Huzûrumuzu kaçıranlar; huzûrunuz olmasın, yüzünüz gülmesin!Allah, müstehâkınızı versin!Ettiğiniz kadar bulun inşaallah! Bu ne ya?Mahallede düğün varsa veya sokakta bir nümayiş varsa:- Sakın haa! Sakın balkona çıkma! Bir kaza kurşununa denk gelirsin!Herhangi bir etkinliğe, mitinge, toplantıya katılmaya niyetlensen: - Aman haa! Sakın ha! Kalabalığa katılma! Bomba falan patlatırlar!Canın sıkılsa gün battıktan sonra, mahallede dolaşmaya niyetlensen:- Sakın ha! Issız sokaklarda dolaşma! Hırlısı var, hırsızı var! Tinercisi, sarhoşu var, Allah korusun!Şehrin en kalabalık merkezlerinden birine gitmeye niyetlensen:- Aman ha! Sakın ha! Sevenin, sevmeyenin var! Kim, kime; dum duma! Kim vurduya gidersin!Apartmanda oturuyorsanız, yönetici panoya kocaman harflerle yazar:- Tanımadığınız kimseye kapıyı açmayın!Camdan bakma, balkona çıkma, kalabalığa karışma, ıssız yerde dolaşma, kapıyı tanımadığına açma, bilmediğin yere gitme, tanımadığın kimseye adres sorma, sorarsa söyleme!Üst üste yığılmış kibrit kutusu dairelerden birine gir, çelik kapını arkadan, birkaç yerden kilitle, emniyet zincirini takmayı asla unutma, aç televizyonu keyfine bak!Cennet Vatan Türkiye'de ahvâl bu! Bu halin adı da; istikrar ve istikrârın sağladığı huzûr!İstikrarınız da, sağladığınız huzûr da başınızı yesin!Alın huzûrunuzu da, istikrarınızı da! İleri demokrasinizi de, açılımınızı da, düşük faizinizi de, gayr-ı safi millî hâsıladan payımız 12.000 dolarınızı da alın, gidin artık!"Onurlu Yalnızlık"ınızı da, "Derin Strateji"nizi de, "Amaç değil araç" olan İleri Demokrasi'nizi de, Dinler Arası Diyalog'unuzu da, Medeniyetler Arası İttifâk'ınızı da alın, gidin!Bu nasıl bir iştir?Bu nasıl bir zulümdür? Bu nasıl bir mantıktır?Kâfirle anlaşıyorlar, Ehl-i Kitap'la anlaşıyorlar!Hahamla, papazla, keşişle anlaşıyorlar ama aynı Kıble'ye döndükleri, aynı Kitâb'a inandıkları, Kelime-i Şehâdet'te ortak oldukları Müslümanlarla anlaşamıyorlar!Bu nasıl îmandır? Bu nasıl takvâdır?Allah'ın ve Resûlullah'ın (s.a.a.) nasbına karşı maslahat icad ediyorlar!Hakkında onlarca âyet ve sayısız hâdis olan Ehl-i Beyt ve Ali (a.s.) Dostlarına düşman oluyorlar! Resûlullah'ın (s.a.a.); "Cennet gençliğinin önderleri" dediği, omuzuna çıktığı için secdesini uzattığı; birini boynundan, diğerini ağzından öptüğü torunları İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin'i (a.s.) zehirleyerek, mübârek başını kesip, mübârek bedenini atların ayakları altında çiğnetenlerin, Resûlullah'ın (s.a.a.); "Ruhumdur" dediği kızı Hz. Fâtıma'ya (a.s.) hakâret edenlerin maslahat yaptığını söyleyen kindar Emevistler'e, şövenist Kureyşliler'e biatı İslâm sayıyorlar!Bu nasıl ilimdir?Bu nasıl ûlemâdır?Yolsuzluğu hırsızlık saymıyorlar! Zina serbest bırakılıyor, itiraz etmiyorlar! Domuz eti kasaplık et statüsüne çıkarılıyor, karşı çıkmıyorlar! Kelime-i Şehâdet'ten; "Muhammedü'r-Resûlullah" lafzını çıkarıyorlar, sessiz kalıyorlar!Hz. Ali (a.s.) Şiâlarının, Ehl-i Beyt Dostlarının katline fetvâ verenlere, seyircilik yapıp, "Dinler Bahçesi" dedikleri bir yerde sinagog, kilise ve Camiyi bir araya getirenleri seyrediyorlar!Tercihlerini sadece dünyevî ihtirasları doğrultusunda yapıp, Müslümanları 'Allah ile aldatanlar'a; "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır" (Mâide-51) ve benzer Allah uyarılarını, hatırlatmıyorlar!Bu nasıl sistemdir?Bu nasıl düzendir?Bu nasıl iş, bu nasıl asayiştir?Kimse yolculukta emîn değil! İşyerinde korunmuyor! Sokaklarda asayiş yok! Cebimizdeki para, saat başı eriyerek alım gücünü kaybediyor! Ekonomimiz büyüdükçe, dış borcumuz da büyüyor!İlçelere, beldelere fakülteler açılıp, üniversite mezunu nüfusumuz arttıkça, cahilimiz artıyor!Ustaların, kalfaların, çırakların, hatta vasıfsız işçilerin bile zenaatları, sanatları, işleri var ama üniversite mezunu mühendislerin, doktorların, veterinerlerin, ziraatçilerin, kimyagerlerin, fizikçilerin, matematikçilerin zenaatları yok! Sanatları yok! Vasıfsız işçiler kadar iş bulma şansları yok!Alın paralel, çapraz, teğet okullarınızı da, yurtlarınızı da, TÜRGEM'inizi de, vakıflarınızı da gidin artık! Düşün yakamızdan!Huzûrumuzu kaçırdınız! Allah huzûrunuzu bozsun!Ağzımızın tadını bozdunuz, ağzınızın tadı bozulsun!Yasalarınız âdil değil! Paramızın değeri yok! Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlayamıyorsunuz ve bunun adı; İleri Demokrasi, İstikrâr, Huzûr!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017


















































































