Her gördüğün takkeliyi dost sanma!

 Fetullahçı Terör Örgütü, "Biz Türkiye'ye şeriatı getireceğiz" söylemiyle yıllarca kendileri için adam topladı. Devletin tüm kurumlarına sızmak gerektiği, vakti geldiğinde de düğmeye basılacağı yöntemi işlendi beyinlere. Okul yıllarımızda bu lafları çok duyardık. 
Milli Görüş temelinden gelenler ise insanları yıllarca "Dinsiz devlet yıkılacak elbet" diyerek kandırdı. Zamanında bu söylemleri de çok işittik. 
Şimdi tüm Türkiye, bu işlerin arkasında yabancı istihbaratların olduğunu anladı. Umarım!
Özellikle, "ABD'siz olmaz" diyen cami cemaati dahil tüm cemaatlere söylüyorum: Gördünüz mü Allah'ın gücü ve kudretine ortak koştuğunuz ABD, kafanıza nasıl da sıçtı! Gördünüz mü peşinde gittiğiniz din tüccarlarının sizi nereye sürüklediğini, vatanı ve milleti uçurumun kenarına nasıl da getirdiğini! 
Artık nasuh tövbesi yapmanız gerektiğini anladınız. Umarım!
Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan'ın gerçek dostları meğer onu uyaranlarmış. Tayyip Erdoğan'a "sen yanlış yapıyorsun, gittiğin yoldan dön" diyenler aslında onun iyiliğini isteyenlermiş. Erdoğan'ı uyaranları düşman gösterenler de meğer kötülüğünü istiyorlarmış. 
Prof. Dr. Haydar Baş, Sayın Erdoğan'ı yıllarca uyararak meğer ona ne büyük bir iyilik yapıyormuş. Meğer Haydar Hoca vatanı ve milleti için nasıl da çırpınıyormuş. Fakat Erdoğan'ın etrafını saran dost görünümlü satılmış tipler, sürekli alçak iftiralarla Haydar Hoca'yı karalamaya çalıştılar. O büyük vatanperveri düşman olarak gösterdiler. Meğer gerçek düşman Haydar Hoca'ya iftira atanlarmış. Gerçek dost ise Haydar Hoca'ymış.
Sizleri nasıl kandırdıklarını gördünüz değil mi?
Şeriat getireceğiz diyerek kandırdılar, fes takarak kandırdılar, cübbe giyerek kandırdılar? Kurdukları tuzağa düşmeyenleri de düşman gösterdiler, aşağılık iftiralarla kandırmayı sürdürdüler. İftar sofralarında oturup papazın duasına âmin demelerine rağmen kandırmayı başardılar. 
Böylesine büyük bir gaflet "Ne bilelim böyle yapacaklarını alnı secdeli insanlardı" mazeretine sığınılarak masum gösterilemez. 
Her iktidara gelene ABD tarafından Fetullah Gülen hareketiyle çalışma emri verildiği çok açık. Böyle bir pazarlık en baştan yapılıyor herhalde! Ecevit'in bile Fetullah Gülen için methiyeler düzdüğünü anımsayın. Her iktidar hatta bazı muhalefet partileri bile bu hareketin önünü açıcı politikalara imza attı. Sonuç olarak Türkiye neredeyse elden çıkıyordu.
Ancak milletin hiç beklenmedik refleksi ve tabiî ki Allah'ın haçlılara fırsat vermemesi nedeniyle bu planlarını şimdilik hayata geçiremediler. 
Şimdilik diyorum çünkü tehlike henüz geçmiş değil!
1- Sayın Cumhurbaşkanı ve milletimiz dostunu düşmanını iyi tanımazsa
2- Türkiye'nin tam bağımsız bir ülke olduğu inancı tüm kalplere yerleşmezse
3- Atatürk düşmanı, Türkiye Cumhuriyeti düşmanı, ordu düşmanı olanlar iktidar çevresinde sözü dinlenir kişiler olursa
4- Alevi-Sünni, Türk-Kürt kardeşliğini bozmak isteyenlere fırsat verilirse
5- Ekonomik bağımsızlığımızı kazanmazsak
6- Büyük Ortadoğu Projesi devam ettirilirse
7- Avrupa Birliği'ne girme sevdasından vazgeçilmezse
8- ABD ve NATO ile ilişkilerimiz ciddi ciddi masaya yatırılmazsa
ve tabi FETÖ ile mücadelede gevşeklik gösterilirse tehlike devam edecektir. 
Millete özellikle AKP'lilere hatırlatmakta büyük yarar var; darbe girişiminde bulunanlar, Erdoğan'ı böylesi günlerin geleceğini gördükleri için uyaranlar değildi. Erdoğan'ın yıllarca güvendiği kişiler tarafından darbe girişimi yapıldı. O kişiler Cumhurbaşkanını öldürmek istedi. Gerçek vatanperverler darbe girişiminin karşısında yer aldı. 
Eee, bu da milletimize ders olsun. Her takkeliyi bundan sonra dost sanmazsınız herhalde!