1930'lu yılların şartlarında kendi uçağını üreten Türkiye Atatürk'ün vefatından sonra maalesef bu yükselişini devam ettiremedi. Yerli sanayi ve milli savunma sanayi gereksinimlerini öz kaynaklarını kullanarak devreye koyamadığı gibi her geçen yıl zamanın çok gerisinde kaldı.
Gün geldi emperyalizmin dünyadaki paylaşım savaşları teknoloji üzerinden yapılmaya başlandı. Tabi kendi teknolojimiz olmadığı için her daim birilerinin himmetine muhtaç olduk. Birileri derken bilinmeyen değil. Genelde ABD ve AB, özelde NATO, gizlide ise İsrail.
Dünden bugüne bazı iktidarlar, özellikle savunma sanayiinde bu emperyalist eksen dışında bir arayış gerçekleştirmek istediler. Ama başaramadılar. Neden? Kadim dost (!) ABD hemen NATO kartını masaya sürdü.
Öyle detaya girmeden NATO nedir, kimdir sorusuna halkça cevap vereyim;
NATO, PKK'nın resmi adıdır.
NATO, PYD-YPG'nin resmi adıdır.
NATO, IŞİD'ın, El-Kaide'nin resmi adıdır. Tersine çevirirsek!
PKK, NATO'nun resmi olmayan uzantısıdır.
PYD-YPG, NATO'nun resmi olmayan adıdır.
IŞİD, El-Kaide, NATO'nun resmi olmayan askeri gücüdür. İtirazı olan PKK inlerine, PYG kamplarına, IŞİD silahlarının menşeine, eğitmenlerine, istihbarat sistemlerine baksın.
Rusya askeri teknoloji gelişimi en üst seviyede. İran'ın savunma sistemi var. Pakistan'ın, Hindistan'ın var. İsrail tam bir nükleer silah deposu. Yunanistan'ın, Rum Kesimi'ni savunma sistemleri devrede. Ama Türkiye'nin hava savunma sistemi yok.
İşte bu açığı kapatmak üzere hükümet 2013'te bir adım atmaya kalktı. Füze savunma ihalesi açtı. İhalede ABD'nin Patriot sistemi, Rus S 300 - S 400 füzeleri, Çin'in FD-2000 füzesi ve İtalyan-Fransız ortaklığıyla geliştirilen Samp-T sistemi yarıştı.
4 milyar dolar olarak öngörülen savunma sistemi ihalesinde Çin 3 milyar doların altında teklif verdi. Artı "ortak üretim yapalım" dedi. El sıkışıldı.
zaman başbakan olan Erdoğan, meydanlarda bu iş tamam, diyordu. Medya heyecanlıydı. Ama aylar geçti, yıllar geçti, bir türlü fiiliyata geçilemedi. Neden? AB ve ABD (NATO) baskı yapıyordu. İhale tam 5 kez uzatıldı.
2015 Kasım ayında G-20 toplantılarının yapıldığı günde başbakan Davutoğlu, ihalenin iptal edildiğini açıkladı. Neden olarak teknoloji uyuşmazlığı gösterildi. Mehter olarak da, 'kendi sistemimizi kendimiz kuracağız' açıklaması yapıldı.
2 yıl daha geçti. Şimdi Ortadoğu daha da tehlikeli ve artık hedef Türkiye. Kimler tarafından hedefe konuldu? Kadim dost, denilenler tarafından.
ABD'nin, Türkiye'yi hedef tahtasına koyduğu ve aşikar olarak tehdit ettiğini hepimiz görüyoruz. Erdoğan ve hükümet de görüyor.
Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Nedir S-400 sorusuna kısaca ABD, AB ve İsrail'i telaşlandıran bir silah sistemi, cevabı her şeyi anlatır.
Evet, bu sistem ve çok daha fazlası ülkemize lazım. Ama benim endişem var. Bu anlaşma fiiliyata geçecek mi?
Sayın Erdoğan, "S-400 anlaşması yaptık diye çılgına döndüler. Ne olacaktı? Sizi mi bekleyeceğiz. Biz de bütün güvenlik noktasında tedbirlerimizi alıyoruz ve alacağız" diyor.
Kim çılgına döndü? ABD, NATO.
Pentagon Sözcüsü Johnny Michael, "Muhtemel S-400 alımına ilişkin endişelerimizi Türk yetkililere ilettik. Türkiye'yi bölgedeki tüm tehditlere karşı savunmak için en iyi seçenek, NATO sistemleriyle bir arada çalışabilecek füze savunma sistemidir" dedi.
Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek ise "Türkiye güvenilir bir NATO müttefikidir" diyor.
Sayın Bakan'ın teslimiyet gösterdiği NATO her daim ülkemize karşı yerli, yabancı her türlü illegal ve terörist örgütü desteklemektedir. Türkiye'nin NATO'da olması hem milletimiz, hem de devletimizin aleyhinedir. Türkiye, NATO üyesi olarak kalmaya devam ettikçe ABD ve AB'ye gebe kalmaya devam edecektir.
Onun için bakalım hükümetin S-400 kararı NATO lehine mi, Türkiye lehin mi olacak?
Gün geldi emperyalizmin dünyadaki paylaşım savaşları teknoloji üzerinden yapılmaya başlandı. Tabi kendi teknolojimiz olmadığı için her daim birilerinin himmetine muhtaç olduk. Birileri derken bilinmeyen değil. Genelde ABD ve AB, özelde NATO, gizlide ise İsrail.
Dünden bugüne bazı iktidarlar, özellikle savunma sanayiinde bu emperyalist eksen dışında bir arayış gerçekleştirmek istediler. Ama başaramadılar. Neden? Kadim dost (!) ABD hemen NATO kartını masaya sürdü.
Öyle detaya girmeden NATO nedir, kimdir sorusuna halkça cevap vereyim;
NATO, PKK'nın resmi adıdır.
NATO, PYD-YPG'nin resmi adıdır.
NATO, IŞİD'ın, El-Kaide'nin resmi adıdır. Tersine çevirirsek!
PKK, NATO'nun resmi olmayan uzantısıdır.
PYD-YPG, NATO'nun resmi olmayan adıdır.
IŞİD, El-Kaide, NATO'nun resmi olmayan askeri gücüdür. İtirazı olan PKK inlerine, PYG kamplarına, IŞİD silahlarının menşeine, eğitmenlerine, istihbarat sistemlerine baksın.
Rusya askeri teknoloji gelişimi en üst seviyede. İran'ın savunma sistemi var. Pakistan'ın, Hindistan'ın var. İsrail tam bir nükleer silah deposu. Yunanistan'ın, Rum Kesimi'ni savunma sistemleri devrede. Ama Türkiye'nin hava savunma sistemi yok.
İşte bu açığı kapatmak üzere hükümet 2013'te bir adım atmaya kalktı. Füze savunma ihalesi açtı. İhalede ABD'nin Patriot sistemi, Rus S 300 - S 400 füzeleri, Çin'in FD-2000 füzesi ve İtalyan-Fransız ortaklığıyla geliştirilen Samp-T sistemi yarıştı.
4 milyar dolar olarak öngörülen savunma sistemi ihalesinde Çin 3 milyar doların altında teklif verdi. Artı "ortak üretim yapalım" dedi. El sıkışıldı.
zaman başbakan olan Erdoğan, meydanlarda bu iş tamam, diyordu. Medya heyecanlıydı. Ama aylar geçti, yıllar geçti, bir türlü fiiliyata geçilemedi. Neden? AB ve ABD (NATO) baskı yapıyordu. İhale tam 5 kez uzatıldı.
2015 Kasım ayında G-20 toplantılarının yapıldığı günde başbakan Davutoğlu, ihalenin iptal edildiğini açıkladı. Neden olarak teknoloji uyuşmazlığı gösterildi. Mehter olarak da, 'kendi sistemimizi kendimiz kuracağız' açıklaması yapıldı.
2 yıl daha geçti. Şimdi Ortadoğu daha da tehlikeli ve artık hedef Türkiye. Kimler tarafından hedefe konuldu? Kadim dost, denilenler tarafından.
ABD'nin, Türkiye'yi hedef tahtasına koyduğu ve aşikar olarak tehdit ettiğini hepimiz görüyoruz. Erdoğan ve hükümet de görüyor.
Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Nedir S-400 sorusuna kısaca ABD, AB ve İsrail'i telaşlandıran bir silah sistemi, cevabı her şeyi anlatır.
Evet, bu sistem ve çok daha fazlası ülkemize lazım. Ama benim endişem var. Bu anlaşma fiiliyata geçecek mi?
Sayın Erdoğan, "S-400 anlaşması yaptık diye çılgına döndüler. Ne olacaktı? Sizi mi bekleyeceğiz. Biz de bütün güvenlik noktasında tedbirlerimizi alıyoruz ve alacağız" diyor.
Kim çılgına döndü? ABD, NATO.
Pentagon Sözcüsü Johnny Michael, "Muhtemel S-400 alımına ilişkin endişelerimizi Türk yetkililere ilettik. Türkiye'yi bölgedeki tüm tehditlere karşı savunmak için en iyi seçenek, NATO sistemleriyle bir arada çalışabilecek füze savunma sistemidir" dedi.
Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek ise "Türkiye güvenilir bir NATO müttefikidir" diyor.
Sayın Bakan'ın teslimiyet gösterdiği NATO her daim ülkemize karşı yerli, yabancı her türlü illegal ve terörist örgütü desteklemektedir. Türkiye'nin NATO'da olması hem milletimiz, hem de devletimizin aleyhinedir. Türkiye, NATO üyesi olarak kalmaya devam ettikçe ABD ve AB'ye gebe kalmaya devam edecektir.
Onun için bakalım hükümetin S-400 kararı NATO lehine mi, Türkiye lehin mi olacak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak? / 09.02.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025