CIA Bağdat ofisinin Irak ile ilgili hazırladığı son rapor çarpıcı bilgiler içeriyor.
CIA, Bush yönetimine gönderdiği raporda Irak'ta durumun her geçen gün daha da kötüye gittiği itirafında bulunuyor.
Siyasal ve ekonomik atılımların güvenlik problemini çözmekten uzak olduğu belirtilen dosyada, durumun ileriki yıllarda daha da kötü hal alacağı vurgulanırken Amerikan askerlerinin karşı karşıya olduğu ve olacağı tehditler de sıralanmakta.
Washington yönetimi, bir taraftan Irak ve Afganistan'daki askeri varlığını korumaya çabalarken bir taraftan da bu bölgeyi takviye etmek için düşündüğü yedek askerlerin kayıt altına alınması için mücadele veriyor.
Irak'ta Vietnam sendromunun yaşandığını gören Amerikalı aileler ve askerler o bölgeye gitmek istemiyorlar.
Çareyi yoksul aile çocuklarında arayan yönetim, o çevreden de artık rağbet görmüyor.
İçte ekonomik ve sosyal sorunları çözmekten uzak yönetimin dışarıda başarı şansının zayıf olduğunu kaydeden Şahin kanat dışındaki siyasi çevrelerde son günlerde bu rahatsızlığa kulak kabartıldı.
Kanada ve Meksika gibi sınır bölgelerinde yeni ve farklı bir yaşam kurmayı hayal eden asker adayları, Irak ve Afganistan'dan gelen arkadaşlarının cansız bedenlerini kendilerine örnek alıyorlar.
Irak'ta 150 bin asker bulunduran Bush yönetimi, askeri gücünün en maksimimum seviyesinde.
Hergeçen ay artan asker ölümleri Bush yönetimini yeni arayışlara sevkediyor.
İnsani varlığını kimyasal ve biyolojik kalkanla korumaya çalışan işgal gücü, zayiatı en asgariye indirmek için insanlık dışı teşebbüslere kalkışıyor.
Direnişe göğüs geremeyen işgalciler son teknolojik silahlarla birlikte kimyasal silahlar da kullanmayı ihmal etmiyorlar.
Birinci ve İkinci Körfez harekatından sonra bu son işgal sürecinde de Biyolojik- kimyasal silahlar denendi.
"Bağdat yönetiminin devrilmesinden sonra Tahran ve Şam'a da girerim" diye düşünen Washington, planlarını değiştirmek zorunda kaldı.
Irak'ta "asıl savaş şimdi başlıyor" diyen direnişçi kitle, Suriye ve İran'ı ABD'nin hedefinden kaydırmış görünüyor.
Amerikan işgal gücü Irak'tan çıkabilirse bu ülkelere girecek; ama bu zor ihtimal.
Daha düzenli ve daha ulusalcı görünen İran'ı ezmek o kadar da kolay olmayacaktır.
Ortadoğu merkezli savaşı Kafkaslar'a taşımayı planlayarak yanına İsrail'i de katmak isteyen Bush,Irak'ta içine düştüğü bataktan zor çıkacak.
İtirafla acziyetin içiçe geçtiği yeni CIA raporunun iyi okunması gerekiyor.
Irak'ta erimeye devam eden işgal gücüne moral vermek için şükran gününü bekleyen Bush'u yeni sürprizler bekliyor.
CIA, Bush yönetimine gönderdiği raporda Irak'ta durumun her geçen gün daha da kötüye gittiği itirafında bulunuyor.
Siyasal ve ekonomik atılımların güvenlik problemini çözmekten uzak olduğu belirtilen dosyada, durumun ileriki yıllarda daha da kötü hal alacağı vurgulanırken Amerikan askerlerinin karşı karşıya olduğu ve olacağı tehditler de sıralanmakta.
Washington yönetimi, bir taraftan Irak ve Afganistan'daki askeri varlığını korumaya çabalarken bir taraftan da bu bölgeyi takviye etmek için düşündüğü yedek askerlerin kayıt altına alınması için mücadele veriyor.
Irak'ta Vietnam sendromunun yaşandığını gören Amerikalı aileler ve askerler o bölgeye gitmek istemiyorlar.
Çareyi yoksul aile çocuklarında arayan yönetim, o çevreden de artık rağbet görmüyor.
İçte ekonomik ve sosyal sorunları çözmekten uzak yönetimin dışarıda başarı şansının zayıf olduğunu kaydeden Şahin kanat dışındaki siyasi çevrelerde son günlerde bu rahatsızlığa kulak kabartıldı.
Kanada ve Meksika gibi sınır bölgelerinde yeni ve farklı bir yaşam kurmayı hayal eden asker adayları, Irak ve Afganistan'dan gelen arkadaşlarının cansız bedenlerini kendilerine örnek alıyorlar.
Irak'ta 150 bin asker bulunduran Bush yönetimi, askeri gücünün en maksimimum seviyesinde.
Hergeçen ay artan asker ölümleri Bush yönetimini yeni arayışlara sevkediyor.
İnsani varlığını kimyasal ve biyolojik kalkanla korumaya çalışan işgal gücü, zayiatı en asgariye indirmek için insanlık dışı teşebbüslere kalkışıyor.
Direnişe göğüs geremeyen işgalciler son teknolojik silahlarla birlikte kimyasal silahlar da kullanmayı ihmal etmiyorlar.
Birinci ve İkinci Körfez harekatından sonra bu son işgal sürecinde de Biyolojik- kimyasal silahlar denendi.
"Bağdat yönetiminin devrilmesinden sonra Tahran ve Şam'a da girerim" diye düşünen Washington, planlarını değiştirmek zorunda kaldı.
Irak'ta "asıl savaş şimdi başlıyor" diyen direnişçi kitle, Suriye ve İran'ı ABD'nin hedefinden kaydırmış görünüyor.
Amerikan işgal gücü Irak'tan çıkabilirse bu ülkelere girecek; ama bu zor ihtimal.
Daha düzenli ve daha ulusalcı görünen İran'ı ezmek o kadar da kolay olmayacaktır.
Ortadoğu merkezli savaşı Kafkaslar'a taşımayı planlayarak yanına İsrail'i de katmak isteyen Bush,Irak'ta içine düştüğü bataktan zor çıkacak.
İtirafla acziyetin içiçe geçtiği yeni CIA raporunun iyi okunması gerekiyor.
Irak'ta erimeye devam eden işgal gücüne moral vermek için şükran gününü bekleyen Bush'u yeni sürprizler bekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005