Asgari ücret 701 lira.
Açlık sınırı 1000 liraya ulaştı.
İşsiz sayımız 2 milyon 600 bini geçti.
Başka yolu olmadığı için mi siyasiler vatandaşları bu yokluklara mahkûm ediyor?
Eğer böyleyse yani başka yolu yoksa hiç birimiz hükümetleri eleştirmeyelim, ne yaptılarsa eyvallah deyip geçelim.
Milletimizin içinde bulunduğu fakirlikten, yokluklardan bir çıkış elbette var.
Çok daha az kaynaklara sahip ülkeler günümüzde vatandaşlarını çok büyük bir refah içerisinde yaşatabiliyorlar.
Türkiye’nin ise çok zengin kaynakları var. Bu kaynaklara sahip bir ülkenin fakirlikten, yokluktan kurtulamayacağını iddia etmek, bana göre en büyük yanlıştır.
Bugün hükümetler vatandaşın cebindeki kuruşlara bile göz dikiyorlar.
Neden?
Çünkü devletin tek gelir kalemi vergi olarak görülüyor. Kapitalizm bunu emrediyor.
Bir çözüm yolu bugünkü bakış açısıyla asla görülemez. Bu mantıkla çözüm kulvarına girilemez.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli Türkiye’nin her türlü kaynağını devlet–millet ortaklığıyla işletilmesini öngörmektedir.
Eğer Sayın Baş’ın projeleri devreye girerse bugünkü çarpık mantık temelden yıkılacaktır. Vatandaşın sırtındaki vergi kamburu bitecektir.
Bu olabilmesi için Brüksel’den ve Washington’dan icazet almamış iktidarların olması şarttır.
Prof. Dr. Haydar Baş milletimize böyle bir Türkiye’yi vaat etmişti. Geçmiş seçim dönemlerinde dünya siyaset tarihinde yaşanmamış noter tasdikli taahhütnamelerle bu sözlerinin altına imzasını da atmıştı Prof. Dr. Haydar Baş.
Türkiye altın rezervinde de, Bor madenlerinde de, petrol rezervinde de dünyanın en büyük rezervlerine sahip bir ülke.
Prof. Dr. Haydar Baş bu zenginlikleri milletin çıkarına hızla devreye koymayı planlıyordu. Eğer Milli Ekonomi Modeli uygulanmaya başlamış olsaydı Türkiye’de bugün vergi geliri ihmal edilecek kadar küçük kalacaktı.
Bundan dolayıdır ki Prof. Dr. Haydar Baş’ın projelerinde 100 bin liranın altında geliri olandan vergi almamak da var.
Bugün vatandaşlarının cebine bir ayda 295 liradan fazla giriyorsa SGK primi ödemek zorunda bırakan iktidarda olan siyasilerin vatandaşlarına bakışlarıyla, Prof. Dr. Haydar Baş’ın millete bakış açıları arasındaki farkı görüyor musunuz?
295 liranın üzerinde geliri olan prim ödeyecek bir hükümet var bugün.
Öteki tarafta ise 100 bin liranın altında geliri olan vergi, katılım payı, SGK primi ödemeyecek diyen Prof. Dr. Haydar Baş var.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş’ın milletine bakışı böyle.
Türkiye’de bugün uygulanan milletimizin alışkın olduğu siyasi anlatışın kat kat ötesinde, bambaşka bir siyasi anlayış, bambaşka bir icraat modeli ortaya koyuyor Prof. Dr. Baş.
Milli Ekonomi Modeli milletimize sunulduğu ilk günlerde vatandaşlarımız bu modeli iktidar etmiş olsaydı bugün SGK primi ödemek zorunda kalmayacaklardı. 701 lira asgari ücret mahkûm olunmayacaktı.
Açlık sınırı 1000 liraya ulaştı.
İşsiz sayımız 2 milyon 600 bini geçti.
Başka yolu olmadığı için mi siyasiler vatandaşları bu yokluklara mahkûm ediyor?
Eğer böyleyse yani başka yolu yoksa hiç birimiz hükümetleri eleştirmeyelim, ne yaptılarsa eyvallah deyip geçelim.
Milletimizin içinde bulunduğu fakirlikten, yokluklardan bir çıkış elbette var.
Çok daha az kaynaklara sahip ülkeler günümüzde vatandaşlarını çok büyük bir refah içerisinde yaşatabiliyorlar.
Türkiye’nin ise çok zengin kaynakları var. Bu kaynaklara sahip bir ülkenin fakirlikten, yokluktan kurtulamayacağını iddia etmek, bana göre en büyük yanlıştır.
Bugün hükümetler vatandaşın cebindeki kuruşlara bile göz dikiyorlar.
Neden?
Çünkü devletin tek gelir kalemi vergi olarak görülüyor. Kapitalizm bunu emrediyor.
Bir çözüm yolu bugünkü bakış açısıyla asla görülemez. Bu mantıkla çözüm kulvarına girilemez.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli Türkiye’nin her türlü kaynağını devlet–millet ortaklığıyla işletilmesini öngörmektedir.
Eğer Sayın Baş’ın projeleri devreye girerse bugünkü çarpık mantık temelden yıkılacaktır. Vatandaşın sırtındaki vergi kamburu bitecektir.
Bu olabilmesi için Brüksel’den ve Washington’dan icazet almamış iktidarların olması şarttır.
Prof. Dr. Haydar Baş milletimize böyle bir Türkiye’yi vaat etmişti. Geçmiş seçim dönemlerinde dünya siyaset tarihinde yaşanmamış noter tasdikli taahhütnamelerle bu sözlerinin altına imzasını da atmıştı Prof. Dr. Haydar Baş.
Türkiye altın rezervinde de, Bor madenlerinde de, petrol rezervinde de dünyanın en büyük rezervlerine sahip bir ülke.
Prof. Dr. Haydar Baş bu zenginlikleri milletin çıkarına hızla devreye koymayı planlıyordu. Eğer Milli Ekonomi Modeli uygulanmaya başlamış olsaydı Türkiye’de bugün vergi geliri ihmal edilecek kadar küçük kalacaktı.
Bundan dolayıdır ki Prof. Dr. Haydar Baş’ın projelerinde 100 bin liranın altında geliri olandan vergi almamak da var.
Bugün vatandaşlarının cebine bir ayda 295 liradan fazla giriyorsa SGK primi ödemek zorunda bırakan iktidarda olan siyasilerin vatandaşlarına bakışlarıyla, Prof. Dr. Haydar Baş’ın millete bakış açıları arasındaki farkı görüyor musunuz?
295 liranın üzerinde geliri olan prim ödeyecek bir hükümet var bugün.
Öteki tarafta ise 100 bin liranın altında geliri olan vergi, katılım payı, SGK primi ödemeyecek diyen Prof. Dr. Haydar Baş var.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş’ın milletine bakışı böyle.
Türkiye’de bugün uygulanan milletimizin alışkın olduğu siyasi anlatışın kat kat ötesinde, bambaşka bir siyasi anlayış, bambaşka bir icraat modeli ortaya koyuyor Prof. Dr. Baş.
Milli Ekonomi Modeli milletimize sunulduğu ilk günlerde vatandaşlarımız bu modeli iktidar etmiş olsaydı bugün SGK primi ödemek zorunda kalmayacaklardı. 701 lira asgari ücret mahkûm olunmayacaktı.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024