Galatasaray, Başakşehir'i 2-1 yenerek yoluna devam etti.
Şimdi bir istatistik var. Galatasaray deplasmandaki bütün maçlarını kazanmış.
Başakşehir'in de kendi sahasında mağlubiyeti yok.
Bu sonuçla Galatasaray'ın istatistiği devam etti. Başakşehir'in istatistiği ise son buldu.
Galatasaray'ın istatistiği devam etti fakat çok kötü bir maç izledik.
Galatasaray'ın bu sezon sergilediği en kötü oyunlardan biri idi. Hatta en kötüsü bile denebilir.
Maçın geneli yürüyüş temposunda geçti. Tabii şu gerçeği söylemek lâzım. Hava şartları futbol oynamaya müsait değildi.
Peki diyecekseniz madem öyle maç neden oynandı?
Madem hava şartları müsait değildi maçın da oynanmaması gerekirdi.
İtiraf edeyim maç yazacak çok şey sunmadı. Bu yüzden belki de yer doldurmak için yazmak zorundayım.
Fakat Gabriel Sara'nın sakatlığı yüzünden kadroda olmaması Galatasaray'ın oyununu oldukça olumsuz etkiledi.
Gel gör ki bu şartlarda Sara oynasaydı da acaba o milimetrik paslarını atabilir miydi bilmiyorum.
Galatasaray Gabriel Sara'yı aradı diyebiliriz.
İlk yarıyı değerlendirmeye çalışırsak şunları yazabiliriz.
Hemen hemen hiçbir şey sunmayan bir ilk yarı seyrettik.
Tempo hemen hemen yürüyüş seviyesindeydi. Şimdi Sara'nın yokluğunu dolduracak adam kim? Kerem Demirbay. Fakat o ne yaptı?
Aldığı her topu rakibe nişanladı. 23'te Başakşehir'in kullandığı serbest vuruşta Torreira kafa ile topu uzaklaştıramadı ve ondan seken top 18 içine süzüldü.
Topu uzaklaştırmak isteyen Kerem Demirbay sırtını topa dönerek topa yükseldi ve de top kafasına çarpıp kornere çıktı.
Kerem Demirbay bu derece şuursuz idi. Attığı her pası şut atar gibi ileri savurdu.
Bu şartlar altında Galatasaray nasıl iyi futbol oynayabilirdi ki? Bütün bunlara rağmen Galatasaray bu devre bir gol buldu.
Bu golde Başakşehirli kaleci Muhammed'in kısa düşen vuruşunu kafayla kesen Torreira ve hem oyun kurup hem de golü atan Barış Alper Yılmaz övgüyü hak ediyor.
Bu arada şunu söylemek gerekiyor. Torreira, Kerem Demirbay'ın kötü futbolunun açıklarını kapatmak için çok uğraştı.
Aynı şekilde ilk yarı sahada pek görünmeyen Victor Osimhen'in neden olduğu boşluğu Barış Alper Yılmaz doldurmaya çalıştı.
İkinci yarıya gelirsek. Bu yarı tempo yürüyüş seviyesinin biraz olsun üstüne çıktı.
50'de bir Galatasaray hücumunda Barış topu 18 içine kesti.
Fakat gelin görün ki bir tek doğru pozisyon alan Galatasaraylı oyuncu yoktu.
Bu yarıya Yunus Akgün gayretli başladı. Bütün bunlar olurken 53'te Galatasaray bir de gol yedi.
Bu golü atan Krzysztof Piatek pozisyonun başında hava topu mücadelesinde rakibi Davinson Sanchez'i ezdi geçti.
Şimdi bakın Sanchez'in savunmadan topu iyi çıkarıp oyun kurmaya çok katkı verdiği söyleniyor.
Fakat aynı Sanchez bir hava topu mücadelesinde eziliyor. Bir stoperin görevi oyun kurmak değil.
Böyle mücadelelerde rakibine ezilmemek onun asli görevi. Sanchez önce asli görevini iyi yapsın bakalım.
İlk yarı ortalarda görünmeyen Victor Osimhen bu yarı mücadeleci kimliği ile sahne aldı.
Bu zorlu şartlarda rakipleriyle iyi boğuştu. Galatasaray'ın ikinci golünde de böyle bir boğuşma sonucu topun Mertens'in önüne düşmesini sağladı.
Golden sonra nisbeten oyuna hakim olan taraf Başakşehir idi.
Fakat bundan bir sonuç çıkaramadılar. Bu durumu gören Okan Buruk da Kaan Ayhan'ı orta sahaya alıp oyuna Berkan Kutlu'yu attı.
Sonra da tedbir olarak savunmayı beşledi. Evet şimdi bir yandan da televizyonda Çağdaş Atan'nın dediklerini dinliyorum.
Çok üstündük. Rakibimize her yerde üstündük. Oyunu domine ettik anlamında beyanatlar veriyor.
Sayın Çağdaş Atan nasıl maçı izlediniz. Kaç pozisyonunuz var yahu. Biz mi görmüyoruz yoksa siz mi görmüyorsunuz.
Elbette durumunuzu süslüyorsunuz. Oyunun falan hakimi değildiniz. Her neyse.
Evet Galatasaray puan farkını 11'e çıkardı. Artık baskı Fenerbahçe'nin üstünde.
Üstelik Fenerbahçe deplasmanda oynayacak. Sanki bana Fenerbahçe bir puan kaybı daha yaşayacak gibi geliyor. Bakalım bugün izleyip göreceğiz.
Şimdi bir istatistik var. Galatasaray deplasmandaki bütün maçlarını kazanmış.
Başakşehir'in de kendi sahasında mağlubiyeti yok.
Bu sonuçla Galatasaray'ın istatistiği devam etti. Başakşehir'in istatistiği ise son buldu.
Galatasaray'ın istatistiği devam etti fakat çok kötü bir maç izledik.
Galatasaray'ın bu sezon sergilediği en kötü oyunlardan biri idi. Hatta en kötüsü bile denebilir.
Maçın geneli yürüyüş temposunda geçti. Tabii şu gerçeği söylemek lâzım. Hava şartları futbol oynamaya müsait değildi.
Peki diyecekseniz madem öyle maç neden oynandı?
Madem hava şartları müsait değildi maçın da oynanmaması gerekirdi.
İtiraf edeyim maç yazacak çok şey sunmadı. Bu yüzden belki de yer doldurmak için yazmak zorundayım.
Fakat Gabriel Sara'nın sakatlığı yüzünden kadroda olmaması Galatasaray'ın oyununu oldukça olumsuz etkiledi.
Gel gör ki bu şartlarda Sara oynasaydı da acaba o milimetrik paslarını atabilir miydi bilmiyorum.
Galatasaray Gabriel Sara'yı aradı diyebiliriz.
İlk yarıyı değerlendirmeye çalışırsak şunları yazabiliriz.
Hemen hemen hiçbir şey sunmayan bir ilk yarı seyrettik.
Tempo hemen hemen yürüyüş seviyesindeydi. Şimdi Sara'nın yokluğunu dolduracak adam kim? Kerem Demirbay. Fakat o ne yaptı?
Aldığı her topu rakibe nişanladı. 23'te Başakşehir'in kullandığı serbest vuruşta Torreira kafa ile topu uzaklaştıramadı ve ondan seken top 18 içine süzüldü.
Topu uzaklaştırmak isteyen Kerem Demirbay sırtını topa dönerek topa yükseldi ve de top kafasına çarpıp kornere çıktı.
Kerem Demirbay bu derece şuursuz idi. Attığı her pası şut atar gibi ileri savurdu.
Bu şartlar altında Galatasaray nasıl iyi futbol oynayabilirdi ki? Bütün bunlara rağmen Galatasaray bu devre bir gol buldu.
Bu golde Başakşehirli kaleci Muhammed'in kısa düşen vuruşunu kafayla kesen Torreira ve hem oyun kurup hem de golü atan Barış Alper Yılmaz övgüyü hak ediyor.
Bu arada şunu söylemek gerekiyor. Torreira, Kerem Demirbay'ın kötü futbolunun açıklarını kapatmak için çok uğraştı.
Aynı şekilde ilk yarı sahada pek görünmeyen Victor Osimhen'in neden olduğu boşluğu Barış Alper Yılmaz doldurmaya çalıştı.
İkinci yarıya gelirsek. Bu yarı tempo yürüyüş seviyesinin biraz olsun üstüne çıktı.
50'de bir Galatasaray hücumunda Barış topu 18 içine kesti.
Fakat gelin görün ki bir tek doğru pozisyon alan Galatasaraylı oyuncu yoktu.
Bu yarıya Yunus Akgün gayretli başladı. Bütün bunlar olurken 53'te Galatasaray bir de gol yedi.
Bu golü atan Krzysztof Piatek pozisyonun başında hava topu mücadelesinde rakibi Davinson Sanchez'i ezdi geçti.
Şimdi bakın Sanchez'in savunmadan topu iyi çıkarıp oyun kurmaya çok katkı verdiği söyleniyor.
Fakat aynı Sanchez bir hava topu mücadelesinde eziliyor. Bir stoperin görevi oyun kurmak değil.
Böyle mücadelelerde rakibine ezilmemek onun asli görevi. Sanchez önce asli görevini iyi yapsın bakalım.
İlk yarı ortalarda görünmeyen Victor Osimhen bu yarı mücadeleci kimliği ile sahne aldı.
Bu zorlu şartlarda rakipleriyle iyi boğuştu. Galatasaray'ın ikinci golünde de böyle bir boğuşma sonucu topun Mertens'in önüne düşmesini sağladı.
Golden sonra nisbeten oyuna hakim olan taraf Başakşehir idi.
Fakat bundan bir sonuç çıkaramadılar. Bu durumu gören Okan Buruk da Kaan Ayhan'ı orta sahaya alıp oyuna Berkan Kutlu'yu attı.
Sonra da tedbir olarak savunmayı beşledi. Evet şimdi bir yandan da televizyonda Çağdaş Atan'nın dediklerini dinliyorum.
Çok üstündük. Rakibimize her yerde üstündük. Oyunu domine ettik anlamında beyanatlar veriyor.
Sayın Çağdaş Atan nasıl maçı izlediniz. Kaç pozisyonunuz var yahu. Biz mi görmüyoruz yoksa siz mi görmüyorsunuz.
Elbette durumunuzu süslüyorsunuz. Oyunun falan hakimi değildiniz. Her neyse.
Evet Galatasaray puan farkını 11'e çıkardı. Artık baskı Fenerbahçe'nin üstünde.
Üstelik Fenerbahçe deplasmanda oynayacak. Sanki bana Fenerbahçe bir puan kaybı daha yaşayacak gibi geliyor. Bakalım bugün izleyip göreceğiz.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024