İslam tarihindeki ilk yas töreni, İmam Hüseyin için Resûlullah'ın evinde düzenlenen yas törenidir. Dünya, o güne kadar daha yeni doğmuş bir çocuğa sevinç yerine üzüntü duyulmasına, göz aydınlığı yerine ölüm haberi verilmesine ve öleceği yerin toprağı hediye getirilip, ağlanılmasına şahit olmamıştı.
Demek ki Hz. Hüseyin'in doğum günü, Allah indinde başka bir özellik taşıyordu. Allah, bu günü Resûlullah'a (s.a.a) ve onun tertemiz Ehl-i Beyt'ine hüzünlü ve musibetli bir gün kılmıştır.
Hz. Peygamber'in amcası Abbas'ın eşi olan Ümm-ül Fazl anamız şöyle rivayet eder: "Cebrâil bir grup melekle kanatları açık bir halde Resûlullah'ın (s.a.a) yanına gelip, hepsi Hz. Hüseyin'in musibetine ağladılar. Cebrâil, Hz. Hüseyin'in şehit düşeceği yerin toprağından bir avuç getirmişti ki etrafa misk kokusu saçıyordu. Bu toprağı Peygamber'e verdiğinde, "Ey Allah'ın Habibi, bu oğlun Hüseyin'in üzerinde şehit düşeceği topraktandır. Allah'ın rahmetinden uzak düşen bir grup Kerbela denen yerde oğlunu şehid edeceklerdir" dedi. Hz. Peygamber de "Ey benim dostum Cebrâil, benim ve kızım Fatıma'nın oğlunu katleden grup acaba kurtuluşa erer mi?" diye sordu. Cebrâil "Hayır, Allah onları (bu yaptıklarından sonra) birbirlerine düşürecek ve ömür boyu kalp ve dilleri arasında ayrılık ve nifak bırakacaktır" dedi."
Başka bir rivayet de şöyledir: Hz. Muhammed (s.a.a) hayretle:
-Ey Cebrâil kardeşim. Kutlamanın sebebini anladım ama hangi şehit için başsağlığı diliyorsun?
Cebrail cevap verir:
-Bu mazlumu senden sonra Kerbelâ çöllerinde cefa kılıcı ile şehit edecekler.
Hz. Muhammed (s.a.a) bu haberi alınca ağlamaya başlar. Yanında Allah aslanı Ali vardır. Hemen ellerine kapanıp sorar:
-Ey güzeller güzeli. Niçin mübârek gözlerinden yaşlar iniyor?
Hz. Muhammed (s.a.a) aldığı haberi can kardeşi Ali'den saklamadı, olduğu gibi anlattı ki şimdi Allah aslanı da ağlıyordu.
Bu sefer kadınlar sultanı Fâtıma sordu:
-Ya Ali seni böyle sel sel ağlatan nedir?
Hz. Ali Resûl'dan dinlediğini Fâtıma anamıza olduğu gibi anlatır. Hz. Fâtıma gözlerinden inen yaşlarla aziz babasının önüne diz çöker.
-Babam, babam! Ali'nin senden öğrenip bana anlattıkları nedir?
Hz. Muhammed (s.a.a) boynunu büktü:
-Bana da Cebrâil anlattı!..
-Yâ Resul bu iş ne vakit olur?
Resul (s.a.a) cevap verir:
-Benden, senden, Ali'den ve Hasan'dan sonra.
Hz. Fâtıma, iyi ama diye kendi kendine sordu? Bu musîbet vukua geldiğinde benim mazlumum için kim tâziyette bulunsun?
Rivayet ederler ki bu suale hatiften şöyle cevap gelir:
-Ey kadınların en güzeli ve en azîzi! Âhir zaman ehlinden, peygamber soyuna bağlı olanlar senin oğluna, kıyamete kadar ağlayacaklar.
"Bugün mâh-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar.
Bugün eyyam-ı matemdir, bugün ab-ı revan ağlar.
Hüseyn-i Kerbela'yı elvan eden gündür,
Bugün Arş-ı muazzamda olan âli divan ağlar.
Bugün âl-i abanın gülşeninin gülleri soldu,
Düşüp bir ateş-i dilsuz, kamu ehl-i iman ağlar."
(Alvarlı Efe Muhammed Lütfi)
- Allahümme Lebbeyk / 03.02.2025
- Yalancı deccallar / 01.02.2025
- Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü / 31.01.2025
- Hz. Hamza / 30.01.2025
- Devletin dini adalettir / 27.01.2025
- Muhtar Sekafi / 25.01.2025
- Namaz dualarının anlamları / 24.01.2025
- Hucr bin Adiyy / 23.01.2025
- İmam Ali efendimizin anneleri / 21.01.2025