İktidarın büyük umutlarla bel bağladığı yeni tip başkanlık sistemi her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor.
Gün geçtikçe ekonomi daha da kötüye gidiyor, adalet mekanizması çöküyor, eğitim her geçen gün yapboz tahtasına dönüyor, tarım bitiyor, herşeyi üretebilen ülke artık tarımda da ithal cennetine dönüyor.
Oysa bu sistemin gelmesi için yapılan referandumda nice vaatler verilmiş, hızlı kararlarla her sahada atılımlar yapılıp ülke şaha kalkacak denilmişti.
BTP Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş'ın da dediği gibi yine kandırılmıştık.
Bırakın şaha kalkmayı ülke batıyor. Her sahada iflas etmişiz, ilan eden yok.
Enflasyonun boyutu artık TÜİK verileri ile bile gizlenemiyor. Dünyada halkından en çok vergi toplayan ülke olduğumuz halde ekonomi batıyor, toplanan vergiler birkaç müteahhit ve iktidar sahipleri tarafından çarçur ediliyor.
Yol yaptık, köprü yaptık diyorlar, yaptıkları yollardan köprülerden vatandaşı fahiş fiyatlarla geçiriyorlar. Oysaki bu yolları yapmak için zaten vatandaştan Motorlu Taşıtlar Vergisi topluyorlar.
Devletin hazinesine çöken beşli çete yetmezmiş gibi, adliyelere de başka çeteler çökmüş durumda.
Bu yeni sistemde paran kadar haklısın.
İçinde hâkim, savcı ve siyasilerin olduğu bu çeteler adliyelere hâkim olmuş durumda.
Büyük işlere bakıyorlar. Kafalarına koydukları yerin sahibini bir şekilde suçlu gösterip yerine ve parasına çöküyorlar. Suçluyu suçsuz, suçsuzu suçlu yapıyorlar.
Adalete güven hiçbir dönemde bu kadar azalmamıştı.
Örnekleri her konuda çoğaltabiliriz.
Yani devlete güven kalmadı, iktidara güven kalmadı. Özellikle gençler yapılan bütün bu yanlışlara dur demeye başladı. Körü körüne siyasi bağlılık yerini eleştirilere ve hak aramaya bıraktı.
Bunun en bariz örneğini geçenlerde bir tweet atan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tweetinin altına yapılan yorumlarda gördüm. Yüzlerce eleştiren yorum varken tek tük olumlu yorum vardı.
Artık boş laflara milletin karnı tok.
Bu iktidarın ipi elinden kaçırdığının herkes farkında.
Devlet, güç odaklarının eline geçmiş, her sahada yapılan yolsuzluklar ayyuka çıkmış.
Sahibi olduğu şirketten kendi bakanlığının hem fahiş fiyattan hem de kalitesiz ürün satan bakanı yargılayacak bir mekanizma kalmamış.
Yine adı bir çok yolsuzluklarla anılan ve bir zamanlar kendi içlerinden olan Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen bir bakanı yargılayacak mekanizma bu ülkede bulunmuyor.
Mafyalaşan devlet.
Mafyalaşan adalet.
Artık mızrak çuvala sığmıyor, vatandaş her şeyi görüyor.
Ama bu yeterli değil. Çözümü de görmesi lazım.
Ülkeyi düştüğü bu çukurdan kurtaracak tek lider, her sahada çözümü olan genç, dinamik, bilgili, birikimli, siyaseti hak rızası için yapan, halka hizmeti Hakka hizmet gören bir anlayışa sahip BTP Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş ve aynı anlayışa sahip kadrosudur.
Bu hakikati göremezsek bir çukurdan çıkar başka bir çukura gireriz.
Rabbim akıbetimizi hayreylesin.
- İpin ucu kaçtı / 18.09.2021
- El Kaide, Taliban, İŞİD / 13.09.2021
- Unutturulan hakikatler / 03.09.2021
- Sonradan görmeler... / 02.04.2021
- Demokratik krallık / 27.03.2021
- Aidiyet duygusu / 20.03.2021
- Yine haklı çıktı / 13.03.2021
- Ölçüyü Ehl-i Beyt’ten almak / 06.03.2021
- İkra kitabeke / 26.02.2021