Geçmişte Türkiye'nin komşularıyla kısa süreli problemleri olur, aile içi meseleler kabilinden ıslak çember kuruyuncaya kadar işler rayına girerdi.
Türkiye, yanlış ve körü körüne Amerika ve Avrupa'ya teslim politikalar yüzünden son dönemde bölgesinde tecrit yaşıyor.
Sıfır sorun sloganını dillerine pelesenk etmiş AKP'nin müflis ve stratejik derinliği sıfır dış politikaları sebebiyle vaziyetimiz "sıfır komşu"ya evrildi. Selam vereceğimiz yahut verdiğimiz selamı alacak komşumuz kalmadı.
İşgalci ABD ve sömürgeci AB'ye endeksli AKP siyaseti, Suriye, Irak, Libya başta olmak üzere satmadık komşu, arkadan vurmadık mücavir devlet bırakmadı.
Komşularımızı kendimize düşman ettik. Dostluklarımız düşmanlığa çevrildi, selamımız-sabahımız kesildi, ticaretimiz bitti.
Bütün bu süreçlerde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ısrarla uyarılarını yaptı, Gazi M. Kemal Atatürk'ün bağımsız-onurlu dış politik duruşunu ve "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini hatırlattı; ülkede, bölgede ve dünyada özlenen gerçek barışın ekonomik açılımlarını sundu. Sivil-asker kimse dinlemedi. Ne oldu? Akılsız başların cezasını ayaklar çeker oldu.
Son 10 yılda düşman hale getirdiğimiz komşularımıza mücavir olan bölgelerimiz ve adalarımız elimizden çıkmaya başladı.
Güneydoğu bölgemize havansız-tüfeksiz giremiyoruz. Oralı kardeşlerimizi bile Suriyeliler gibi vatan cüda ettik, çevre illere muhacir çıkıyorlar? BOP'çular ve Büyük İsrail oluşumu elemanları ise Güneydoğumuzda cirit atıyor.
Akdeniz'de bir KKTC'miz vardı. Onu da Rumlara terk ettik. Akdeniz'den çekildik.
Ege'yi ise Yunan'a bıraktık. Kıymetli başyazarımız Muharrem Bayraktar'ın önceki hafta yaptığı Diyalog programına konuk olan Emekli Kurmay Albay Ömer Lütfi Taşçıoğlu açıkladı: "Yunanlıların ele geçirdiği adalarımızın sayısı 122. İrili ufaklı 122 Türk adasında Yunan kontrolü var!"
Karadeniz'e bakınca; Amerikan aklı ve oyununa kapılmış AKP, Rusya ile öylesine aramızı açtı ki, hamsi bile avlayamıyoruz. Gürcistan'dan ithal hamsi yiyoruz.
Türkiye diye nere kaldı?!
Türkiye, BOP'lu kurtlar sofrasında çatal-bıçak parçalanan kuzu gibi? AKP iktidarı, kurtlar sofrasındaki vahim Türkiye ahvaline setr-i avret olsun diye Yenikapı sahilinde Fetih tiyatrosu oynuyor.
Atatürk'ün kurduğu devlete dört köşe kurulup onu ağzına alamayan veya Fetih tiyatrolarıyla setredenler bilsinler ki, İstanbul da 1919'dan 1923'e kadar 4 yıl 10 ay İngiliz işgalinden sonra Kurtuluş Mücadelesinin lideri Gazi M. Kemal Atatürk tarafından kurtarılmıştır.
Prof. Dr. Baş, 35-40 yıldan beri, vatanımıza yönelik Arz-ı Mev'un inancı ve Büyük İsrail oluşumunu ikaz ediyor.
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde de hedef aynı, Büyük İsrail oluşumu?
Devlet-millet kulak asmadık. Ne oldu? Türkiye'yi kademe kademe istedikleri badireye sürüklediler.
İslamcı aymazların maharetiyle, asıl hedefi Büyük İsrail olan Amerika'nın BOP'una battık. Kendimizi kaybettik, vatanımızı kaybediyoruz.
Bu çok büyük bir nankörlüğün cezasıdır diyor Prof. Dr. Baş? Önceki Pazar yapılan Bağımsız Türkiye kongresinde şu hayati hatırlatmayı yapıyor:
"Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Gazi M. Kemal Atatürk önderliğinde Türk milleti kurmuştur. Milletimiz eğer kendine ideal lider olarak M. Kemal Atatürk'ü kabul etmez ise 24 saatte yok olmaya mahkûm oluruz.
Atatürk'e bir sürü iftiralar atıldı. Annesine, babasına ve şahsına iftiralar atıldı. 'O dinsizdir' dediler. Araştırdık gördük ki; Mustafa Kemal bunların dediği gibi değil. Ana-baba tarafından soyu Ehl-i Beyt'e dayanıyor. Her iki taraf soyundan da nice evliya ve mürşid-i kamiller var; hangimizin soyu böyle asaletli?!
Arkadaşlar Mustafa Kemal'e sahip çıkacaksınız. Eğer Mustafa Kemal'e sahip çıkmaz da iftira yoluyla O'nu eritmeye çalışırsanız, elinizde avucunuzda vatan diye bir yer kalmaz."
İstanbul'u da Atatürk'e borçluyuz, Türkiye'yi de?
Kural açıktır; nimetin kıymetini bilerek şükredenin nimeti artar; küfran-ı nimette bulunanın ise elinden o nimet alınır.
Türkiye, yanlış ve körü körüne Amerika ve Avrupa'ya teslim politikalar yüzünden son dönemde bölgesinde tecrit yaşıyor.
Sıfır sorun sloganını dillerine pelesenk etmiş AKP'nin müflis ve stratejik derinliği sıfır dış politikaları sebebiyle vaziyetimiz "sıfır komşu"ya evrildi. Selam vereceğimiz yahut verdiğimiz selamı alacak komşumuz kalmadı.
İşgalci ABD ve sömürgeci AB'ye endeksli AKP siyaseti, Suriye, Irak, Libya başta olmak üzere satmadık komşu, arkadan vurmadık mücavir devlet bırakmadı.
Komşularımızı kendimize düşman ettik. Dostluklarımız düşmanlığa çevrildi, selamımız-sabahımız kesildi, ticaretimiz bitti.
Bütün bu süreçlerde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ısrarla uyarılarını yaptı, Gazi M. Kemal Atatürk'ün bağımsız-onurlu dış politik duruşunu ve "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini hatırlattı; ülkede, bölgede ve dünyada özlenen gerçek barışın ekonomik açılımlarını sundu. Sivil-asker kimse dinlemedi. Ne oldu? Akılsız başların cezasını ayaklar çeker oldu.
Son 10 yılda düşman hale getirdiğimiz komşularımıza mücavir olan bölgelerimiz ve adalarımız elimizden çıkmaya başladı.
Güneydoğu bölgemize havansız-tüfeksiz giremiyoruz. Oralı kardeşlerimizi bile Suriyeliler gibi vatan cüda ettik, çevre illere muhacir çıkıyorlar? BOP'çular ve Büyük İsrail oluşumu elemanları ise Güneydoğumuzda cirit atıyor.
Akdeniz'de bir KKTC'miz vardı. Onu da Rumlara terk ettik. Akdeniz'den çekildik.
Ege'yi ise Yunan'a bıraktık. Kıymetli başyazarımız Muharrem Bayraktar'ın önceki hafta yaptığı Diyalog programına konuk olan Emekli Kurmay Albay Ömer Lütfi Taşçıoğlu açıkladı: "Yunanlıların ele geçirdiği adalarımızın sayısı 122. İrili ufaklı 122 Türk adasında Yunan kontrolü var!"
Karadeniz'e bakınca; Amerikan aklı ve oyununa kapılmış AKP, Rusya ile öylesine aramızı açtı ki, hamsi bile avlayamıyoruz. Gürcistan'dan ithal hamsi yiyoruz.
Türkiye diye nere kaldı?!
Türkiye, BOP'lu kurtlar sofrasında çatal-bıçak parçalanan kuzu gibi? AKP iktidarı, kurtlar sofrasındaki vahim Türkiye ahvaline setr-i avret olsun diye Yenikapı sahilinde Fetih tiyatrosu oynuyor.
Atatürk'ün kurduğu devlete dört köşe kurulup onu ağzına alamayan veya Fetih tiyatrolarıyla setredenler bilsinler ki, İstanbul da 1919'dan 1923'e kadar 4 yıl 10 ay İngiliz işgalinden sonra Kurtuluş Mücadelesinin lideri Gazi M. Kemal Atatürk tarafından kurtarılmıştır.
Prof. Dr. Baş, 35-40 yıldan beri, vatanımıza yönelik Arz-ı Mev'un inancı ve Büyük İsrail oluşumunu ikaz ediyor.
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde de hedef aynı, Büyük İsrail oluşumu?
Devlet-millet kulak asmadık. Ne oldu? Türkiye'yi kademe kademe istedikleri badireye sürüklediler.
İslamcı aymazların maharetiyle, asıl hedefi Büyük İsrail olan Amerika'nın BOP'una battık. Kendimizi kaybettik, vatanımızı kaybediyoruz.
Bu çok büyük bir nankörlüğün cezasıdır diyor Prof. Dr. Baş? Önceki Pazar yapılan Bağımsız Türkiye kongresinde şu hayati hatırlatmayı yapıyor:
"Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Gazi M. Kemal Atatürk önderliğinde Türk milleti kurmuştur. Milletimiz eğer kendine ideal lider olarak M. Kemal Atatürk'ü kabul etmez ise 24 saatte yok olmaya mahkûm oluruz.
Atatürk'e bir sürü iftiralar atıldı. Annesine, babasına ve şahsına iftiralar atıldı. 'O dinsizdir' dediler. Araştırdık gördük ki; Mustafa Kemal bunların dediği gibi değil. Ana-baba tarafından soyu Ehl-i Beyt'e dayanıyor. Her iki taraf soyundan da nice evliya ve mürşid-i kamiller var; hangimizin soyu böyle asaletli?!
Arkadaşlar Mustafa Kemal'e sahip çıkacaksınız. Eğer Mustafa Kemal'e sahip çıkmaz da iftira yoluyla O'nu eritmeye çalışırsanız, elinizde avucunuzda vatan diye bir yer kalmaz."
İstanbul'u da Atatürk'e borçluyuz, Türkiye'yi de?
Kural açıktır; nimetin kıymetini bilerek şükredenin nimeti artar; küfran-ı nimette bulunanın ise elinden o nimet alınır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019