logo
10 NİSAN 2025

İmtiyaz çatışma doğurur

14.07.2016 00:00:00
Türkiye'de resmi rakamlara göre 900 bini çocuk 3 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor. Gayri resmi rakamları da ilave ettiğimizde mülteci sayısı 4 milyonu geçiyor.
Fiili başkanlık sisteminin uygulandığı ülkemizde Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriyeli mültecilere vatandaşlık verileceğini açıkladı, hükümet kolları sıvadı; sonra da TOKİ konutlarının Suriyeli mültecilere tahsis edileceğini ifade etti, "Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var" dedi, hükümet yine kolları sıvadı.
Türkiye için başkanlık sistemi ne getirir diye hala merak edenler varsa işte fiili olarak yaşanan bu tabloya bakmaları yeterlidir.
Konutlar Ahıska Türklerine yapıldığı gibi ücretli mi verilecek, yoksa ücretsiz mi diye tartışılıyordu, hükümet dün yaptığı açıklamayla bu duruma son noktayı koydu:
"Suriyeli mülteciler hiçbir ücret ödemeyecek."
Açıklama Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'den geldi. Canikli, "Suriyeliye TOKİ evi iskan kanunu çerçevesinde verilecek, bir bedel alınmayacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet şu anda 79 milyonuyla 780 bin kilometrekarede yaşıyor. Bizim yarı yüzölçümümüzdeki Almanya şu an 85 milyon. Bunların rahatlıkla üstesinden gelebilecek bir ülkeyiz" dedi.
Dedi demesine ama Türk milletinin milyonlarca evsizinden bahseden olmadı; kimin yetmeyen hatta olmayan ekmeğini kime bölüştürüyorsun kimse demedi; Almanya'daki üretim, teknoloji ve güçlü ekonomi Türkiye'de yok demedi.
TOKİ'nin daireleri Suriyeliye ücretsiz verilecek; bugüne kadar TOKi'den kime ücretsiz daire verildi, şehit ailelerine mi, depremzedelere mi? Hiçbirisine?
Sizce mülteci krizinin çözümü hem Suriyeli açısından hem de Türkiye açısından gerçekten Suriyeliye vatandaşlık verip ev sahibi yapmak mı? Suriyelinin hayali, ülkesindeki kaosun bir an önce bitip kendi vatanına, kendi evine dönmek? Bu sebeple Florya sahilini dolduran yüzlerce Suriyeli "yaşasın Türkiye" demiyor, "yaşasın Suriye" diyor.
Peki, AKP siyasetinin bu adımları ülkemizde nasıl bir sonuç doğurur.
Son yaşanan iki olayı yeniden hatırlatmakta fayda var:
Konya Beyşehir'de 4 Suriyeli, bir köpeğe tekme atıyor, işinden dönen bir vatandaş bunu görünce "niye tekme attınız" diyor. Kavga çıkıyor. Çıkan kavgada bıçaklar çekiliyor, 1 Suriyeli ve 1 Türk vatandaşı hayatını kaybediyor. Ölen vatandaşın yakınları hastanede yaralı olan Suriyelilere saldırmak istiyor, olay büyüyor, gerginlik artıyor, olay yerine 400 polis sevk ediliyor. Bir hadisenin nelere yol açtığını görebiliyor musunuz?
İkinci hadise Şanlıurfa'da yaşanıyor. Bir vatandaşımız işinden dönerken, 4 kişinin bıçaklı saldırısına uğruyor ve cep telefonu gasp ediliyor. Aralarında muhtarın da bulunduğu mahalle sakinleri toplanarak Suriyelileri protesto ediyor. Kalabalık adına konuşan muhtar, "Artık ne huzur, ne de can güvenliğimiz kalmadı. Biran önce bu kişilerin insanlarımıza karşı gasp ve hırsızlık olaylarının önüne geçilmesini istiyoruz" ifadelerini kullanıyor.
Kontrolsüz bir şekilde Türkiye'nin özellikle büyük şehirlerine yerleşen Suriyeli mültecilerle, vatandaşlarımız arasında daha birçok kavgalar yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Olaylar sosyal patlama noktasında?
Durum bu aşamadayken, hükümet bütün bu olayları görmezden gelerek bir de Suriyelilere vatandaşlık verme ve TOKİ'den bedava konut verme adımını atmaya hazırlanıyor.
Bu Suriyelilere iyilik midir? Hayır. Vatan cüda olmuş olan Suriyeliler AKP'nin yanlış icraatıyla şimdi Türk halkıyla daha fazla karşı karşıya gelmiş olacaklar. Atılan bu adımlar kavgaları, kaosu artıracak ve de toplumsal çatışmaya dönüşecek.
Bunu göremeyen bir siyasi anlayışın çözüm sunabilmesi asla mümkün değildir.
Suriyeli mülteciler, Suriye Devlet Başkanı Esad'la el sıkışılarak kendi vatanlarına gönderilmeleri gerekirken, tek çözüm buyken yarayı daha da derinleştirecek, yangını daha da alevlendirecek böyle adımlar atmak büyük yanlıştır.
Vatandaşlar arasında bile farklı imtiyazlar sağlanmaması gerekirken, ülkemize gelen yabancılar ülkemizde vatandaş yapılıyor ve bunlara bedava konut, sınavsız üniversite, bedava sağlık hizmetleri gibi kendi vatandaşlarına sunulmayan hizmetler suluyor, imtiyazlar veriliyor.
Bu noktada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın vatandaşlara bile farklı imtiyazlar tanınması durumunda ülkenin ne notaya geleceğine dair şu uyarılarını kulağımıza küpe olması için aktarmak istiyorum:
"Türkiye'de hiçbir ayrım gözetmeksizin her vatandaşın eşit hak ve sorumlulukları var. Laz, bu memleketin evladı. Türk, bu memleketin evladı. Arap, Çerkez ve Kürt herkes bu memleketin evladıdır. Vatandaşlık hukukuna göre hepimiz eşit haklara sahibiz. Eşit sorumluluklara sahibiz. Hak vereceğim diye etnik gruplara imtiyazlar vermek, Türkiye'yi bölünmeye götürür. Memleket savaş alanına döner. Etnik gruplara imtiyazlar vermenin sonu bölünmektir."
Bir de bu imtiyazlar vatandaşlara değil de mültecilere verilirse, sizce nasıl bir tablo ortaya çıkar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.