Türkiye ile İsrail arasında Başbakan Erdoğan'ın Davos şovundan bu yana saman alevi gibi krizler yaşanıyor. Önce TRT'de yayınlanan bir dizi yüzünden kriz yaşandığı haberleri geldi. Şimdi de Kurtlar Vadisi dizisindeki bir sahne bahane edilerek Türkiye'nin Telaviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ve onun şahsında Türkiye aşağılandı. Ve dün itibariyle resmi bir mektup göndererek İsrail'in Türkiye'den ve Büyükelçi Çelikkol'dan özür dilediği açıklandı.Ben olayların içinde kaybolmadan bu saman alevi gibi krizlerin neden gündeme getirildiği üzerinde biraz durmak istiyorum.İsrail'le Türkiye arasında yaşanan bu kriz şovlarının hem Türkiye'nin iç kamuoyuna hem de Ortadoğu kamuoyuna yönelik iki yüzü var.
Hem seçim yatırımı hem anlaşmanın kamuflajıTürkiye'ye bakan yönü, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın 17 Ocakta Türkiye'ye gelecek olmasıyla çok yakından ilgili. Barak'ın bu ziyarette çok önemli ve elbette ki gizli bazı askeri işbirliği anlaşmaları yapacağı söyleniyor. Bu anlaşmalar öncesinde Türkiye'nin İsrail'e kafa tutabildiğini ve İsrail'i yaptığı yanlışlardan geri adım attırabildiği izlenimi Türk milletinin milliyetçi duygularını okşadı. AKP hükümeti yapılacak olan anlaşmanın Türk kamuoyunda oluşturacağı artçı şokların etkisinden bu şekilde sıyrılmayı planlıyor sanırım. Yaşanan kriz şovları, bir ya da iki yıl içerisinde yapılacak bir seçimde AKP hükümetinin eline halkı etkileyecek koz vererek de başka bir amaca da hizmet etmektedir. Beceriksizliklerini İsrail karşıtlığıyla millete unutturabilirse hükümet, bir seçimden daha galip olarak çıkacaktır. İnşallah millet bu oyuna bu sefer gelmez?
Vitrinde Türkiye arkada İsrail?İsrail'le Türkiye arasında yaşanan suni krizlerin Ortadoğu'ya bakan yönüne gelince, kimsenin söz söylemeye cesaret edemediği İsrail'e bölgede tek söz söyleyebilen ülkenin Türkiye olduğu mesajı Araplara çoktan ulaşmış durumda. Büyükelçi krizinin İran'da oluşturduğu yankıları İran basınından takip ederseniz göreceksiniz ki, Türkiye'nin batı yanlısı imajı Davos şovundan bu yana hayli unutulmuş, onun yerine ABD ve İsrail'e kafa tutabilen bir Türkiye imajı yerleşmeye başlamıştır. İran'a bu mesaj ulaştıysa varın diğer Arap ülkelerinin durumunu siz düşünün. Bugüne kadar ön planda olmak İsrail'e hiçbir şey kazandırmadı, hatta çok şey kaybettirdi. Bundan sonra anladığım İsrail biraz geride kalacak ön planda BOP projesinde eş başkan olan Türkiye olacak. Elbette ki Türkiye'nin atacağı tüm adımlar BOP kapsamında olacak.BOP projesinde artık fazla ifade edilmese de 'eşbaşkanlık' görevi süren, İsrail'le yaşanan her türlü gerginliğe rağmen askeri ve ticari ne kadar anlaşma varsa hepsi tıkır tıkır işleyen Türkiye'nin ne ABD'yle ne de İsrail'le ilişkilerinde temel bir değişim yok. Türkiye'de hiçbir eksen kayması olmadığına göre bu yaşanan krizlerin BOP kapsamında, ABD'yle müttefiklik kapsamında ve İsrail'le işbirliği bağlamında atılan ve atılacak olan adımların kamufle edilmesine hizmet ettiğini söylemek doğru olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024