Geçen hafta delil ve kaynakları ile yazdığımız “İçkiye de “van münit çektiler” yazısına bazı arkadaşlardan sitemkâr eleştiriler aldım. Maalesef halkımız geçmişte yaşıyor. Bu insanlar öyle şey yapmaz, etmez, imza atmaz…” inancındalar. Anlatıyorsun, anlamıyor. “Bak kardeşim! Bizzat olayın birinci muhatabı böyle söylüyor” diyorsun, vatandaşım “ama” diyor. İşte bu “amalar” bu ülkeyi, bu milleti bu hale getirdi.
Sonra bu tip çıkışlar, sonradan kahramanlıklar, milletin maneviyatına sahiplenmeler AKP için ilk değil. İşte örnekleri…
2002 seçimleri öncesi. Tayyip Erdoğan Sabancı Üniversitesi’nde bir panele katılıyor. Öğrencinin biri belki muziplik olsun diye, belki Erdoğan’ı zora düşürmek için bir soru soruyor.
Öğrenci; “Bildiğimiz gibi Türkiye’de eşcinsel vatandaşlarımız var. Eşcinsel vatandaşlarımıza Avrupa’da olduğu gibi evlilik hakkı gibi başka haklar tanımayı düşünüyor musunuz, kişisel olarak ne düşünüyorsunuz?” diyor.
Erdoğan’ın cevabı: “Eşcinsellerin de, kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde, yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz” oluyor.
Şahsen Erdoğan’a sorulan bu soruyu ve cevabını ben izledim. Merak edenler internetten bu videoya ulaşabilirler…
Hadi diyeceksiniz ki, seçim öncesiydi ve provokasyona gelmemek için böyle cevap verdi. Ama AKP iktidar oldu ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşandı.
AKP tarafından “Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi.” (27.09.2004 –Vakit) Sonra Türkiye’nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)
Kimin izniyle? Erdoğan iktidarının izniyle? Bu izinleri vermese halk nazarında Erdoğan itibar mı kaybederdi? Hayır. Ama “Lut kavminin” helakine sebep olan bu fiillerin işlenmesine Erdoğan hükümeti “olur” verdi. Sen de bu “olura” “olur” verdin.
Bu yıl Haziran ayıydı. AKP vekili ve İstanbul’daki kulesine “Sapphire” adını koyan Vahit Kiler bir tartışma başlattı. Eyüp’teki “Piyer Loti” tepesine “İdris-i Bitlisi” adının verilmesini istedi.
Tabi vatandaşımız hemen manevi olarak galeyana geldi. Bazı çevrelerce İstanbul’un manevi sahibi “Eyüp sultanın” bulunduğu mekanda “Piyer Loti” isminin ne işi var? Soruları sorulmaya, AKP adına kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Televizyonlarda tartışıldı.
Ama bu tartışma yeni değildi. 2007’de Kadir Topbaş bu tepeye “Eyüp Sultan Tepesi” adının verilmesini Büyükşehir belediye meclisine teklif ediliyor. Sonuç ne biliyor musunuz? Bu teklif “oy birliği” ile reddediliyor. AKP’li Başkan Kadir Topbaş ise yaptığı açıklamada şöyle diyor; “Meclisimiz Eyüp Sultan Tepesi ismi ile ilgili komisyondan gelen raporu değerlendirip en uygun kararı vermiştir.”
Sonra bu ve benzeri icraatlar 1994’ten beri İstanbul’u yöneten AKP anlayışının ilk icraatı değildi.
Yine tarih 2007 idi. Başkan Kadir Topbaş’ın ev sahipliği yaptığı 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde, yabancı belediye başkanlarına, ilahi eşliğinde içki ikram ediliyor. Suudi Arabistan’ın Uhud Belediye Başkanı, İran’ın Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşı’dan ayrılıyorlar.
Sonra Ayasofya’yı tekrar ibadete açıp, Cuma namazı kılmayı ikinci fetih kabul eden ama diğer taraftan verdikleri oylarla AKP’yi iktidar, Kadir beyi başkan yapanlara Kadir Topbaş’ın şu açıklamasını hatırlatmak insani ve imani bir vazife olarak görüyorum; “Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.” (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)
Malumunuz zina suç olmaktan çıkarılmış ama Başbakan tarafından “kürtaja hayır” kampanyası başlatılmıştı. Sağlık Bakanlığı onun da çözümünü buldu! “Önceki gece” hapını bedava dağıtacaklarmış. Ya gündüz ne olacak!
Ülkemizin geldiği noktada hiç ah vah çekmeye gerek yok. Herkes layık olduğu şekilde yönetilir… Ta ki uyanıncaya kadar…
Sonra bu tip çıkışlar, sonradan kahramanlıklar, milletin maneviyatına sahiplenmeler AKP için ilk değil. İşte örnekleri…
2002 seçimleri öncesi. Tayyip Erdoğan Sabancı Üniversitesi’nde bir panele katılıyor. Öğrencinin biri belki muziplik olsun diye, belki Erdoğan’ı zora düşürmek için bir soru soruyor.
Öğrenci; “Bildiğimiz gibi Türkiye’de eşcinsel vatandaşlarımız var. Eşcinsel vatandaşlarımıza Avrupa’da olduğu gibi evlilik hakkı gibi başka haklar tanımayı düşünüyor musunuz, kişisel olarak ne düşünüyorsunuz?” diyor.
Erdoğan’ın cevabı: “Eşcinsellerin de, kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde, yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz” oluyor.
Şahsen Erdoğan’a sorulan bu soruyu ve cevabını ben izledim. Merak edenler internetten bu videoya ulaşabilirler…
Hadi diyeceksiniz ki, seçim öncesiydi ve provokasyona gelmemek için böyle cevap verdi. Ama AKP iktidar oldu ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşandı.
AKP tarafından “Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi.” (27.09.2004 –Vakit) Sonra Türkiye’nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)
Kimin izniyle? Erdoğan iktidarının izniyle? Bu izinleri vermese halk nazarında Erdoğan itibar mı kaybederdi? Hayır. Ama “Lut kavminin” helakine sebep olan bu fiillerin işlenmesine Erdoğan hükümeti “olur” verdi. Sen de bu “olura” “olur” verdin.
Bu yıl Haziran ayıydı. AKP vekili ve İstanbul’daki kulesine “Sapphire” adını koyan Vahit Kiler bir tartışma başlattı. Eyüp’teki “Piyer Loti” tepesine “İdris-i Bitlisi” adının verilmesini istedi.
Tabi vatandaşımız hemen manevi olarak galeyana geldi. Bazı çevrelerce İstanbul’un manevi sahibi “Eyüp sultanın” bulunduğu mekanda “Piyer Loti” isminin ne işi var? Soruları sorulmaya, AKP adına kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Televizyonlarda tartışıldı.
Ama bu tartışma yeni değildi. 2007’de Kadir Topbaş bu tepeye “Eyüp Sultan Tepesi” adının verilmesini Büyükşehir belediye meclisine teklif ediliyor. Sonuç ne biliyor musunuz? Bu teklif “oy birliği” ile reddediliyor. AKP’li Başkan Kadir Topbaş ise yaptığı açıklamada şöyle diyor; “Meclisimiz Eyüp Sultan Tepesi ismi ile ilgili komisyondan gelen raporu değerlendirip en uygun kararı vermiştir.”
Sonra bu ve benzeri icraatlar 1994’ten beri İstanbul’u yöneten AKP anlayışının ilk icraatı değildi.
Yine tarih 2007 idi. Başkan Kadir Topbaş’ın ev sahipliği yaptığı 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde, yabancı belediye başkanlarına, ilahi eşliğinde içki ikram ediliyor. Suudi Arabistan’ın Uhud Belediye Başkanı, İran’ın Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşı’dan ayrılıyorlar.
Sonra Ayasofya’yı tekrar ibadete açıp, Cuma namazı kılmayı ikinci fetih kabul eden ama diğer taraftan verdikleri oylarla AKP’yi iktidar, Kadir beyi başkan yapanlara Kadir Topbaş’ın şu açıklamasını hatırlatmak insani ve imani bir vazife olarak görüyorum; “Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.” (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)
Malumunuz zina suç olmaktan çıkarılmış ama Başbakan tarafından “kürtaja hayır” kampanyası başlatılmıştı. Sağlık Bakanlığı onun da çözümünü buldu! “Önceki gece” hapını bedava dağıtacaklarmış. Ya gündüz ne olacak!
Ülkemizin geldiği noktada hiç ah vah çekmeye gerek yok. Herkes layık olduğu şekilde yönetilir… Ta ki uyanıncaya kadar…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024