Her Ramazanda sorduğum soru: Faiz yemek orucu bozar mı?

Bir rahmet ayını daha bitirmek üzereyiz. Rabbim, bu ayı layıkıyla eda edip nasiplenen kullarından eylesin. 

Tabi seçimler, siyasilerin kazanma hırsı için başvurdukları yalanlar, iftiralar, komplo teorileri, tehditler ve dini kullanmaları haliyle Ramazan ayına değil ama bu söylemlere aldananların tutukları oruçlara gölge düşürdü. O eski Ramazan hazzını kaybettirdi.

Her Ramazan'da sorduğum bir soru var; Faiz yemek orucu bozar mı? 

Neden her Ramazan bu soruyu soruyorum?

Ülkemiz, 'kimse bize, İslam'ı öğretmeye kalkmasın' diyen anlayış tarafından yönetiliyor. Diyanet, Kitaba uymaktan çok kitabına uydurma gayretinde. 

Bak! Seçimler için şu partilere oy vermek helal, şunlara oy vermek haramdır, diyen seviyesi çok düşük sözde alimler faiz, faizin siyasete malzeme etme konusunda gıkları bile çıkmadı, çıkmıyor.  

Faizi, NAS'ı gerekçe gösterip % 8'e indirenleri alkışlayanlar eğer faiz % 50'ye çıktığında susuyorsa ortada bir itikat bozukluğu olduğundan emin olabilirsiniz.

Faiz yemek orucu bozar mı?

Orucu bozan şeyler bellidir. Faiz imanı bozar. Bozuk iman ile tutulan orucu artık siz düşünün.

NAS'ları hatırlayalım mı?

"Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz." (Âl-i İmran 130)

"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz. Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin…" (Bakara 278, 79)

"Men edildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık. (Nisa 161).

"Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla, tuz tuzla başa baş misliyle, peşin olarak satılır. Kim artırır veya artırılmasını talep ederse faize girmiş olur. Bu işte, alan da veren de aynıdır"(Müslim, Müsakat 82)

"Hz. Peygamber ribâyı (fâizi) yiyene de, yedirene de lânet etti" (Müslim, Müsâkât 25; Ebu Dâvud, Büyü 4; Tirmizî, 2001: Büyü 2; İbn Mâce, Ticaret 58).

"Kişinin bilerek bir dirhem faiz yemesi otuz altı zinadan daha kötüdür." (Sahihu'l-Câmî:3375)

"Faiz yetmiş üç çeşittir. Onların günah cihetinden en hafifi, kişinin annesi ile zina etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi Müslüman kişinin ırzıdır!" (Hakim 2259, İbni Mace 2274, İbnu'l-Carud 647, Albânî Cami 3539)

Faiz başlığında onlarca ayet, yüzlerce hadis, binlerce nakil vardır. 

Özetlersek! Faiz, Allah ve Resulü ile savaştır. Zinadan kat ve kat daha büyük günahtır. Faiz 73 çeşittir ve hepsini Peygamberimiz ayakları altına almıştır.

Ayetler, hadisler ortadayken tarih boyu ve bugün de Erdoğan ve dinci siyasi ve ticari hareketler 'Kitaba uymak yerine, kitabına uydurma' gayretine girmişlerdir. En çok karşımıza çıkan başlık, faiz başka, riba başkadır, şeklindedir. Birde kar payı var!

Diğer taraftan, 'ne yapalım! Dünya böyle işliyor, faiz bir dünya gerçeğidir' şeklindeki yaklaşımdır ki! Bu batıla yani Allah'ın (c.c) mülkünde birilerinin dayatmalarını kabullenmektir ki, gizli şirktir.

Faiz, dünya gerçeği değildir. Allah ve Resulüne savaş açanların, küresel tefecilerin, emperyalist Haçlı zihniyetinin gerçeğidir, sömürü aracıdır. 

Faizsiz bir ekonomi var mıdır? İnanan herkes çok iyi bilir ki, yüce Allah (c.c) bir şeyi haram kılmışsa o bapta illaki bir helal de vardır ve o helal ayetlerde açıktır.

'Efendim! Böyle gelmiş, böyle gidiyor. Ben ne yapabilirim, dünyayı nasıl değiştirebilirim' mantığı da Müslüman için asla geçerli değildir. 

İnsanların çoğu zina yapıyor diye zina yapıyor musun? Peki, zinayı meşru görebilir misin? İnsanların çoğunluğu içki içiyor diye içki, içiyor musun? Peki, içkiyi meşru görebilir misin?

Faiz, zinadan ve içkiden daha büyük günah olduğu halde neden faizi kabulleniyorsun o zaman?

Bir daha söylüyorum: Faiz bir dünya gerçeği değildir. Yoldan sapmışların ve gazaba uğramışların (Fatiha 7) dayatmasıdır. 

Bu dayatmayı, batılı Milli Ekonomi Modeli ile milli para ile faizsiz para yönetimi ile yıkan ise bir Türk oğlu Türk'tür. Prof. Dr. Haydar Baş'tır. 

Onun formülü de BTP'dedir, Hüseyin Baş'tadır.