logo
26 NİSAN 2025

İttifaklar savaşı ve kurtuluş

22.11.2021 00:00:00

Aziz Türk milleti…

Maalesef 1938 yılından bu tarafa deyimi yerinde ise Türk milleti olarak, açık çadır tiyatrosu izliyoruz!

38 sonrası büyük önderimiz Atatürk'e  ve devrimlerine ihanet edilerek, özellikle de Truman ve Marshall yardımları ile birlikte Türkiye adeta ABD'nin 53. Eyaleti pozisyonuna sokuldu.

Nihai hedef, Atatürk Türkiye'sinin çökertilmesiydi.

O kadar mazlum ve masum kavramlar kullanılarak insanımızın hücrelerine kadar nüfus edildi ki, öyle ki gün geldi eğitim sistemimiz tümüyle ABD'lilerin insafına terk edildi.

Gün geldi bütün bakanlıkların masasında, Amerikalıların ajandalarında yer alan ev ödevleri, ivedilikle yapılması gereken vazifeymiş gibi kabul edildi .

Derken, AB müzakereleri bahanesiyle en stratejik alanlarda Türkiye'den hiç olmadığı kadar tavizler koparıldı.

Bütün bunlar açık alan tiyatrosunda oynanırken, milletimiz oyunu seyirden büyük zevk alıyor gibi davranmaya devam ediyordu.

Sanki Atatürk Sevr'i yırtıp atmamıştı!

Sanki milli mücadele yapılmamış ve kazanılmamıştı.

Oysa Cumhuriyet'le birlikte elde ettiğimiz en büyük kazanım,  tam bağımsız Türkiye ruhu idi.

1952 yılında Menderes'in anlamsız, gereksiz ve sebepsiz NATO merakı sinemize hançer gibi saplanmıştı.

O tarihten günümüze dek NATO eliyle ülkemizde işlenmemiş cinayet, organize edilmemiş ihanet kalmadı.

Önemli olan işbaşına getirilenlerin can sağlığıydı. Vatandaşın canı-malı çok da önemli sayılmıyordu.

40 yıla yakındır mücadele ettiğimiz teröre karşı bizimle 'birlikte hareket etme sözü' veren ABD, tüm cephane ve finansman desteğiyle düşmanımızın yanında açıktan yer almıştı.

1980 darbesine giden yolun kilometre taşlarını bizzat NATO-ABD işbirliği ile döşenmişti!

Darbe öncesinde meydana gelen tüm sağ-sol  çatışmalarının senaryosu, NATO karargâhlarında kaleme alınmıştı.

Ama gel gör ki, işbaşındaki iktidarından muhalefetine tam bir teslim alınmışlık ve basiretsizlik söz  konusuydu.

Darbe sonrası hayata geçirilen 24 Ocak Kararları'yla aslında darbenin ne için organize edildiği çok açık deşifre oluyordu ama iş işten geçmişti.

İyi veya kötü, bir şekilde ağırlığı olan ve karma ekonomi olarak da bilinen devletçilik anlayışı bu kararla tarihe karışıyor, yerini bol soslu liberal kapitalist uygulamalar alıyordu.

Hiç kimse aslında ne olup bittiğini anlayamıyor, ama oyunun planlayıcıları zevkten dört köşe avuçlarını ovuşturuyordu. Özal'la makyajlanan kapitalizm, sonraları sırası gelen "seçilmiş yöneticilerle" devam ettirilecekti.

Tam bağımsızlıktan vazgeçilmesi ülkeyi bir o tarafa, bir bu tarafa savuruyordu. NATO ve ABD, 1999'lu yıllara gelindiğinde, Irak'ın karadan işgaline karar vermişlerdi. İster beğenin ister beğenmeyin ama önlerinde dikili olan taş, Kara Oğlan lakaplı Bülent Ecevit'ti.

Bush, Ecevit'e işgali haklı kılacak kendince şu cümleleri kurmuştu:

"Irak'ta yaşayanlar Şii'dir! Bunlar Müslüman değildir neden karşı çıkıyorsun, bırak girelim."

Ecevit'i çok sinirlendiren bu saçma açıklamaya verdiği cevap ise oldukça anlamlı ve manidardı.

Ecevit: "Şii'ler de bizim gibi Müslümandır ve bizim kardeşimizdir. Biz Irak'a girmenize asla müsaade etmiyoruz."

Evet sonrası malum…

Sen istemesen de isteyenleri buluruz dendi ve devamı bildiğiniz hikaye.

Milletimiz bütün bu senaryolar bir bir hayata geçirilirken sadece izledi!

Yıl 25 Eylül 2001'i gösterirken, Atatürk'ten sonra ilk kez, "Tam bağımsız Türkiye" ruhuyla siyaset arenasında devrim gerçekleştirecek olan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu, Bağımsız Türkiye Partisi'ni kuracaktı.

Tüm kesimleri kucaklayan ve kuşatan söylemler, her bir konuya daha parti kurulmadan  çok önce hazırlanmış klasörler dolusu projeler, Türk milletinin önüne çözüm ve çıkış yolu olarak konulmuştu.

19 yıla sığdırılan onca devrim.

Bilinmeyen Atatürk'ün gerçek kimliği.

Tanrı kabul edilen Batı'nın dayattığı kapitalizmin yıkılması.

Kaybedilen Türk kimliğine, yeniden hayat kazandırılması.

Sünni-Alevi kavgasının sona erdirilmesi.

Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt çıkışı.

Ekonomide gerçekleştirilen eşsiz devrim.

İman edilmiş kapitalizmi, "Milli Ekonomi Modeli" teziyle, Duma Parlamentosu'nda ki tarihi manifestosu ile tarihin çöplüğüne atmış ikinci Atatürk: Prof. Dr. Haydar Baş.

Milletimiz bu gelişmeleri ve büyük devrimleri gördü ama, sadece izlemekle yetindi!

Dünya adeta ayağa kalkmış, özellikle de paraya ve kaynaklara getirilen devrim niteliğindeki yeni ve orijinal tanımlarla pozisyon almaya başlanmıştı.

İlk uyanan ve bu sistemi kendi vatanında uygulama kararı alan ülke, Rusya oldu.

Başarmıştı da…

Putin'e üst üste 3 yıl dünya liderliğini tattırmıştı bu Model.

Ardından Çin…

Çin şu anda bu Model ve formülleri sayesinde ABD'yi ilk kez arkasına almayı başarmış durumda. 

Yıl 2021…

Yönetilemeyen ekonomiye bir de pandemi bahane edilince, batış kaçınılmaz hale gelmişti. Bütün bu hengamede Türkiye'de tek gündem var şimdi: İttifaklar savaşı…

Gerek Cumhur İttifakı ve gerekse Millet İttifakı'na bakıldığında, her iki siyasi bileşenlerin kafasındaki tek çözüm, liberal kapitalist sistemin son sürümü ile yola devam edilmesi kararı vardı.

Milletimiz ise, iki ayrı ittifak arasında uçurumların olduğunu, birbirlerine hiç benzemediklerini  zannediyor.

Örneğin ittifakların her ikisi de açıklamalarında; NATO-ABD-AB ve liberal kapitalist sistemle tam yol ileri demiyor mu?

Aralarında ki fark ne?

Ekonomiye getirdikleri tüm yorumlar birbirinin aynısı!

Paraya getirdikleri yorum, kaynaklara getirdikleri yorum tıpa tıp aynı.

Aralarında nasıl bir fark görüyorsunuz Allah aşkına söyleyin de yazalım.

Siz, gözünüzün önüne getirilen kibrit çöpüne bakarsanız tabi ki ormanın bütününü göremezsiniz.

Hepsi açık hava tiyatrosu ama inanın kavrayamıyorsunuz.

Aziz milletim…

Ölümden öte köy yoktur.

En büyük güç, Türk olmaktır!

Türk gibi, Atatürk gibi "Tam bağımsızlığı" siyasetinin omurgası haline getirmiş Tek parti, Bağımsız Türkiye Partisi'dir.

Genel Başkanları Hüseyin Baş Bey, özellikle de genç kuşaklar tarafından, kurtarıcı olarak görülmektedir.

Milletimiz bir kere daha büyük bir sınavdadır.

Bir yanda Türkiye'yi kainat devleti yapacak plan ve projeleriyle bir BTP, diğer tarafta, enkaz haline dönüşen ekonomimizi, kapitalizmin aynı yanlış kodlarıyla ayağa kaldırabilmeyi ümit eden ittifaklar.

Demem o ki, gerek Cumhur İttifakı ve gerekse Millet İttifakı'nın, eğer ülkeyi kalkındırma ve milleti ayağa kaldırma gibi bir dertleri varsa, BTP'nin projelerine kesin kes ihtiyaçları vardır.

O projeleri Hüseyin Baş'sız hayata geçirebilmek asla mümkün değildir!

BTP Genel Merkezi'ne son zamanlarda siyaset dünyasından ardı sıra yapılan ziyaretlerin sonucunda, umarız aklı selim hakim olur.

Türkiye felakete de, kurtuluşa da bir adım uzaklıkta!

Milletimizin dikkatine!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hacı Gaydan / diğer yazıları
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
İstanbul yine sallandı
Büyükçekmece açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem
İran ve Rusya safları sıklaştırıyor
Stratejik işbirliği anlaşmasından sonra şimdi de dev petrol anlaşması
Chrome'u satın almak istiyor
Yandex'ten Türkiye hamlesi
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Alışveriş fişleri sizi hasta edebilir
Bisfenol S hormonları bozuyor...
Naci Görür’den çarpıcı uyarılar geldi
‘İstanbul depremi olacak’
Türkiye'nin aktif yaşlanma endeksi açıklandı
2024'te 29.7'ye yükseldi
Bakırköy’de zincirleme kaza
5 yaralı var
Çanakkale Kara Savaşları'nın 110. yılı
'Vefa Yürüyüşü' gerçekleştirildi
Erdoğan’ın başdanışmanından eleştiri
‘Bu sistem yürümedi’
Trump'tan Putin'e uyarı
Saldırılar sürerse yaptırım gelebilir
Uzmanlar uyarıyor
Evinizde deprem tatbikatı yaptınız mı?
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
İstanbul yine sallandı
Büyükçekmece açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem
İran ve Rusya safları sıklaştırıyor
Stratejik işbirliği anlaşmasından sonra şimdi de dev petrol anlaşması
Chrome'u satın almak istiyor
Yandex'ten Türkiye hamlesi
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Alışveriş fişleri sizi hasta edebilir
Bisfenol S hormonları bozuyor...
Naci Görür’den çarpıcı uyarılar geldi
‘İstanbul depremi olacak’
Türkiye'nin aktif yaşlanma endeksi açıklandı
2024'te 29.7'ye yükseldi
Bakırköy’de zincirleme kaza
5 yaralı var
Çanakkale Kara Savaşları'nın 110. yılı
'Vefa Yürüyüşü' gerçekleştirildi
Erdoğan’ın başdanışmanından eleştiri
‘Bu sistem yürümedi’
Trump'tan Putin'e uyarı
Saldırılar sürerse yaptırım gelebilir
Uzmanlar uyarıyor
Evinizde deprem tatbikatı yaptınız mı?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.