Taksim’e AVM yapılmasına tepki gösteren göstericilere karşı yine bir şafak baskınıyla dün müdahalede bulunuldu.Olaylara Atatürk Kültür Merkezi ve Atatürk Anıtı’na asılan afişleri ve çeşitli sloganlar içeren pankartları indirmek için müdahale edildiği açıklansa da bunun sert müdahale için bir başlangıç olduğunu kestirmek zor değil.Taksim Gezi Parkı’ndaki olayların ikinci gününde bir şafak baskınıyla müdahalede bulunup tırmandıran hükümet, anlaşılan geri adım atmayacak.Hükümetin insafsızca müdahale ettiği göstericiler anayasal haklarını kullanıp, şiddete tenezzül etmeden hükümeti protesto eden sıradan vatandaşlar oysa.Başbakan göstericileri “marjinal” olarak yaftalasa da ellerindeki tencere ve tavaları tokuşturan teyzeler, çocuklar ve gençler bu suçlamayı asla hak etmiyorlar.Vatandaşının taleplerini yerine getirmektense onu güç kullanarak korkutmayı, bastırmayı tercih eden bir iktidarla yöneltiyoruz maalesef.Ve bunun adına demokrasi diyoruz.Sizin demokrasi anlayışınız buysa eğer, biz bu demokrasiyi kabul etmiyoruz. Eleştiriye tahammül edemeyen, bırakın şiddet içermesini ters soru soran gazetecilere bile elinden gelse biber gazı sıkacak bir anlayış kendini demokrat olarak lanse etse de gerçek bu değil.İddiasının aksine yaptıkları hükümetin daha demokrasinin birinci basamağına bile çıkmadığını ortaya koyuyor.İstanbul’un her tarafını AVM’lerle dolduran hükümetin İstanbul’un göbeğine yeni bir AVM kondurmak istemesine duyarlı vatandaşların tepki göstermesinden daha doğal ne olabilir? Bu hükümetin iç politikada, dış politikada, ekonomide başta olmak üzere her alanda yaptığı yanlışları görebilen herkes, iktidara gösterilen bu tepkilerin aslında az bile olduğunu kabul eder.Türkiye’de günlerdir gösterilere katılan vatandaşlar, Mısır’da Tahrir Meydanı’na toplanan milyonların Hüsnü Mübarek’i nasıl alaşağı ettiğini görmediğini mi sanıyorlar?Bırakın milyonları yüz binlerce insanın istediği takdirde neler yapabileceği bilen Türkiye’deki göstericiler, eğer Başbakan’ın marjinal yaftasını hak ediyor olsalardı bugün bir değil, birkaç tane hükümeti bile yıkacak güce ulaşmış olurlardı. Ama bunu yapmadılar. Şiddet istemediklerini gösterdiler.Bence samimiyetlerini de ispatladılar.Ama hükümet için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.Hükümet attığı her adımda ve önde gelenlerinin her açıklamasında samimi olmadığını gösteriyor.Şiddet istiyor, gerginlik istiyor ve kavga istiyor.Neden?Çünkü sinsi planlar devrede.Gerginlik ne kadar büyük olur ve uzun sürerse millet o kadar oyalanmış, hükümet ve avanesi de o kadar çok parsayı götürmüş olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024