Avantajları kaybeden seçimi kaybeder

İki dönem cumhurbaşkanlığı yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan'ın 3'üncü kez cumhurbaşkanı olabilmek için 14 Mayıs'ı işaret etmesinin ardından, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Gaziantep'te yaptığı bir konuşmada görüşünü bildirmiş oldu. 

Kılıçdaroğlu, "Bize güvenin. Sandıklar gelecek, 14 Mayıs'ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz, Allah'ın izniyle hep beraber yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıç yapacağız. Türkiye'yi büyüteceğiz" dedi. 

Sayın Kılıçdaroğlu'nun "14 Mayıs'ta seçim olacak" cümlesinin altını çizmek isterim! 

Altılı Masa daha önce yaptığı bir açıklamada, 6 Nisan'dan önce bir seçim tarihi gelirse destekleyeceklerini 6 Nisan'dan sonraki hiçbir tarihi desteklemeyeceklerini bildirmişlerdi.  

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, twitter hesabından, "Mayıslar bizimdir" paylaşımı yapmıştı.

6 Nisan'ın önemi bilindiği üzere yeni seçim kanununun yürürlüğe girecek olması. Bu tarihten önce yapılacak bir seçimde ise daha önceki seçim yasası geçerli olacak. 

14 Mayıs, 6 Nisan'dan sonra olduğuna göre, eğer muhalefet Tayyip Erdoğan'ın önerisini desteklerse Cumhur İttifakı'nın belirlediği seçim yasasına göre seçimlere girecek. Böylece Cumhur İttifakı ilk avantajını sağlamış olacak. 

Ve yine eğer 14 Mayıs tarihini muhalefet desteklerse Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanı olması önündeki Anayasal engel de kaldırılmış olacak. 

Kim eliyle? Altılı Masa eliyle.

Böylece Cumhur İttifakı ikinci avantajını da sağlamış olacak. 

Tam bir yıl önce BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın erken seçim tartışmaları üzerine "seçimler zamanında olmalı" çıkışı ne kadar da doğruymuş!

Altılı Masa, 26 Ocak'ta 11'inci kez toplanacak. Oradan ne karar çıkar bilemiyoruz. Fakat bugüne kadar yapılan açıklamalara baktığımızda Erdoğan'ın her isteği itina ile yerine getiriliyor! İşte bu durum seçmenin güvenini sarsıyor, bizden söylemesi…

Eğer Altılı Masa, seçimleri 'kesin kazanırız' gözüyle bakıyorlarsa büyük yanılıyorlar. 

Devletin gücünü de kullanarak seçimlere girecek olan Erdoğan'ın muhalefetin kendi elleriyle sunduğu bu avantajları da en iyi şekilde kullanacağından hiç şüpheniz olmasın!

Altılı Masa'nın genişlememe kararı alması,

Babacan'ın özellikle Anayasadaki Türklük tanımının değiştirilmesi gerektiği yönündeki açıklaması,

Davutoğlu'nun parti genel başkanlarının cumhurbaşkanı ile aynı yetkiye sahip olacaklarını söylemesi, 

Kılıçdaroğlu'nun hiç gereği yokken başörtüsü kanununu gündeme getirmesi ve böylece Erdoğan'ın bu kozu kendi avantajına çevirmesi,

Hala cumhurbaşkanı adayının belirlenmemiş olması ve

Ekonomideki bu derin bozulmanın nasıl düzeltileceği ile ilgili kamuoyuna tatmin edici bir yol haritası sunulmamış olması seçimlerin hiç de Altılı Masa için kolay olmayacağının ipuçlarını veriyor. 

Sayısız avantajı Erdoğan'a kendi elleriyle veren bir muhalefetin, seçimleri kaybetmesi durumunda başına neler geleceğini ve Altılı Masa'nın nasıl darmadağın olacağını tahmin etmek hiç de güç değil. 

Süre azaldı. Zaman hızla geçiyor. Seçimleri kazanmak için az vaktiniz kaldı. Seçmenin oyu hiç kimse için çantada keklik değil. Avantajları kaybeden seçimi kaybeder, bizden hatırlatması…