Başbakan Erdoğan, The Washington Post'ta yayınlanan makalesinde, Türk halkının yüzde 94'ünün Irak'ta savaşa karşı olmasına rağmen, hükümetin Türk hava sahasını Amerikan uçaklarına açtığını belirtti. Erdoğan makalesinde Türkiye'nin ABD ile aynı frekansta kalacağını bir kez daha vurguladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan basınına yazdığı makalelerine devam ediyor. Daha önce Moon Tarikatı'nın sahibi olduğu ekonomi ağırlıklı The Wall Street Journal'e yazan Erdoğan bu kez ABD'nin iki numaralı gazetesi The Washington Post'ta makale yayımlattı. Başbakan Erdoğan, makalesinde, "Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir" dedi. Erdoğan, dün yayınlanan "Paylaşılan Bir Stratejik Vizyon" başlıklı makalesinde, "Türkiye'nin, Irak'a Özgürlük Operasyonu'ndaki rolünün ne olduğu veya ne olması gerektiği, hem Türkiye'de, hem de ABD'de çok fazla tartışma konusu oldu. Ne yazık ki, tartışma çerçevesinde bazı kötümserler, ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığın durumunu bile sorguladılar" ifadesini kullandı.
Endişelerimiz ortak
"Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir" diyen Erdoğan, ABD ve Türkiye'nin, Irak'taki savaşın terörist örgütlerin faaliyetlerine etkisi, Saddam Hüseyin politikalarının neden olduğu insani kriz ve bölgede uzun dönemli siyasi ve ekonomik istikrar konularında ortak endişelere sahip olduğunu kaydetti.
Türkiye bölgesel güç
Başbakan Erdoğan, "küresel lider" olarak ABD'nin, "bölgesel lider" olarak da Türkiye'nin, hemen Türkiye'nin sınırındaki bu çatışmaya cevap vermesi gerektiğini belirterek, bazılarının, Türkiye'nin "gizli gündemi" bulunduğunu öne sürdüğünü, ancak duruma gerektiği gibi cevap vermenin, "Türkiye'nin meşru ihtiyacı" olduğunu vurguladı.
Erdoğan, onyıllardır Türkiye ile ABD'nin pek çok konuda yakın işbirliği yaptığını belirterek, bu işbirliğinin sadece benzer amaçlar ve önceliklerden değil, aynı zamanda ortak tehditler ve risklerle karşılaşıldığında farklılıkların uzlaştırılabilmesiyle mümkün olduğuna işaret etti.
Yine de ABD'nin isteklerini yerine getirdik!
Erdoğan, bütün bu zorluklara karşın Türkiye'nin, 1991'den sonra Irak rejimini silahsızlandırmaya yönelik ABD ve BM çabalarına destek verdiğini, BM'nin ekonomik yaptırımlarının gereğini yaptığını, İncirlik Üssü'nün kullanımına izin verdiğini ve Kuzeyden Keşif Harekatı uygulamasına katıldığını vurguladı. Erdoğan, "bu faaliyetler, Kuzey Irak'taki Kürt grupların, Bağdat'a karşı korunmasına ve bölgedeki etnik grupların demokrasiyi tecrübe ederek, belli derecede özgürlük ve refaha kavuşmasına yardım etti" dedi. Türkiye'nin, uzun yıllardır ABD'nin "anlayışlı dostu" olduğunu, ve 11 Eylül sonrasında ABD'ye destek veren ilk ülkelerden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, Afganistan'da barış gücü faaliyetlerine destek verildiğini, Kore, Somali, Bosna ve Doğu Timor'daki tehditlere karşı ABD'nin yanında yer alındığına işaret etti. Erdoğan, ABD'nin de stratejik bir ortak olarak payına düşeni yaptığını, Türkiye'nin terörizme karşı mücadelesinde daha önceki Amerikan yönetimlerinin, ekonomik ve güvenlik meselelerinde destek verdiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, "iktidardaki partinin lideri ve şimdi de Başbakan olarak benim rolüm, demokrasi ve Türk kamuoyunun anlaşılabilir duyarlılıklarıyla ABD'yi destekleme ve kendi ulusal güvenlik çıkarlarımızı koruma arzumuz arasında bir uzlaşma sağlamak oldu" ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan basınına yazdığı makalelerine devam ediyor. Daha önce Moon Tarikatı'nın sahibi olduğu ekonomi ağırlıklı The Wall Street Journal'e yazan Erdoğan bu kez ABD'nin iki numaralı gazetesi The Washington Post'ta makale yayımlattı. Başbakan Erdoğan, makalesinde, "Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir" dedi. Erdoğan, dün yayınlanan "Paylaşılan Bir Stratejik Vizyon" başlıklı makalesinde, "Türkiye'nin, Irak'a Özgürlük Operasyonu'ndaki rolünün ne olduğu veya ne olması gerektiği, hem Türkiye'de, hem de ABD'de çok fazla tartışma konusu oldu. Ne yazık ki, tartışma çerçevesinde bazı kötümserler, ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığın durumunu bile sorguladılar" ifadesini kullandı.
Endişelerimiz ortak
"Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir" diyen Erdoğan, ABD ve Türkiye'nin, Irak'taki savaşın terörist örgütlerin faaliyetlerine etkisi, Saddam Hüseyin politikalarının neden olduğu insani kriz ve bölgede uzun dönemli siyasi ve ekonomik istikrar konularında ortak endişelere sahip olduğunu kaydetti.
Türkiye bölgesel güç
Başbakan Erdoğan, "küresel lider" olarak ABD'nin, "bölgesel lider" olarak da Türkiye'nin, hemen Türkiye'nin sınırındaki bu çatışmaya cevap vermesi gerektiğini belirterek, bazılarının, Türkiye'nin "gizli gündemi" bulunduğunu öne sürdüğünü, ancak duruma gerektiği gibi cevap vermenin, "Türkiye'nin meşru ihtiyacı" olduğunu vurguladı.
Erdoğan, onyıllardır Türkiye ile ABD'nin pek çok konuda yakın işbirliği yaptığını belirterek, bu işbirliğinin sadece benzer amaçlar ve önceliklerden değil, aynı zamanda ortak tehditler ve risklerle karşılaşıldığında farklılıkların uzlaştırılabilmesiyle mümkün olduğuna işaret etti.
Yine de ABD'nin isteklerini yerine getirdik!
Erdoğan, bütün bu zorluklara karşın Türkiye'nin, 1991'den sonra Irak rejimini silahsızlandırmaya yönelik ABD ve BM çabalarına destek verdiğini, BM'nin ekonomik yaptırımlarının gereğini yaptığını, İncirlik Üssü'nün kullanımına izin verdiğini ve Kuzeyden Keşif Harekatı uygulamasına katıldığını vurguladı. Erdoğan, "bu faaliyetler, Kuzey Irak'taki Kürt grupların, Bağdat'a karşı korunmasına ve bölgedeki etnik grupların demokrasiyi tecrübe ederek, belli derecede özgürlük ve refaha kavuşmasına yardım etti" dedi. Türkiye'nin, uzun yıllardır ABD'nin "anlayışlı dostu" olduğunu, ve 11 Eylül sonrasında ABD'ye destek veren ilk ülkelerden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, Afganistan'da barış gücü faaliyetlerine destek verildiğini, Kore, Somali, Bosna ve Doğu Timor'daki tehditlere karşı ABD'nin yanında yer alındığına işaret etti. Erdoğan, ABD'nin de stratejik bir ortak olarak payına düşeni yaptığını, Türkiye'nin terörizme karşı mücadelesinde daha önceki Amerikan yönetimlerinin, ekonomik ve güvenlik meselelerinde destek verdiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, "iktidardaki partinin lideri ve şimdi de Başbakan olarak benim rolüm, demokrasi ve Türk kamuoyunun anlaşılabilir duyarlılıklarıyla ABD'yi destekleme ve kendi ulusal güvenlik çıkarlarımızı koruma arzumuz arasında bir uzlaşma sağlamak oldu" ifadesini kullandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.