İran'la karşı karşıya getirilme provokasyonu

AKP, "stratejik ortak"tı? Ne pahasına olursa olsun "stratejik ortak".Ancak ABD'nin hali ve takındığı "klasik tavrı", hiç de öyle "ortağa filan" benzemiyordu. Başımıza çuval geçirmiş, hiçbir sözünde durmamıştı.Johnson mektubu, "çuvallama işi"nin yanında hiç kalır.AKP, tek yanlı da olsa "stratejik ortaklık" hayalinden vazgeçmedi. Başbakan R. T. Erdoğan "Irak'taki işgalci Amerikan askerlerine dua" etti. "Meclis'te tezkerenin reddedilmesi"ne rağmen 4500'ü aşkın Amerikan savaş uçaklarına sorti imkanı tanıdı.Ama ABD bölgemizde bildiğini okudu? Ancak ben, Ankara'da hâlâ aklını başına devşirene rastlamadım.Şayet böyle basiret ehli bir adama rastlayan varsa, şayet Amerika'nın bize oynadığı oyunlardan ders alan bir politikacıya veya devlet damına rastladım diyen varsa, Allah aşkına bana da haber versin; o mübarek zâtın elini öpeyim.Henüz böyle müjdeli bir haber alamadım.Derken Cüneyt Zapsu, Amerika'nın "derin lobileri"ne damladı, marketing yaptı? "Kullanın bu adamı, istifade edin, delikten aşağı süpürmeyin" diye söze başladı. Bu ifadelerle başlayan marketingin sonucunu varın siz hesap edin.Şimdi diğer kapı komşumuza yönelik "işgal macerası" gündemde.İlk kapı komşumuzun işgalinde nice Müslüman masumların anası ağladı, ağlıyor. Namusu kirletildi, kirletiliyor. Ne can, ne mal, ne akıl, ne din, ne namus emniyeti kaldı Irak'ta?Irak perdesi kapanmadan İran perdesi açılıyor.Bir akl-ı selim sahibi ABD'ye şunu demiyor; Irak'taki vahşeti daha toparlamadan ne işe kalkışıyorsun be hey yavuz hırsız?Hangi hakla, hangi yüzle ev sahiplerini bastırıyorsun; ne can, ne mal ne namus bırakıyorsun, demiyor hiç kimse.ABD'nin vahşi ihtirası İran'a yöneldi.Biz de "operasyon" adı altında o tarafa sürükleniyoruz.Neymiş, ABD, bize "PKK hakkında istihbarat desteği" verecekmiş.ABD, PKK'yı Kuzey Irak'ta devlet yaptı, devlet?250 bin- 300 bin kişilik bir ordu ile, "terör operasyonu" yapılmaz, üç-beş çapulcu kovalanmaz; birkaç tane ülke işgal edilir? Sorun bakalım ABD'ye kaç tane asker ile Irak'ı işgal etti?Bu görüntü, "terör operasyonu" değil, ABD'nin ihtirasıyla bir yerlere sürüklenmedir, beyler.ABD'nin işgalle birlikte işbaşına getirdiği Talabanî ne diyor dün; Irak'a dalmanıza izin veremeyiz, haddinizi bilin, rahatsızlık vermeyin, demiyor mu? Aynı anda içeriden Selim Sadak, durdurun bu operasyonu demiyor mu?PKK operasyonları hususunda, dilediğiniz gibi sınırımızın içine girebilirsiniz diyen Saddam'ı mumla arayacağız. O, zararı kendi bir komşu idi. Ya Saddam'ın yerine konuşlandırılanlar? Zararı bölgeye ve tüm dünyaya?ABD, güya "teröre karşı bize destek" veriyor, öyle mi? Hayır?ABD, bölgede "kontrolü terör"ü beslemez ise, kendisine hayat hakkı bulamaz? Kaos ortamı, ABD'nin varlığı için şarttır. O halde olan ne?ABD, sanki Zapsu'nun "bu adamı kullanın?" talebini karşılıyor; işin gerçeğini Zapsu'dan öğrenmek lazım. Ancak bu işlerden, kârlı çıkacak olan biz değiliz; ABD? ABD, bir taşla çok kuş vuruyor.Biz, ABD'nin aklıyla hareket ederek, etrafımızdaki ateşi artırıyoruz, bizi çevreleyen yangına benzinle koşuyoruz.ABD'nin ilk hedef İran'dır; dolayısıyla askerini sınıra yığmış Türkiye'nin çok basit provokasyonlarla İran ile karşı karşıya bırakılması hiç de zor değildir, bir. Operasyon bahanesiyle, terörün büyük şehirlere sıçratılması öyle zor bir iş değildir, iki. Zira artık PKK, Talabani ve Barzani sayesinde, Irak pasaportunu kullanabiliyor. Gabar veya Kandil'den Barzanî'nin yanına inenler, Irak pasaportuyla Ankara'ya da damlarlar, İstanbul'a da, Konya'ya da?Böylesi bir kaosla boğuşturulan Türkiye, ister istemez ABD'nin himmetini talep etmeye, Amerika'nın BOP'una daha kolay batmayı sürdürür. Bu oyunu basiret sahibi, aklı başında devlet adamlarımız bozmalıdır? Gün, herhangi bir ecnebiye "Türkiye'yi kullandırtma" günü değildir. Gün işgalci ecnebiler ile "stratejik ortak" olma günü değildir.Suyu bulandıranlar, nehrin başındakilerdir, aşağıdakiler değil; biri bunu ABD'ye anlatmalıdır.Gün aklımızı başımıza devşirme günüdür; bölgemizde terörü semirtenlere, vahşi işgali sürdürenlere "Hadi bakayım oradan, seni gidi insanlık canavarı?" deme günüdür.Gün, bu coğrafyanın gerçek sahibinin "biz" olduğumuzu, öncelikle bu coğrafyada yaşayan tüm insanların can, mal, namus, din ve vicdan emniyetinden mesul olduğumuzu hatırlama ve hatırlatma günüdür.Gün, "milli duruş" günüdür.