Hem yalancı hem de katil!

İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları, 41. gününe girdi. Gazze Şeridi'nin orta ve kuzeyindeki bazı bölgeler bugün, İsrail savaş uçakları ve topçuları tarafından yoğun bombardıman ateşine maruz kaldı. İsrail saldırılarında hastane, cami ve okulları da hedef almaya devam ediyor. İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nin merkezindeki Sabra Mahallesi'ndeki bir camiye düzenlediği saldırılarda 50'ye yakın Filistinli öldü, onlarca kişi de yaralandı. Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki Malezya okuluna düzenlenen saldırıda ise 3 kişi hayatını kaybetti.

41. gününe giren saldırılarında İsrail'in katlettiği Filistinlilerin sayısı, 4 bin 710'u çocuk, 3 bin 160'ı kadın olmak üzere 11. bin 500'e ulaştı. Yaralı sayısı ise 29 bin 800'ü aştı. İsrail ordusunun, Filistinlilerin güney Gazze'nin bazı kısımlarını terk etmeleri konusunda uyaran broşürleri havadan atması, Yahudi devletinin buradaki kara operasyonunu genişleteceği şeklinde yorumlandı. Bu arada bölgede daha önce evlerini tahliye eden yüz binlerce Filistinlinin akınına uğrayan BM'nin oluşturduğu barınakların dolup taştığı bildirildi.

İsrail iddiaları yalan çıktı

Associated Press (AP) ajansı, İsrail'in geçtiğimiz günlerde baskın yaptığı Şifa Hastanesi'nin altındaki dehlizleri Hamas'ın komuta merkezi olarak kullandığı yolundaki iddiaları kanıtlayacak somut bir delili şu ana kadar ortaya koyamadığını bildirdi. İsrail ordusu, baskın sırasında bir binada ele geçirildiğini iddia ettiği silahları basına servis etmişti. Uzmanlar İSrail'in servis ettiği görüntülerin sahte olduğunu açıklamıştı. Öte yandan İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nin bahçesini buldozerlerle kazmaya başladığı açıklandı. Buldozerlerin hastane arazini dümdüz ettiği ve buradaki çadırları, tesisleri, çardakları yıktığı ifade ediliyor. İsrail ordusunun hastane çevresine her yönden uyguladığı kuşatmayı sürdürdüğü, hastanenin içinde ve dışında hareket eden her şeyi hedef aldığı belirtiliyor.

İsrailliler Gazze'ye yerleşmeyi planlıyor

İsrailliler, ordunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne başlattığı ve ikinci ayına giren saldırılarda, bölgede yeniden Yahudi yerleşim birimlerini inşa etme planlarını dillendiriyor. İsrail askerlerinini Gazze'ye girmesiyle İsrail basını ve sosyal medyada, Gazze'nin daha önce işgal edildiği yıllarda yerleşim bölgelerine verilen "Gush Katif" ifadesi kullanılmaya başlandı.

İsrail'in 2005 yılında sona eren işgal yıllarında Gazze Şeridi'nin güneyinden orta kesimlerine kadar uzanan "Gush Katif" bölgesi, uluslararası hukuka aykırı inşa edilen 21 yerleşim yerinden oluşuyordu. İsrail, tek taraflı bir kararla Gazze Şeridi'nden çekildiği Ağustos 2005'te Gush Katif bölgesindeki yerleşim yerlerinde oturan yaklaşık 8 bin 600 Yahudiyi başka bölgelere tahliye etmişti. Gazze Şeridi'ne giren İsrail askerleri, ulaştıkları bölgelerde İsrail bayraklarını diktikleri fotoğraflar paylaşıyor.

Radikal görüşleriyle bilinen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in de aralarında bulunduğu İsrailli yetkililer de "yaşasın İsrail halkı" etiketiyle askerlerin söz konusu fotoğraflarını paylaşmaya başladı. Ben-Gvir, 11 Kasım Cumartesi günü İsrail'in Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamalarda, "Şimdi Gazze Şeridi'ni işgal etme çağrısı yapıyorum" demişti. Likud Parisi'nden Eğitim Bakanı Yoav Kisch, Gazze Şeridi'nde yeniden Yahudi yerleşim birimlerinin inşa edilebileceğine işaret etti. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, çatışmaların sona ermesinin ardından Gazze'nin yeniden işgal edilme ve abluka altına alınma girişiminin söz konusu olmadığını söylemişti.

BM'ye Gazze görevi gündemde

Bu arada İsrail ve ABD'nin, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını sona erdirmesinin ardından Gazze'yi "uluslararası bir gücün kontrol etmesi" konusunda hemfikir olduğu ileri sürüldü. Önceki gün Tel Aviv'i ziyaret eden Beyaz Saray'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk ile üst düzey İsrailli yetkililerin yaptığı toplantıda "Gazze'de savaşın bitmesinden sonraki durumun" ele alındığı ifade edildi. İddiaya göre, toplantıdaki taraflar, savaşın sona ermesinin ardından "Gazze'yi kontrol edecek tarafın uluslararası bir görev gücü olmasını" önerdi. ABD merkezli yayın kuruluşu Politico da Almanya'nın Gazze'de İsrail saldırılarının ardından Birleşmiş Milletler'in (BM) kentin kontrolünü almasını önerdiğini yazmıştı.