namusuna uzanan, masumlara kıyan, kutsalımızı kirletenlerin yaptıkları nasıl ki aynı filmin tekrarı gibiyse, Müslüman dünyanın verdiği sert!, çok sert!, müthiş! tepki de tekrardan başka bir şey değil.
Değişen tek şey kullanılan kına miktarı…
Tabii bu arada birilerinin haklarını yemeyelim. Amansızca mücadele eden milyonlar da yok değil. Bunlar varını yoğunu ortaya koyuyor, gece gündüz demeden 'katil İsrail' e haddini bildiriyor!
Büyük bir cihada girişmişler, işleri kolay değil…
Her gün milyonlarca Müslüman topla, tüfekle, İsrail'e saldırıyor, perişan ediyor, vurdukça vuruyor, adamlar başını kaldıramıyor. Kimse bu kitlenin önünde duramaz.
Kim mi bunlar? Tabii ki 'klavyelerin kahramanları, klavye mücahitleri', internetini bu uğurda feda eden yüce gönüllü cengaverler!
Başta liderler olmak üzere, Müslüman dünya sosyal medyada tek bilek tek yürek. Rahat olun, mesele kontrol altında!
Onların yazdığı her harfin, top mermisinden daha tesirli olduğunu dünya âlem biliyor. Tweetler atıldıkça Yahudilerin tir tir titrediğini, korkudan saklanacak yer aradıklarını görüyorsunuz!
İbret ve hayretle takip ediyorum kendilerini. Ne yaptığını bilen, bilinçli bir kitle var. Nasıl hashtag açılacağını, neleri alıntılamaları gerektiğini, gündeme nasıl girileceğini çok iyi biliyor ve organize ediyorlar. Bunlar önemli, çünkü dedim ya mermiden daha etkili!
Diyeceksiniz ki, Mescid-i Aksa yanıyor, çocuklar, kadınlar, canlar katlediliyor. Evet, doğru ama, her işi de klavye mücahitleri mi halledecek, bu da biraz vicdansızlık olmaz mı? O kadarını da elinde sapan olan, taş olan Filistinliler halletsin…
Bu kadar ironi yeter sanırım…
Sanırım klavye mücahitleri attıkları tweet sayısı kadar vebalden kurtulacaklarını düşünüyorlar.
Atılan milyonlarca tweetin, bir sapan taşı kadar kıymetinin olmadığı sanal âlemden medet ummayı bırakıp, gerçeklerle yüzleşmek ve haksızlığa ve zulme karşı 'Hüseynî' duruşu ortaya koymadıktan sonra yazılanların ve söylenilenlerin hepsi boş…
Uyan ey millet, Mescid-i Aksa yanıyor! Kutsalımız çiğneniyor, çoluk çocuk katlediliyor!
Bırakın oyun oynamayı, sanal cihadı, sahte kahramanlığı. Samimiyetsizliğinizi artık midemiz kaldırmıyor.
"Kudüs, Mescid-i Aksa, sadece taşla, sapanla mücadele eden Filistinlilerin meselesi değildir. Bütün İslam dünyasının sorunudur. Bu nedenle Mescid-i Aksa, Müslümanların başkenti ilan edilmeli" diyen Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'a bari şimdi kulak verin.
Ve, asker üniformasını giyip, "Peygamberimizin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bu gün kanımızı dökmeye hazırız" diyerek batı dünyasına ve Yahudilere meydan okuyan Atatürk gibi olun…
Bayramı gerçek manasında yaşayacağımız günlere kavuşmak duasıyla, Bayramınız mübarek olsun.
İlk kez mi yapıyor? Tabii ki hayır. On yıllardır yakıyor, yıkıyor, katlediyor.
Peki neden, sanki ilk kez karşılaşıyor gibiyiz?
İslam dünyası başta liderleri olmak üzere, eline çekirdek almış çitlerken yıllardır bu filmi izlemiyor mu? Kusura bakmayın arkadaşlar, yapılanlarla söylenenler yerine oturmuyor. Şaşkınlıkla karşıladığım şaşkınlık ifadeleri ve samimiyetsizliğiniz çok sırıtıyor.
Müslümanın harem-i namusuna uzanan, masumlara kıyan, kutsalımızı kirletenlerin yaptıkları nasıl ki aynı filmin tekrarı gibiyse, Müslüman dünyanın verdiği sert!, çok sert!, müthiş! tepki de tekrardan başka bir şey değil.
Değişen tek şey kullanılan kına miktarı…
Tabii bu arada birilerinin haklarını yemeyelim. Amansızca mücadele eden milyonlar da yok değil. Bunlar varını yoğunu ortaya koyuyor, gece gündüz demeden 'katil İsrail' e haddini bildiriyor!
Büyük bir cihada girişmişler, işleri kolay değil…
Her gün milyonlarca Müslüman topla, tüfekle, İsrail'e saldırıyor, perişan ediyor, vurdukça vuruyor, adamlar başını kaldıramıyor. Kimse bu kitlenin önünde duramaz.
Kim mi bunlar? Tabii ki 'klavyelerin kahramanları, klavye mücahitleri', internetini bu uğurda feda eden yüce gönüllü cengaverler!
Başta liderler olmak üzere, Müslüman dünya sosyal medyada tek bilek tek yürek. Rahat olun, mesele kontrol altında!
Onların yazdığı her harfin, top mermisinden daha tesirli olduğunu dünya âlem biliyor. Tweetler atıldıkça Yahudilerin tir tir titrediğini, korkudan saklanacak yer aradıklarını görüyorsunuz!
İbret ve hayretle takip ediyorum kendilerini. Ne yaptığını bilen, bilinçli bir kitle var. Nasıl hashtag açılacağını, neleri alıntılamaları gerektiğini, gündeme nasıl girileceğini çok iyi biliyor ve organize ediyorlar. Bunlar önemli, çünkü dedim ya mermiden daha etkili!
Diyeceksiniz ki, Mescid-i Aksa yanıyor, çocuklar, kadınlar, canlar katlediliyor. Evet, doğru ama, her işi de klavye mücahitleri mi halledecek, bu da biraz vicdansızlık olmaz mı? O kadarını da elinde sapan olan, taş olan Filistinliler halletsin…
Bu kadar ironi yeter sanırım…
Sanırım klavye mücahitleri attıkları tweet sayısı kadar vebalden kurtulacaklarını düşünüyorlar.
Atılan milyonlarca tweetin, bir sapan taşı kadar kıymetinin olmadığı sanal âlemden medet ummayı bırakıp, gerçeklerle yüzleşmek ve haksızlığa ve zulme karşı 'Hüseynî' duruşu ortaya koymadıktan sonra yazılanların ve söylenilenlerin hepsi boş…
Uyan ey millet, Mescid-i Aksa yanıyor! Kutsalımız çiğneniyor, çoluk çocuk katlediliyor!
Bırakın oyun oynamayı, sanal cihadı, sahte kahramanlığı. Samimiyetsizliğinizi artık midemiz kaldırmıyor.
"Kudüs, Mescid-i Aksa, sadece taşla, sapanla mücadele eden Filistinlilerin meselesi değildir. Bütün İslam dünyasının sorunudur. Bu nedenle Mescid-i Aksa, Müslümanların başkenti ilan edilmeli" diyen Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'a bari şimdi kulak verin.
Ve, asker üniformasını giyip, "Peygamberimizin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bu gün kanımızı dökmeye hazırız" diyerek batı dünyasına ve Yahudilere meydan okuyan Atatürk gibi olun…
Bayramı gerçek manasında yaşayacağımız günlere kavuşmak duasıyla, Bayramınız mübarek olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Fatih Ekici / diğer yazıları
- Dilinizi eşek arısı soksun / 06.10.2023
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021