Ortaçağda müslümanlar şeriat dışında ayrı bir ekonomi bilim oluşturmayı düşünmediler. İbn Haldun'un ekonomi görüşleri, sonralar Avrupa'da ekonomi ilminin gelişmesine etki sağladıysa da, müslüman ülkelerde o, gelişmedi. XX. yüzyılın ortalarından başlayarak müslüman araştırmacılar (T. Rozzak, Hakim Bey) İslam kaynaklarında ekonomi fikirlerin araştırılması ile uğraştılar. Onların İslam ekonomisi ile ilgili ortaya koyduğu bakışlar, çağdaş meynstrim modelinin eleştirisi üzerinde kurulmuştur. Bu alanda birçok çalışmanın olmasına rağmen, sistematik bir araştırma yapılmamıştır.
Fakat, Türk araştırmacı Prof. Dr. Haydar Baş bu temel üzerinde ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Model" (MEM) eseriyle kapitalizm ve sosyalizm ekonomi sistemlerine alternatif olan evrensel ve sistematik bir ekonomi model oluşturdu.
MEM nasıl kapitalizm ve sosyalizm ekonomi modellerine alternatif olabildi?
1- MEM'de devletin sınırları dahilinde yönettiği ekonomi milli olarak tanımlanır. Fakat MEM evrenseldir. Zira o, tüm devletlerin bağımsız milli ekonomisini oluşturabilir. Kapitalizm ise, devletin varlığını pazar ekonomisi için engel olarak tanımlar ve bu nedenle, devletlerin ekonomisini kenardan devletüstü güçler tarafından yönetilmesini sağlar.
Sosyalizmde ise, devlet tüm ekonomiyi kendi elinde toparlayarak ve insanları özel mülkiyet hakkından mahrum ederek, insanların ekonomi çıkarlarını hiçe sayar.
Oysa MEM, hem özel mülkiyeti, hem de devlet kurumunun devlet-halk karşılıklı işbirliği ortamında gelişmesini sağlar. Bu ortamda hem devlet, hem de vatandaş kazanır ve devlet serbest emisyon politikası ile elde ettiği senyoraj gelirlerinden, insanlarla ortak işbirliği sonucu kazandıklarından sosyal devlet modelini oluşturur.
2- MEM, kapitalizmden farklı olarak faizli kredileri iptal eder. Bununla, dünyanın gelirleri bir grubun elinde birikmez. Dünyada ve ülkelerde gelir bölüşümünde adalet sağlanır, sosyal tabakalar arasında uçurum zamanla azalar.
MEM, sosyalizmden farklı olarak vatandaşlara faizsiz krediler verir. Bununla, MEM, sürekli gelişimi sağlar. Yani, kapitalist düşüncenin çeşitli zamanlarda ortaya çıkardığı sürekli savaşlar, ter olayları, soykırımlar biter ve dünyaya sulh hakim olur. Aynı zamanda, ülkelerde ve dünyada yoksulluk, açlık sorunları çözülür. Yani, artık savaşlar, işsizlik, yoksulluk yüzünden kendi ülkelerini terk ederek başka ülkelere göç etmez.
3- MEM, kapitalizmden farklı olarak istihdam sorununu çözer. Zira o, kapitalizm ve sosyalizmden farklı olarak insanların emeğini sömürmez ve ona değer verir. İnsan tükettiğinden daha fazla değer ürettiği için, onun istihdam sorunun olmasını anormal sayar. Bu nedenle, işsiz kalan milyonlarla insanın cinayetkar ve terör gruplarına katılması önlenir. Kapitalistler terörist grupların artmasını istediklerinden dolayı, istihdam sorununun derinleşmesini isterler.
4- MEM, kapitalizm ve sosyalizmden farklı olarak, kadınların ailede görevlerini reproduktiv bir görev olarak değil, değeri mevacib ile ödenen bir sosyal görev olarak değerlendirir. Bununla, MEM aile kurumunun güçlenmesini ve kadınların haklarının korunmasını sağlar. Mevcut kapitalizm sisteminde ailenin çökmesi, onun insana ve aileye zıt bir kuruluş olduğunu gösteriyor.
5- MEM, insanın doğası ve fıtratı üzerinde oluşan bir ekonomi modeldir. Bu nedenle, onun gelişmesi, insanın kendini kavramasına, manevi-ahlaki bakımdan yükselmesine, mutlu olmasına imkan sağlar. Kapitalizm ve sosyalizmde ise, oluşturulan ekonomi model, insanın doğası ve fıtratına zıttır. Bu nedenle, bu sistemlerde insanlar "homo ekonomikus" haline gelerek, kendilerini mutsuz sayarlar. Dünyada yabancılaşma ve intihar olaylarının artması bunu tasdik ediyor.
6- MEM, tüketicini yüksek mevacible destekleyerek ekonomi arabasını işe salar. Zira tüketiciye verilen para üretimin artmasına, üretim de teknolojinin ve eğitimin gelişmesine katkı sağlar.
Kapitalizmde ise, bankaların faizli krediler ile verdiği paralar ekonomiyi işe salar. Yani, tüketiciler ve üreticiler bankalardan faizli krediler alarak ekonomi gidişatı sağlarlar. Fakat sonuçta, bankalar her zaman devriyye bıraktıkları para miktarından daha fazla para talep ettikleri için, ekonomi ortam daima borç ve faiz içinde kaybolur. İnsanlar, şirketler, devletler daima borçları ve faizleri ödemek için çalışırlar. Fakat ne kadar çalışırlarsa, bir o kadar borca kapanırlar.
- 44 günlük savaş: Karabağ zaferi-II / 22.01.2021
- 44 günlük savaş: Karabağ zaferi-I / 21.01.2021
- Küresel güçlerin kapitalizme alternatifleri-II / 08.08.2020
- Küresel güçlerin kapitalizme alternatifleri-I / 07.08.2020
- İslam ekonomisi ve Milli Ekonomi Model / 06.08.2020
- Kapitalizme alternatif modeller / 05.08.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-V / 30.07.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-IV / 29.07.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-III / 28.07.2020