15 Aralık Irak seçimleri yaklaşırken, ABD yetkilileri her türlü yolu ve yöntemi denemeye çalışıyorlar.Türkmenlerin ağırlıklı olduğu Tel Afer, Kerkük, Musul gibi yerlerde sindirme harekatı uygulanıyor, adam kaçırılıyor, cinayetler işleniyor, demografik yapı değiştirilmeye çalışılıyor...Sünnilerin bulunduğu bölgelere ise askeri operasyonlar yapılıyor. Son olarak "direnişçiler tarafından ele geçirildi" haberlerini duyduğumuz Ramadi'ye de tahmin ettiğimiz gibi ABD ve Irak güvenlik güçleri operasyonlar düzenliyor.Daha önceki yazılarımda da ifade etmiştim, ABD Irak'ta maksadına ulaşmada engel olarak gördüğü her yeri, terör bahanesiyle işgal ediyor, yakıyor, yıkıyor. ABD, basını tamamen kontrol altına aldığı için bu bölgede olanların sadece kırıntılarını duyabiliyoruz, gerçekte nasıl vahim bir tablo var tam olarak bilemiyoruz.Görünen o ki, ABD 15 Aralık seçimlerinde istediğine tam olarak ulaşmayı planlıyor ve bütün engelleri tek tek ortadan kaldırmayı kafasına koymuş.ABD, Irak'ın işgalinde büyük bir destek gördüğü Türk hükümetini de zaman zaman bu konuda değerlendirmeyi asla ihmal etmiyor. ABD, 15 Aralık seçimlerinde en büyük engel olarak gördüğü Sünnilerin yetkilileriyle Türk Hükümetinin gözetiminde İstanbul'da görüştü.Toplantıda Irak Sünnilerini temsilen Tarık El Haşimi, ABD'yi temsilen ABD Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Türkiye'yi temsilen ise Dışişleri Bakanı Abdullah Gül vardı.ABD temsilcisi, ABD'nin Irak politikasının bir gereği olarak, El Haşimi'yi 15 Aralık seçimlerine Sünnilerin katılması konusunda ısrar etti. El Haşimi ise ABD tarafından belli şartların yerine getirilmesini talep etti. El Haşimi, ABD'nin Irak'tan çekilmeye ilişkin bir takvim ortaya koymasını, kapsamlı harekatlara bir an önce son vermesini, bu harekatlar sebebiyle birçok masum insanın katledildiğini ortaya koydu.Buraya kadar her şey normal. Farklı düşünen iki grup ve her iki temsilci de temsil etmekle mükellef olduklarının görüşlerini karşısındakine iletiyor.Burada anormal olan bizim temsilcimizin ifadeleri.Irak'ın kuzeyinde güneydoğumuzu, hatta ülkemizin tamamının güvenliğini tehdit eden bir oluşum varken, 30 bin vatandaşımızın şehit olmasına neden olan PKK terörü bu coğrafyada yuvalanmışken, Irak'ta bulunan Türkmen kardeşlerimiz soykırıma tabi tutulurken, ellerindeki topraklar bir bir zorla alınırken, misakı milli sınırlarımız içinde bulunan Musul ve Kerkük'ü göz göre göre kaybederken Türkiye'yi temsil etmekle mükellef olan Dışişleri Bakanımız, Türk milletinin taleplerini değil de ABD'nin taleplerini El Haşimi'ye iletiyor.Bakın Sayın Gül neler diyor:"Bu meclis Irak'ı yeniden kuracak. Irak yeniden kurulurken Irak'ın bütün unsurlarının bu kuruluşta tam yerini alması gerekmektedir. Daha önceki seçimlerde, referandumda bazı gruplar, özellikle Sünni gruplar seçimlere katılmamışlardır. Daha önceki seçime katılmayanların bu seçime katılıp siyasi mücadele içerisinde söyleyeceklerini söylemesi ve Irak'ın kuruluşunda rol alması gerekir."Bu ifadeler aynen Halilzad'ın taleplerinin aynısı.Referandumda ve daha önceki geçici seçimlerde istihbarat birimlerimizin de tespit ettiği usulsüzlükler ve Irak'ta yapılanların hesabı sorulacağına mevcut durumdan adeta memnun olduğumuzu ifade edercesine tavsiyelerde bulunuyoruz. Kime?ABD'ye "katliamlarını durdur ve askerini çek" diyen Irak halkının temsilcisine.Zaten böyle bir toplantının İstanbul'da yapılması da ayrı bir muamma.ABD, acaba "bakın Türkiye de yanımızda, direnmeyin, yalnız kalırsınız mesajını da mı vermeye çalışıyor?" Bu nokta da oldukça önemli.Bütün bu yaşananlarda AKP hükümetinin BOP konusunda ABD'ye verdiği sözlere oldukça sadık olduğunu görüyoruz. ABD'nin taleplerini son derece mükemmel yerine getiriyor. Tabii, birilerinin onlara hatırlatması lazım, "Ey yetkililer siz ABD'nin temsilcisi değil, bu aziz Türk milletinin temsilcisisiniz" diye.Türk milletinin Irak konusundaki düşüncelerini yerli ve yabancı anketler ortaya koymuştu. Ama hükümetimizin ABD, AB ve IMF ile ilgili gündemi o kadar yoğun ki, anlaşılan milletimize pek sıra gelmeyecek.Eee. Ne yapalım? Bizler de artık millet olarak, önceliği millet olan ve milli projeler ortaya koyan idarecilere emaneti teslim edeceğimizi artık kavramışızdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025