logo
31 OCAK 2025

Hz. Fâtıma (a.s) şahit istediler

Allame Semhudi’nin Tarihu’l-Medine’sinde ve Yakut b. Abdullah Rumi’nin Mu’cemu’l-Buldan’ında şu rivayet vardır: “Ebu Bekir hilafeti zamanında Fedek’e el koydu. Ama Ömer hilafeti zamanında onu Ali’ye ve Abbas’a geri verdi

09.08.2023 18:53:00
Haber Merkezi
Hz. Fâtıma (a.s) şahit istediler
Hz. Fâtıma (a.s) şahit istediler
Allame Semhudi'nin Tarihu'l-Medine'sinde ve Yakut b. Abdullah Rumi'nin Mu'cemu'l-Buldan'ında şu rivayet vardır: "Ebu Bekir hilafeti zamanında Fedek'e el koydu. Ama Ömer hilafeti zamanında onu Ali'ye ve Abbas'a geri verdi."

Hz. Ali Fedek üzerinde o dönemde tasarrufta bulundu. Bu tasarruf Fedek'in O'na ve ailesine Hz. Ömer tarafından miras hükümlerine göre bırakıldığının ispatıdır.

"Hz. Fâtıma ilk önce mülkiyet ve tasarruf sahibi olması unvanıyla, Peygamberin (s.a.v.) Fedek'i kendisine bağışladığı esasında Ebu Bekir ile tartıştı. Şeriatın beğendiği tanıkları olmayınca da miras iddiası ile hakkını aradı."   Yani "miras" iddiası "bağıştır" iddiası reddedildikten sonra gündeme gelmiştir.

İbn Hacer, Savâiku'l-Muhrika adlı eserinde "rafizilerin şüphelerinden 7. şüphe" başlığında şunları aktarıyor:

"Fâtıma ilk önce Fedek'in bir bağış olduğu iddiasında bulundu. Şahitleri reddedilince üzülerek şöyle buyurdu: Artık sizinle konuşmayacağım." 

Sire-i Halebî'de bu olay şöyle aktarılmaktadır:

"Resulullah'ın (s.a.v.) rıhletinden on gün geçmeden Hz. Zeh-ra'ya (a.s.) halifenin memurlarının Fedek'e el koyup, oradaki işçileri dışarı çıkardıkları haberi geldi.

Bunun üzerine Hz. Zehra Ben-i Hâşim kadınları ile birlikte hakkını onlardan geri alabilmek için halifenin yanına gitti ve araların¬da şöyle bir konuşma geçti:

Hz. Fâtıma (a.s.): 'Neden Benim işçilerimi Fedek'ten çıkardın ve neden Benim hakkıma el koydun?'

Halife: 'Ben Babandan duyduğum üzere peygamberler kendilerinden miras bırakmazlar.'

Hz. Zehra (a.s.): 'Babam hayattayken Fedek'i Bana bağışlamıştı ve Ben, O hayattayken Fedek'in sahibi idim.'

Halife: 'Bunun için şahitlerin var mı?'

Hz. Zehra (a.s.): 'Evet şahitlerim Ali ve Ümmü Eymen'dir.'

Böylece Ali (a.s.) ve Ümmü Eymen, Peygamber (s.a.v.) hayattayken Hz. Zehra'nın (a.s.) Fedek'in sahibi olduğuna şahitlik ettiler.

Halife, Hz. Zehra'nın (a.s.) iddiasını ispat etmek için getirdiği şahitleri yeterli görmedi ve şöyle dedi: Ben asla bir erkek ve bir kadının şahitliğini kabul etmem. Ya iki erkek ya da bir erkek ve iki kadını şahit getir." 

Sünni eserlerde, Hz. Ebu Bekir'in şer'i hükümlere göre karar verdiği, iki erkek veya dört kadın veya bir erkek ve iki kadının şahitliğinin aranması gereğinin doğru olduğu, Hz. Fâtıma'nın bu hükmün kapsamında şahitleri olmadığı için, Ebu Bekir'in verdiği kararın doğru olduğu savunması yer alır.

Ancak Ehl-i Beyt âlimleri ise, "Şer'i hükümlere göre hareket edilecekse, şahit istemekle ilgili hükümlere geçilmeden evvel şahit getirmesi gereken tarafın hangisi olduğu tespit edilmeli idi" diyorlar ve şu hadisi esas alıyorlar: "Belge getirmek iddia sahibine, yemin etmek de inkar edene aittir." 

Yani, İslam fıkhına göre, mal üzerinde tasarrufta bulunan değil, tersini iddia eden şahit getirmeli idi. Buna göre, Hz. Ebu Bekir'in yapması gereken bu malı halen tasarruf edenden değil, Fedek'in Hz. Fâtıma'nın olmadığını iddia edenden (kendisinden) şahit istemesidir.

Hz. Fâtıma (a.s.) şahit getirmesine gerek olmadığı halde şahit getirmiş ve Hz. Ebu Bekir kabul etmemişse; o zaman Hz. Ebu Bekir kendi iddiası için şahit getirmeli idi.

Şerh-u Nehcü'l-Belağa'dan Hz. Ebu Bekir'in şahidi olarak Ömer ve Ebu Ubeyde'nin yer aldığını da nakledelim:

Bu şahitler, "Peygamber (s.a.v.) kendi ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bu gelirin geri kalanını umumiyetin mesalihi için harcıyordu. Eğer Fedek Hz. Zehra'nın malı ise, neden Peygamber (s.a.v.) bu gelirin bir kısmını diğer şeyler için sarf etmişti?" dediler.

Şahitler arasındaki ihtilaflar sonucu halife ayağa kalktı ve her iki tarafın da sözlerinin sahih olduğunu ilan ederek şöyle dedi:

"Her iki tarafın şahitleri de sahih ve doğru söylüyorlar ve ben tüm şahitlerin sözünü kabul ediyorum. Hem Ali, hem Ümmü Eymen, hem Ömer ve Ebu Ubeyde doğru söylüyorlar.

Zira Zehra (a.s.)'ın elinde olan Fedek, Peygamberin (s.a.v.) malı idi ve O, bu-ranın geliri ile kendi ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geri kalanını Müslümanlar arasında taksim ediyordu. Ben de bu konuda Peygamberin (s.a.v.) yolunu takip edeceğim."

Hz Zehra (a.s.) şöyle buyurdu: "Ben de gelirden geri kalanı İslam'ın mesalihi için harcayacağım."

Hz. Ebu Bekir ise şöyle karşılık verdi: "Ben Senin yerine bu işi yaparım." 

"Hz. Fâtıma'nın (a.s.) şahitlerinden Hz. Ali'yi, O'nun eşi olduğu için, Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.) evladı olduğu için, Ümmü Eymen'i Hz. Fâtıma (a.s.)'ın cariyesi olduğu için kabul etmediğini söylemiştir. Böylece Fedek gerçek sahibinin elinden alınmış oldu." 

Mes'udi, Müruc'uz-Zeheb kitabında şahitlerle ilgili şöyle yazıyor:

"Peygamber'in (s.a.v.) kızı, Fedek hakkında Ebu Bekir ile müzakere etti ve Fedek'i ondan geri istedi. O, Ali (a.s.), Hasan (a.s.), Hüseyin (a.s.) ve Ümmü Eymen'i şahitleri olarak getirdi." 

Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Ali tathir ayeti ile masumiyetle-ri ispatlanmış kişilerdendir. Dolayısıyla onların şahitliği başka hiç kimseninki ile kıyaslanamayacak kadar güvenilirdir.

Kaldı ki, tamamen hakkın ve hakikatin ortaya çıkması isteniyorsa yapılması gereken, Hz. Fâtıma'dan (a.s.) yemin istemek olmalıydı.

Çünkü "Mallar ve borçlar hususunda müddeinin (davacının) kasemi de eklenirse bir kadın şahitle de hükmedebileceği yazmaktadır. Resûlullah (s.a.v.)'in bir şahit ile davacının kasemine dayanarak hüküm verdiği rivayettir." 

Bu noktada şahitliği kabul görmeyen İmam Ali'nin doğruluğu hakkında hadisleri verelim:

"Ey iman edenler! Allah'tan sakının ve sâdıklarla (doğrularla) birlikte olun." 

Sünni kaynaklardan başlarsak: İbrahim bin Muhammed Himvini, Ferâisu's-Simtayn'de, "Sâdıklarla birlikte olun. Yani Ali bin Ebi Tâlib'le birlikte olun" şeklinde tefsir etmiştir.

Aynı ayetle ilgili olarak, Celaluddin Suyûtî, Durrü'l-Mensur'da İbn-i Abbas'tan rivayetle, Resûlullah (s.a.v.)'in şöyle dediğini rivayet ediyorlar: "Bu ayetteki, sâdıklardan kasıt, Muhammed ve Ali'dir."

"Allah'a ve O'nun Resulü (s.a.v.)'e iman edenler; işte onlar Rableri katında sıddıklar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır." 

İmam Ahmed bin Hanbel, Müsned'de, bu ayetin Hz. Ali (a.s.) hakkında nâzil olduğunu ve O'nun sıdıklardan olduğunu nakletmiştir.

Yani, Hz. Ebu Bekir, doğruluğu ayetle sabit bir kişinin şehadetini kabul etmemiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
Saygı ve bağlılık içinde Allah’a kulluk edin
ABD'deki uçak kazasında kurtulan olmadı, can kaybı 67'ye yükseldi
'Helikopter pilotunun bilinçli olarak uçağa çarptığı düşünülüyor'
'Sarı Serum' kabusu!
En son ölüm Afyonkarahisar'da
Muhalefete yargı tepkisi
Erdoğan kura töreninde konuştu
Ölenler arasında sporcular da var
30 cansız bedene ulaşıldı
MB'den kira uyarısı
'Belirgin bir şekilde yükselecek'
Katil rahatsız oldu
Arabulucuları tehdit etti
İmamoğlu'ndan adaylık açıklaması
Aday belirleme sürecini değerlendirdi
Bugün 3 İsrailli, 5 de Taylandlı esir serbest bırakılıyor
Hamas ilk esiri teslim etti
Trump, Grönland'ı almada ısrarcı
AB'den Danimarka'ya tam destek
Teğmenler için karar günü
Karar yazılıp onaya sunulacak
Soykırım destekçisi dalga mı geçiyor?
Beyaz Saray'dan skandal iddia
ABD'de uçak ile helikopter çarpıştı
18 kişinin cesedi nehirden çıkarıldı
Kuran-ı Kerim düşmanıydı
Canlı yayında vurularak öldürüldü
Unutursan ölürsün!
6 Şubat depreminin yeni görüntüleri ortaya çıktı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
Saygı ve bağlılık içinde Allah’a kulluk edin
ABD'deki uçak kazasında kurtulan olmadı, can kaybı 67'ye yükseldi
'Helikopter pilotunun bilinçli olarak uçağa çarptığı düşünülüyor'
'Sarı Serum' kabusu!
En son ölüm Afyonkarahisar'da
Muhalefete yargı tepkisi
Erdoğan kura töreninde konuştu
Ölenler arasında sporcular da var
30 cansız bedene ulaşıldı
MB'den kira uyarısı
'Belirgin bir şekilde yükselecek'
Katil rahatsız oldu
Arabulucuları tehdit etti
İmamoğlu'ndan adaylık açıklaması
Aday belirleme sürecini değerlendirdi
Bugün 3 İsrailli, 5 de Taylandlı esir serbest bırakılıyor
Hamas ilk esiri teslim etti
Trump, Grönland'ı almada ısrarcı
AB'den Danimarka'ya tam destek
Teğmenler için karar günü
Karar yazılıp onaya sunulacak
Soykırım destekçisi dalga mı geçiyor?
Beyaz Saray'dan skandal iddia
ABD'de uçak ile helikopter çarpıştı
18 kişinin cesedi nehirden çıkarıldı
Kuran-ı Kerim düşmanıydı
Canlı yayında vurularak öldürüldü
Unutursan ölürsün!
6 Şubat depreminin yeni görüntüleri ortaya çıktı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.