Galatasaray Prag'da büyük bir hüsrana uğradı. Şahsen büyük üzüntü duyuyorum.
Öncelikle söylemek lazım ki bu sonuçta kabahatin büyüğü Galatasaraylı futbolcularda.
Tabii ki Kaan Ayhan resmen yaktı. Kaan sevgili kardeşim karete oynamıyorsun. Yaptığın hareketin izahı yok.
Maç lehimize giderken ve sahada her şeye rağmen başabaş bir mücadele varken yaptığın hareketin izahı yok.
Bu olay öncesinde maç 1-1 devam ediyordu ve her şey olabilirdi. Çok iyi oynamasa da maç Galatasaray lehine dönebilirdi.
Fakat Kaan Ayhan fırsat vermedi. Sürekli yazıyorum. Takımlarımızın Avrupa takımlarından daha aşağı kalır yanı yok. Basit şeyleri yapmadığımız için durumumuz bu.
Demek ki bu basit şeyleri yapmak o kadar da basit değil. Ne oldu da ilk maçta rakibini ezen Galatasaray bu duruma düştü.
Nedeni basit. Amatörlük. Kaan Ayhan küçük bir çocuğun bile yapmaması gerektiğini bildiği bir hareketi yaptı ve Galatasaray darmadağın oldu. Yazık. Gerçekten üzücü.
Bir diğer husus şu. Maçın hakemi Anthony Taylor dünyaca ünlü bu işin üstadı bir hakem.
Fakat ben anlamadım bu nasıl hakemlik. Galatasaray'da Kerem Demirbay ve Berkan Kutlu'ya gösterdiği kartlar çok tartışılır.
Bu basit faullere kart çıkaran Taylor 26'da Wiesner'in yaptığı çok sert faule tenezzül edip kart çıkarmadı.
45+1'de Barış Alper'e yapılan çok sert bir faul var. Oyunu durdurmadı bile. Barış sakatlandı ve uzun süre yerde yattı.
Oyunu durdurup Barış'ın sağlık durumu ile ilgilenmesi lazım idi.
50'de Spartalı oyuncu Laçi'ye de bir sarı kart lazım idi. Onu da es geçti.
Bunlar nasıl bir takdir hakkı ben anlamadım. Kesinlikle gününde değildi.
Kaan Ayhan'a da kırmızı kartı VAR uyarısı ile verdi. Bu kadar net faulde doğru kartı takdir edemedi.
Maçın genelini değerlendirirsek şunlar yazılabilir.
Karşılaşma kırmızı karta kadar denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçti.
Galatasaray, İstanbul'da olduğu gibi ilk 15 dakika hiçbir varlık gösteremedi.
İlk toparlanan Kerem Aktürkoğlu oldu. Kerem çok hareketli oynadı. Mevkini sıklıkla terk edip sağ tarafa geldi.
Hareketlilik anlamında olumlu olan bu davranış Berkan'ı solda yalnız bıraktı ve Berkan bu durumu iyi idare edemedi.
Berkan maç boyunca çok kötü bir performans gösterdi.
Yediğimiz ilk golde Kerem Demirbay 2. bölgede top kaybı yaptı. Abdülkerim ise orta sahaya kadar gelip mevkini kaybetmiş ve orada rakibini itekleyip duruyordu.
Onun açığını kapatmaya çalışan Kaan ise golü atan Preciado'nun yanında refakatçi koşusu yapıyordu.
Attığımız gol ise Abdülkerim Bardakçı'nın takipciliğinin eseri. Bundan dolayı Abdülkerim'i tebrik etmek gerek.
İkinci yarıya bakarsak 60'a kadar denk bir mücadele izledik.
Fakat 60. dakika civarlarından itibaren oyun Sparta Prag'tan yana döndü.
Bunun habercisi 56'da Barış'ın yaptığı hatada Olatunji'nin Muslera ile karşı karşıya kaldığı pozisyon idi.
Kırmızı karttan sonra yediğimiz ikinci golde Berkan'ın inanılmaz hatası var.
Golü atan Laçi'yi tutacağına çevre kontrolü yapmadığı için rakibinin arkasında olduğunu fark etmedi bile.
Üçüncü golde orta sahada Oliveira ve son adam olarak Davinson Sanchez'in ikisinin de top ayakları üzerinden sekiyor.
Kusurun büyüğü Sanchez'de zira tek başına onun rahatsız eden bir rakip de yok.
Bu golden sonra zaten Galatasaray için maçın anlamı kalmadı. Çünkü sahada Galatasaray diye bir şey kalmadı.
Evet bir Avrupa kupası maçı daha hüsran ile bitti. Türk futbol severler bu durumu hak etmiyor.
Artık Avrupa'da sadece Fenerbahçe kaldı. Bakalım Fenerbahçe nasıl bir performans sergileyecek. Avrupa'da başarıya çok ihtiyacımız var.
Öncelikle söylemek lazım ki bu sonuçta kabahatin büyüğü Galatasaraylı futbolcularda.
Tabii ki Kaan Ayhan resmen yaktı. Kaan sevgili kardeşim karete oynamıyorsun. Yaptığın hareketin izahı yok.
Maç lehimize giderken ve sahada her şeye rağmen başabaş bir mücadele varken yaptığın hareketin izahı yok.
Bu olay öncesinde maç 1-1 devam ediyordu ve her şey olabilirdi. Çok iyi oynamasa da maç Galatasaray lehine dönebilirdi.
Fakat Kaan Ayhan fırsat vermedi. Sürekli yazıyorum. Takımlarımızın Avrupa takımlarından daha aşağı kalır yanı yok. Basit şeyleri yapmadığımız için durumumuz bu.
Demek ki bu basit şeyleri yapmak o kadar da basit değil. Ne oldu da ilk maçta rakibini ezen Galatasaray bu duruma düştü.
Nedeni basit. Amatörlük. Kaan Ayhan küçük bir çocuğun bile yapmaması gerektiğini bildiği bir hareketi yaptı ve Galatasaray darmadağın oldu. Yazık. Gerçekten üzücü.
Bir diğer husus şu. Maçın hakemi Anthony Taylor dünyaca ünlü bu işin üstadı bir hakem.
Fakat ben anlamadım bu nasıl hakemlik. Galatasaray'da Kerem Demirbay ve Berkan Kutlu'ya gösterdiği kartlar çok tartışılır.
Bu basit faullere kart çıkaran Taylor 26'da Wiesner'in yaptığı çok sert faule tenezzül edip kart çıkarmadı.
45+1'de Barış Alper'e yapılan çok sert bir faul var. Oyunu durdurmadı bile. Barış sakatlandı ve uzun süre yerde yattı.
Oyunu durdurup Barış'ın sağlık durumu ile ilgilenmesi lazım idi.
50'de Spartalı oyuncu Laçi'ye de bir sarı kart lazım idi. Onu da es geçti.
Bunlar nasıl bir takdir hakkı ben anlamadım. Kesinlikle gününde değildi.
Kaan Ayhan'a da kırmızı kartı VAR uyarısı ile verdi. Bu kadar net faulde doğru kartı takdir edemedi.
Maçın genelini değerlendirirsek şunlar yazılabilir.
Karşılaşma kırmızı karta kadar denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçti.
Galatasaray, İstanbul'da olduğu gibi ilk 15 dakika hiçbir varlık gösteremedi.
İlk toparlanan Kerem Aktürkoğlu oldu. Kerem çok hareketli oynadı. Mevkini sıklıkla terk edip sağ tarafa geldi.
Hareketlilik anlamında olumlu olan bu davranış Berkan'ı solda yalnız bıraktı ve Berkan bu durumu iyi idare edemedi.
Berkan maç boyunca çok kötü bir performans gösterdi.
Yediğimiz ilk golde Kerem Demirbay 2. bölgede top kaybı yaptı. Abdülkerim ise orta sahaya kadar gelip mevkini kaybetmiş ve orada rakibini itekleyip duruyordu.
Onun açığını kapatmaya çalışan Kaan ise golü atan Preciado'nun yanında refakatçi koşusu yapıyordu.
Attığımız gol ise Abdülkerim Bardakçı'nın takipciliğinin eseri. Bundan dolayı Abdülkerim'i tebrik etmek gerek.
İkinci yarıya bakarsak 60'a kadar denk bir mücadele izledik.
Fakat 60. dakika civarlarından itibaren oyun Sparta Prag'tan yana döndü.
Bunun habercisi 56'da Barış'ın yaptığı hatada Olatunji'nin Muslera ile karşı karşıya kaldığı pozisyon idi.
Kırmızı karttan sonra yediğimiz ikinci golde Berkan'ın inanılmaz hatası var.
Golü atan Laçi'yi tutacağına çevre kontrolü yapmadığı için rakibinin arkasında olduğunu fark etmedi bile.
Üçüncü golde orta sahada Oliveira ve son adam olarak Davinson Sanchez'in ikisinin de top ayakları üzerinden sekiyor.
Kusurun büyüğü Sanchez'de zira tek başına onun rahatsız eden bir rakip de yok.
Bu golden sonra zaten Galatasaray için maçın anlamı kalmadı. Çünkü sahada Galatasaray diye bir şey kalmadı.
Evet bir Avrupa kupası maçı daha hüsran ile bitti. Türk futbol severler bu durumu hak etmiyor.
Artık Avrupa'da sadece Fenerbahçe kaldı. Bakalım Fenerbahçe nasıl bir performans sergileyecek. Avrupa'da başarıya çok ihtiyacımız var.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024