İt ürüdükçe kervan güçlenir

Nisan yağmuru nebatatı yeşertir ama yılanların gözünü de kör eder.Yağmur aynı yağmur ama etkisi muhatabına göre değişiyor.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli projeler sunması, dünyaca ünlü ve uygulanmaya başlanan bir ekonomi sistemi ortaya koyması, mevcut siyasetçilerden ve bilim adamlarından farklı olarak her fırsatta halkıyla buluşarak onlara değer vermesi, ayıktırmaya çalışması, gerçekten milletimizi seven ve devletimizin bekasını düşünen samimi vatan evlatlarını sevindirirken, gururlandırırken, özü, kafası ve gönlü bu millete ait olmayan, milletine yabancı, şahsi çıkarlarını milletinin çıkarlarının üstünde tutanları da tedirgin ediyor, üzüyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın attığı her adım ülkenin dahili ve harici düşmanlarını rahatsız ediyor, bir güneş gibi doğuşu onların gözlerini köreltiyor.Bu sefer misyonları gereği başlıyorlar güneşi balçıkla sıvama gayretlerine, meyvesi olan ağacı taşlamaya?Ama hepsi nafile; sıvadıkları kendi gönülleri, attıkları her taş da kendi kafalarına dönüyor ve dönecek de?İt ürür kervan yürür.Sırtına taşeronluk "semer"i yüklenenlerle, gözü körleşmiş, bütün derdi de attığı çamurlarla üç beş kuruş nemalanma derdi olan AB, ABD "aşık"larının, pırıl pırıl parlayan güneşe, emin adımlarla yürüyen kervana, nebatatı yeşerten bereket yağmuruna zarar vermesi hiç ama hiç mümkün değildir.O kör "aşık"lar, o taşeron "semer"liler sadece tetikçi, bunu da iyi bilmek lazım. Onların arkasındaki iradeleri ve asıl hedeflerini de görmek lazım.Onlar istiyorlar ki saman altından su yürütelim, milletin gerçek gündemini dillendirenleri iftira ve karalamalarla meşgul edelim, ardından da Türk milletinin ruhu duymadan Türkiye'nin bütün zenginliklerini silahsız bir şekilde ele geçirelim, hortumlayalım.Ama bir er kişi var ki bütün bu oyunları bozup duruyor.Bağımsızlık diyor, birlik beraberlik diyor, milletimiz, bayrağımız, vatanımız diyor, madenlerimiz diyor; herkesin çözümsüzlük, umutsuzluk aşıladığı günümüzde o çözüm var diyor, çözüm bu diyor.IMF'ye, AB'ye, ABD'ye hayır diyor, Milli Ekonomi diyor, Milli Devlet diyor.Söylenmesi gerekeni söylüyor, yapılması gerekeni yapıyor.Böyle bir güneşin karşısında yarasaların kaçışması, karanlık inlerinde menfur planlar peşinde olmaları gayet normal.Bir bedeli olan taşeron "semer"lilelere ve kör "aşık"lara kervana havlatması gayet normal.Ama bunların hepsi nafile. Millet bunları yutmuyor. İt ürüyor ve bugün itlerin ürümesi kervanı daha da büyütüyor, hızını daha da artırıyor. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, Prof. Dr. Haydar Baş artık millete mal olmuş, tarihe altın harflerle yazılmış, attığı tohumlar bu aziz milleti ilelebet payidar edecek şekilde tutmuş büyük bir şahsiyettir.  Birilerinin onu engellemeye çalışması, karalama ve iftira kampanyaları düzenlemesi onu asla ezmez, küçültmez, aksine büyütür.O halkın gözbebeği, Hakk'ın katında ise muteberdir. Kim ne derse desin bundan sonraki dönem Prof. Dr. Haydar Baş'ın dönemidir.Dünya bunu fark etti, elbette ki bu aziz millet bu değerden mutlaka nasiptar olacaktır.